Vur patlasın, çal oynasın!
Yaşadığımız ortam, tam anlamıyla insanların gömleğini yakmış ateşinde ısınıyor hali…
Marketler, AVM’ler sakinleşti. Biri sosyal medyada paylaşmış, marketteki ürünler, müzedeki tarihi eserler gibi incelenip seyrediliyor diye…
Geçen yıl 400 liraya aldığımız zeytin yağı, bu yıl 800 lira olmuş. Giyim kuşamın yanına yaklaşmak zaten imkansız.
İnsanlar bir karamsar, bir umutsuz, bir yarın endişesi içerisinde inanılır gibi değil. İlkokul, ortaokul öğrencileri bile ellerindeki telefondan doları takip edip, arada başını kaldırıp, “Dolar şu kadar olmuş” diye büyüklerine haber vermeye başladı.
Asgari ücret artmadan, artışın üç katı paralar cebimizden çıktı. Benzin istasyonlarında gece gelecek zamdan kurtulmak için araçlar kuyruğa giriyor.
AKP MYK Üyesi Şamil Tayyar, "Yüksek kurdan daha tehlikelisi, belirsizlik. Piyasada mal ve hizmet fiyatlaması yapılamıyor. Bedelini ödediğim kış lastiklerinin siparişini iki kez iptal ettiler. Kırılan balkon camını değiştiremiyorum, 2 ay sonraya gün veriyorlar. Sosyal gerginlik derinleşiyor. Aman dikkat" diye paylaşımda bulunmuş.
Durum vahim yani!
Diğer taraftan, bizim kent yöneticilerine bakıyorum. Çakır keyif bir halleri mevcut. Kurtuluşun 100. Yıl kutlamaları yapılıyor. Ne kadar güzel, Allah 200. Yıllara erişmek de nasip etsin!
Ama onların hali garibime gidiyor. Konserlerde vur patlasın çal oynasın, şarkılar, türküler, çibikler… Aman tanrım… Bu ne keyif?
Zannedersiniz başka bir gezegende yaşıyorlar. Karşılarında bedavadan konsere gelen işsiz-güçsüz, aylak takımı… Dünyanın farkında değiller. Şarkı söylüyorlar, şiir okuyorlar, tepiniyorlar…
Tam bir vur patlasın, çal oynasın hali!
İnsan izlerken, acaba başka bir boyuta geçtiler de farketmiyorlar mı diye düşünmeden edemiyor!!!