Bizdeki Ukrayna

YAYINLAMA: 01 Mart 2022 / 13.48 | GÜNCELLEME: 01 Mart 2022 / 13.48

Fazla uzağa gitmeğe gerek yok, Osmanlı tarihinde padişahların büyük bir bölümünün anneleri Türk olmadığını görürüz. Hatta birkaç dönemi içeren devirde Valide Sultanlar’ın Devlet işlerinde inanılmaz şekilde etkin olduğunu biliyoruz. Osman Gazi’den sonra, Orhan Gazi ile başlayan Osmanlı Devleti’nde Valide Sultanlar’ın etnik kökenleri çeşitlenmiştir. I Orhan’ın eşi Nilüfer Hatun diye biliriz ve I. Murat’ın annesidir. Nilüfer Hatun’un asıl adı Horofira‘dır ve etnik kökeni Rumdur. I Murat’ın eşinin adı da Gülçiçek Hatun’dur ve asıl adı bilinmemekle beraber etnik kökeni Rumdur. II Bayezit’in eşi olan Gülbahar Hatun, bazı yerlerde ise Ayşe Hatun diye geçer, onun da etnik kökeni Rumdur.

Osmanlı tarihinde en fazla etkin olan Valide, Hürrem Sultan ise UKRAYNA’lıdır. Haziran 1504 senesinde Ukrayna’da Rohatyn kentinde dünyaya  gelen La Rossa veya Roxelana, Tatar akıncılar tarafından henüz 15 yaşında iken kaçırılıp Topkapı Sarayı’na sunulur. Aslen Ortodoks bir aileden gelmektedir. Kızıl saçları ile ilgi odağı olan Hürrem Sultan’ın sarayda en fazla resmi yapılan Valide Sultan unvanı da vardır.

Sultan Süleyman’ın Manisa Valiliği sırasında beraber olduğu Mahidevran Sultan’dan Mustafa isminde bir oğlu olur. Topkapı Sarayı’na geldikten sonra Hürrem Sultan’dan 1521 senesinde Şehzade Mehmet dünyaya gelir. Osmanlı Devleti’nde padişahın nikahlı eşi olması Hürrem Sultan’la başlar. 1534 senesinde Sultan Süleyman Hürrem Sultan’la nikahlanır. Bununla birlikte Hürrem Sultan sarayda daha güçlü bir yere gelir. Bu olayla birlikte Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Hatun’la Hürrem arasında çok güçlü bir çekişme başlar. Saraydaki bu rekabet içinde Şehzade Mustafa’yı destekleyen Pargalı Damat İbrahim Paşa’nın 14 Mart 1536’da uyurken boğdurulması, Hürrem Sultan’ın önündeki en büyük engelin kalkması olarak nitelendirilir.

Hürrem Sultan’ın hedefi kendi çocuklarının tahtın varisi olmasıdır. Önündeki her engeli zekası ile aşmaya çalışması çok ilginçtir. Hatta İbrahim Paşa’nın boğdurulması olayında dahli olduğu söylenir. Hürrem Sultan Sultan Süleyman’la evliliğinden 6  çocuğu olmuş. Mihrimah Sultan hariç hepsi erkek evlat olmuş ve aralarından Şehzade Mehmet’i sivrilen bir şehzade olarak görmekteyiz. Osmanlı Devleti’nde Şehzade Mustafa ile Şehzade Mehmet arasında kıyasıya bir rekabet başlamış. Şehzade Mustafa’nın Manisa Sancak Beyliği’nden Amasya Sancak Beyliği’ne gönderilmesi, önemli bir yer olan Manisa Sancak Beyliği’ne de Şehzade Mehmet’in gönderilmesinde yine Hürrem Sultan’ın baskısı olduğunu bilmekteyiz.

Devlet işlerinde daha fazla etkili olmak adına, Harem’in Topkapı’nın içine taşınmasını sağlayan Hürrem Sultan’ın, bu dönemde daha aktif olduğuna şahit olmaktayız.

1539 senelerinde Osmanlı Devleti’nde kritik yer olan Diyarbakır Valiliğine Mihrimah Sultan’la evlendirilen Rüstem Paşa daha sonra 1544’de Sadrazamlığa tayin olur ve İstanbul’a gelir. Aslında liyakat sırasında Hadım Süleyman Paşa’nın bu göreve gelmesi gerekirken, azledilip Rüstem Paşa’nın getirilmesinin arkasında yine Hürrem Sultan ve Mihrimah Sultan’ın olduğu kabul edilmektedir.  

Osmanlı Devleti’nde etnik kökeni Ukrayna olan çok önemli bir başka kadın ise 1627 Slobodskaya doğumlu, esas isminin ne olduğu kayıtlarda olmayan ve Padişah Sultan İbrahim ile anılan Hatice Turhan Sultan’dır. Ailesi Ortodoks olan Hatice Turan Sultan daha 12 yaşında iken Tatar akıncılar tarafından kaçırılıp İstanbul’a getirilir. Bir çok şehzadenin Topkapı Sarayı’nda boğdurulduğu dönemde çocukluğu geçen Şehzade İbrahim’in küçük yaştan itibaren  kafeste kaldığı bilinir. 23 yıl kafes denilen bir bölümde yaşayan Sultan İbrahim’in, öldürülmekten çok korktuğu bilinir. Rum etnik kökenli olan Valide Kösem Sultan’ın oğlu olan Şehzade İbrahim çocukluk dönemlerinde ruhsal sarsıntılar geçirdiğinden kimi yerde Deli İbrahim diye de anılır. Topkapı Sarayı’nın güçlü kadınlarından olan Kösem Sultan ve Hatice Turhan Sultan, Devlet işlerinde etkin olmaları ile bilinir. Ticaret gemilerinin Akdeniz’de güvenli dolaşması için Girit Adası Sultan İbrahim zamanında alınır.  

1648 senesinde Hezarpare Ahmet Paşa aleyhine başlatılan isyan sonucunda Sultan İbrahim tahttan indirilir, yerine oğlu IV. Mehmet geçer. İsyancıların başında bulunan Sofu Mehmet Paşa vasıtasıyla Sultan İbrahim 18 Ağustos 1648 de idam ettirilir. IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan, Osmanlı tarihinde en güçlü Valide Sultan olarak anılır. Yine bir Ukraynalı kadını Osmanlı Devleti’nde önemli yerde görmekteyiz.

Bugünlerde Rusya’nın Ukrayna’yı istila etmek istemesini izlemekteyiz. Hiçbir zaman bir devletin diğerinin ne dostu ne de kardeşi olduğuna inanmam. Sadece ülkeler birbirleri ile ticari, siyasi ve jeopolitik çıkarları doğrultusunda işbirliği yaparlar. Bunun ötesinde din, dil ve ırk birliği ülkeleri kardeş yapmaz. Rusya, Karadeniz’de NATO güçlerini istemediğinden Ukrayna’nın NATO ile dans etmesini kabul etmediğini gördük. Türkiye olarak ticari ilişkimiz olan Ukrayna ve Rusya ile ne kebap yansın ne de köz misali Avrupa Konseyi’nde çekimser oy kullandık. Doğru mu değil mi tarih gösterecek.

Tehlikeli bir siyasi yapıya sahip Rusya, Akdeniz’de de bir limana sahip olmak için Ak Kuyu Nükleer Santralı yapma projesine sahip çıktı. Dış tcaretimizdeki önemli maddeleri Rusya’dan alırken, kendi tarım politikamızı yıprattık. Enerjide bir ülkeye bağlı olduk.

Faiz sebep, enflasyon netice misali Rusya’nın sergilediği bu istilacı tutumlarına bigane kalan yürütmenin, ne zaman gerçekleri göreceğini merakla izlemekteyim, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Bizdeki Ukrayna