Prof. Hüseyin Çelik

YAYINLAMA: 28 Temmuz 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 28 Temmuz 2012 / 20.00

Ak Parti Genel Başkan YardımcısıProf. Hüseyin Çelik, bakanlığıbıraktıktan sonra değişti.


Yanlış politikalara korkusuz çıkışını, söylemek istediklerini dolaştırmadan cesur yürekle seslendirmesini beğeniyorum.Van’dan aday olamadıda Gaziantep’e geldi safsatasına da hiç inanmadım. İyi ki Gaziantep milletvekili de sorunlarımıza samimiyetle muhatap oluyor.


Mehmet Şimşek de sık gelirdi.Çok sevilirdi. Hüseyin Çelik de, hem Antep’e sık geliyor hem de sorunlara samimiyet ve ciddiyetle eğiliyor.


                                                               ***


Prof. Çelik’in eğitimle ilgili sorunumuza teşhisi isabetli. Ne de olsa hem akademisyen, hem de Milli Eğitim Bakanlığıyaptı.


“Gaziantep’in bir milyon 800 bin nüfusunun üçte biri hiç okula gitmemiş. İnsanlar okuma-yazmayıhalk eğitim merkezinin ve sivil toplum örgütlerinin açtığıkurslarda öğrenmişler. Gaziantep nüfusunun dörtte üçü merkezde oturuyor” diyor Prof. Çelik.


Doğru söylüyor. Eksiğini de ben tamamlıyayım.


                                                               ***


İşte Gaziantep sanayisi böyle kalkındı! Ucuz ve bilinçsiz emek gücü olmasa, dillere destan(!) Gaziantep sanayisi nereden ve nasıl şimdiki durumuna ulaşacaktı? Gökten vahiy gelmediğine göre…


Uzun yıllar bizim aklımız gözümüzdü! Araştırarak, konunun fizibil olup olmadığına bakmadan, sırf o işi yapan para kazanıyor diye, diğeri de kurulu düzenin mühendisini, ustasını, pazarlamacısını, muhasebecisini çalarak benzer işi yaptı!


İşte bu nedenledir ki, bazısektörlerde Gaziantep’in Türkiye’deki üretim payıbir hayli yüksektir.


                                                                   ***


Prof. Çelik’in yoruma muhtaç veya en azından benim anlayamadığım şu değerlendirmesi çok önemli:


“… Malesef yılların ihmaliyle birlikte şehir tımanmış vaziyette. Park alanı, eğitim alanı, okul alanıbırakılmamış…”


Hüseyin Bey, kim bu?


Söyleyin ki yakasına yapışalım, “Arkadaş, sen bu kötülüğü bu kente niçin yaptın? Neden bu kenti rantçılara


teslim ettin? Sen bizzat kendine bu işten bir yarar sağladın mı?” diyelim. Gerekirse daha da ileri gidelim.


Halka hukuka, herkese şikayet edelim.


                                                                    ***


Siz 10 yıldır iktidarsınız.


Bu kötülüğü sizin adamlarınız, yerel yöneticileriniz mi yaptı, yoksa sizden önceki beyefendiler mi? İsimlerini verin.


Siz dobura dobur bir insansınız, kimseden korkmadığınıza, çekinmediğinize göre, açıklayın bu ismi bize.


 




 


Bakan Fatma Şahin ve Başkan Asım Güzelbey


 


Aile ve Sosyal Politikalar BakanıFatma Şahin kaş yaparken göz çıkarmış!


Bakan Şahin içinden öyle geldiği için, Büyükşehir Belediye BaşkanıDr. Asım Güzelbey’e iltifatlar yağdırıyor.


“…Çünkü belediyecilikte kolay adam yetişmiyor. Belediye başkanlarımızın (diğerlerini de atlamıyor) ilk güne göre ne kadar daha vizyon sahibi olduğunun ben şahidiyim. Bu şehrin buna ihtiyacıvar. Yerelde başarılı olan ekibin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor.


                                                       ***


Bakan Şahin’in söyledikleri aslında samimi iltifat.


Ancak Dr. Güzelbey, Şahin’in teklifini reddediyor(!) ve şöyle konuşuyor:


“… Ben seçilmeden önce koltuğa oturup kalkmayanlardan olmayacağım demiştim. İnsanlar verdiği sözü tutmalı. Ben yağmur nereye yağarsa tarlayıoraya taşıyanlardan değilim. Verdiğim kararın daima arkasında durdum. Kararım yanlış olsa bile o işi yapmaya karar vermişsem hiç o kararımdan geri adım atmam…”


                                                             ***


Siz şu Tanrının işine bakın!


Bakan Şahin, sanki Dr. Güzelbey’in, kendisinden sonra nasıl konuşacağını tahmin etmişçesine, peşin cevabınıda vermiş:


“… Başkanımız bundan önceki süreçte de devam etmek istemiyorum dedi. Ama bugün çok başarılıbir şekilde devam ediyor. Yine devam etmelidir.”


Eh, Dr. Asım Bey’i yalnız gazeteciler, sivil toplum kuruluşları mıtanıyor?


Birlikte çalıştıklarıarkadaşlarıda iyi tanıyor, haliyle…


Yani, Asım Bey’in bugünü, dünü değil; öğleden öncesi ve sonrasıbile değişkendir!


Düşmez kalkmaz bir Allah. Hele o gün gelsin bakalım, neyin ne olacağınıhep birlikte görürüz.


                                                                    ***


Benim kişisel kanaatım (Yanılabilirim, çünkü şimdiye kadar hiçbir teşhisim tutmadı!) Dr. Asım Bey üçüncü kez aday olmayacak. İstemediğinden değil, yapacağıhiçbir şey kalmadı. Yaparsa Celal Doğan’ın üçüncü devresi gibi olur. Kayıp edilmesi olasıkoskoca bir 5 yıl sonrası, AK Parti’ye seçim kaybına malolabilir.


Zamanıgelince 10 yılıdeğerlendireceğim.


                                                                   ***


Dr. Asım Bey’e yapılanın bir iltifat olduğunu söylerken, Başbakan Erdoğan’ın vizyonunu, ne yapmak istediğini  gözönüne alarak yazdım.


O vizyon ne mi?


Yerim kalmadıama merak edenler, dünkü Yenişafak Gazetesi yazarıAbdülkadir Selvi’nin yazısını internetten bulabirler, mutlaka okusunlar.


                                                                        ****


Okumaya vaktiniz varsa, bir de önceki gün Akşam Gazetesi’nde yayınlanan, 5 AK Parti milletvekilinden oluşan bir komisyonun hazırladığıraporu okuyun.


Rapor; yerel yönetimler konusunda da uzman olan Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi, Bursa Milletvekili Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Van Milletvekili Mustafa Bilici, Karabük Milletvekili Osman Kahveci, Trabzon Milletvekili Aydın Bıyıklıoğlu'nun imzalarınıtaşıyor.


'Eyalet' sistemini anımsatan çalışmada en dikkat çeken madde, il genel meclisi ve ilçe belediyelerinin kaldırılmasıve her ilin sadece tek bir belediye başkanıve tek bir yerel meclisle temsil edilmesini öngörüyor.


                                                                           ***


Diyeceğim o ki milletvekilliği daha iyi. Hem dokunulmazlığı var, hem de belli mi olur, bir bakarsın bakan olmuşsun.


 


 


 


                       

Prof. Hüseyin Çelik