Kendi gözündeki merteği görmeyen bir Başbakan

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Suriye’de yaşanan gelişmeler konusunda AKP iktidarının politikası ile Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun tavrını bir yana, 14 günden bu yana Şemdinli’de yaşanan iç savaşı diğer yana koyduğunuzda, insanın aklına hemen “Kendi gözündeki merteği görmeyen” atasözü geliyor.

Taraf gazetesi önceki gün tarihi manşetlerinden birini atmıştı yine, “Halep oradaysa Şemdinli burada

Bir iktidarı utandırmak için başka nasıl bir başlık atılabilir bilmiyorum.

Ülkenin toprakları üzerinde 14 günden beri savaş oluyor. Bölgede köyler boşaltılıyor, bölgeden yüzlerce insan göç ediyor, milletvekilleri bölgeye sokulmuyor. AKP, bu savaşı halktan gizleyip, Suriye’deki savaşı gözümüze sokarak, bizi aldattığını sanıyor.

                                                                ***

AKP iktidarı, Türkiye’de iyi-kötü birçok şeyin değişmesini sağladı.

Ancak, devletin vatandaşını uyutma, aldatma, eşek yerine koyma geleneğini bozmadı.

Öyle olmasa, Hakkari-Şemdinli’de 14 günden bu yana devam eden savaş hakkındaki bilgimiz, Suriye’de yaşanan savaştan daha fazla olmalıydı.

Ormanlık alan yanıyor, havada savaş uçakları dönüyor, bombalar atılıyor,  askeri helikopterler düşürülüyor, insanlar göç ediyor, milletvekilleri bölgeye giremiyor, iki taraftan gençler ölüyor, ama Başbakan Erdoğan’ın gündeminin birinci sırasında Suriye’deki savaş var.

Büyük medyanın tüm açık oturum ve tartışma programları Suriye üzerine, Dışışleri Bakanı Erbil-Kerkük hattında gezip duruyor.

                                                               ***

Başbakan Erdoğan, içeride yaşananları yalnızca bizden saklamakla ve bizi Suriye ile avutmakla yetinse neyse, asıl korkunç olan adamın kendi kendini de Suriye ile avutuyor olması.

İçeride yaşanan sorunları Suriye’yi aklında tutarak unutmaya çalışıyor gibi bir izlemin vererek endişelendiriyor insanı.

Nasıl olsa biz kendi topraklarımız üzerinde süren bu savaşı bitiremeyeceğiz, bari Suriye ile uğraşalım havasında.

                                                               ***

Kendi toprakları üzerindeki savaşı bitirme becerisi, iradesi gösterememiş bir siyasetçinin, iktidarın başka ülkenin toprakları üzerinde süren savaş konusuna bu kadar müdahil olup, ahkam kesmesi de başka bir takdire şayan(!) ve enteren nokta ayrıca.

Kendi halkının üzerine bomba yağdırıp, kendi halkını ayrıştırırken, başkasına demokrasi dersi vermek gibi bir pişkinlik de doğrusu AKP gibi bir iktidara nasip olsa gerek.

                                                               ***

Her ne kadar bir süre öncesine kadar Kürt sorununu çözeceği konusunda bizi aldatmış olsa da sorunun çözümüne, AKP’nin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çapının ve derinliğinin yetmeyeceği bugün artık gün gibi ortaya çıkmış durumda.

Hatta bırakın sorunu çözmeyi, kontrolü tamamen elden kaçırmış durumda AKP iktidarı. Mesela, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Dağlıca’ya giden yolun önemli bir bölümünün PKK’nın elinde olduğunu söylüyor.

                                                               ***

"Sınırın 35 km içerisindeki Şemdinli’nin etrafında adamlarımız var. Böylece artık sınır ötesi sınır berisi de hikayeye dönüşmüştür. Zaten PKK Şemdinli’nin yakın zeminlerinde mevzilenmiş durumdadır. PKK, Şemdinli-Rûbarok yolunda denetim kurdu. Devlet ise buradaki yol denetimini engellemek istedi ama engelleyemedi. Esas çatışmaların temel nedeni de budur. 3 günden bu yana yolu kesmiş durumda. Şemdinli’den bu yola gelen tüm araçları engellemektedir” diyor.

Karayılan’ın açıklamasına göre militanlar iki Skorsky helikopterini de düşürmüş.

Anlayacağınız orada kan gövdeyi götürüyor.

                                               ***

Ama diğer yandan Başbakan Erdoğan, MKYK toplantısında, “Şemdinli’de pek çok ölüm olduğu iddia ediliyor” diyen Ayşe Böhürler’e “Yok öyle bir şey. Kaynağın Fırat Haber Ajansı mı?” diye çıkışıyor.

Eeee, çanak ve yandaş medya da görevini yapmazsa olacağı budur.

 

 

 

 

 

Kendi gözündeki merteği görmeyen bir Başbakan