Yeni nesil, dijital hayat…
Z kuşağı denilen 2000’li yılların çocukları 20’li yaşlarını sürüyorlar. Benim evde de iki adet Z var.. Oğlum ve kızım..
Oğlum Emre lise hazırlık bu yıl.. Yeni nesil sınav sorularıyla boğuşuyor yavrum.. Neymiş bu yeni nesil sorular diye bakanlar bilir, pek çok konunun iç içe girdiği multi kompleks sorular… Tam da kendileri gibi aslında..
Bence yeni nesil eşittir “çok şey içeren, çok şeyle ilgili…” Multi tasking becerileri yüksek de deniliyor. Bilgisayarların çoklu işletim sistemi gibi, aynı anda birkaç program aktif olabiliyor yani… Fakat çok da hızlı sıkılıp, tüketiyorlar.
Kızım Ela, Nisan ayı ortalarında 9 yaşına girecek. Anneannesi, ben ve Ela doğum günü kutlaması yapmak üzerine konuşuyoruz. Annem diyor ki “Hele Ramazan geçsin, pastanın yanına dolma, köfte bir şeyler yaparız”, Ela diyor ki “Öyle olmaz ben aksiyon istiyorum, workshop falan olsun arkadaşlarımla birlikte, konsept de olsun, organize bir şeyler istiyorum ben” :)) Annemin bakışını görmeniz lazım.. Bana döndü, “kızım workshop ne?” dedi. “Bir çeşit atölye çalışması gibi düşünebilirsin anne” dedim. Bir uzman ya da usta eşliğinde, bir grup içinde, tek seferlik bir iş çıkarıyorsun. Bir obje ya da bir ürün.. Yeni nesil böyle” dedim “tek bir şeyle yetinmiyorlar, sıkılıyorlar, komplike zevkleri var..” :)) gülüştük…
1965-1980 arası X kuşağı, 1980-2000 arası doğumlular Y kuşağı olarak anılıyorlar. Daha öncekiler “eski toprak” :)
Yapılan analizlere göre X kuşağı, kendi kendine yetebilen, otoriteye saygılı bir kuşakmış. Y kuşağı ise yaşça büyüklerinden daha ziyade akranlarına öncelik veren ve önemseyen bir nesil olmuş. Son yılların dolar milyarderleri olan sosyal medya uygulamalarının kurucularının yaşlarına merak edip baktım. Facebook, instagram, whatsapp, zoom gibi en yaygın olanların kurucuları hep Y kuşağından. Adamlar kendi kuşağının öne çıkan özelliğinden maksimum yararlanmış.
Y kuşağı ile büyüklere ya da otoritenin bilgisine duyulan saygı, nezaket seviyesine inerken Z kuşağının kendi kendilerine ve kendi bildiklerine olan güvenlerinin tavan yaptığını gözlemliyoruz. Dijital platformlardaki paylaşımlarının içerikleri de bunu açık gösteriyor. Bu sayede dijitalde genişçe bir veri çöplüğü oluşurken düşük sayıda fakat oldukça değerli veriler de üretiliyor. Hatta dijital özel veri ya da doküman anlamına gelen NFT’lerin koleksiyonerleri bile oluşmuş ve çoğu da yeni nesil Z kuşak koleksiyonermiş.
Z’ler oldukça bireysel yapıdalar ve aynı zamanda bir şeyin olabilirliğine olan inançları yüksek. Dolayısıyla kuantum alanda da avantajlılar. Geleneksel inanç sistemlerinden çok, işlevselliğe önem veriyorlar ve bu bakış açısı kolektif bilincin yükselmesi adına oldukça umut verici diye düşünüyorum.
Dijital paralar, dijital cüzdanlar, instagram hikayesi tadında dijital sergiler, dijital alışverişler, dijital dünyanın kazanımlarından ve doğru kullanan herkese hizmet ediyorlar. Örneğin ben yıllardır internet bankacılığına negatif baktım ve ısrarla kullanmadım ta ki bir banka memurunun “ama internette faiz oranları bizim verebildiğimizden daha yüksek” diye beni aydınlatmasına kadar.. :) İnsana en çok kaybettiren şeylerden biri aslında önyargı. Yıllar önce okuduğum bir kitapta “dijital-Deccal” benzetmesi vardı. O zamanlar “acaba mı?” dediğimi hatırlıyorum .. Şimdi ise hiçbir gücün tek bir uca hizmet etmediğini biliyorum. Yani bir gücün pozitif taraflarını al değerlendir negatif taraflarını geldiği yere geri gönder ya da sınır çiz kafasına geldim.
Herkese huzurlu, keyifli, ferah günler dilerim…
Çok sevgi, çok selam…