Kont Bernabeu

YAYINLAMA: 15 Ağustos 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 15 Ağustos 2012 / 20.00

 Süper Kupa maçında Galatasaraylı Engin Baytar’ın hakem Cüneyt Çakır’a ettiği hakaretler yetmiyormuş gibi bir de yakasına yapışıp, neredeyse yaralamak istemesi, benim fair futbol ve spor anlayışıma olağanüstü ters bir durum. Ahlaksızca bir davranış biçimi!…

       ***

isterdim, beklerdim ki, sahadaki Galatasaraylı sorumlular, madalya töreni için Engin Baytar’ı engellesinler, “Derhal soyunma odasına dön, sen bu madalyayı haketmeyecek kadar futboldan uzak, kepaze bir adamsın” desinler!

Neredeee…

Galatasaray kafilesi sabaha karşı 03.00’te uçakla İstanbul’a döndüğünde, takımı karşılayan fanatik taraftarlar en büyük sevgiyi maçın iki kahramanı Umut ile Selçuk’a göstereceğine, futbolun yüzkarası Engin Baytar’a gösteriyor, omuzlarına alıp yeri göğü inletiyorlar.

Galatasaraylı yöneticiler benim düşündüğümü yapabilselerdi, havalanında bu maskaralık belki de olmayacaktı.

        ***

Bu Engin Baytar’ın ilk vukuatı değil, hiç değil!

Adam sahada hep sinirli, öfkeli, nefret duyguları saçan, psikolojik promlemleri olduğu kesin, futbolcu kılığında garip bir yaratık.

O akşam Süper Kupa maçında her hareketi dengesizdi. Bela arıyor gibiydi sahada adeta. Fatih Terim, devre arasında bu adamı herhalde değiştirir diye düşündüm ama yapmadı.

      ***

Galatasaray gibi büyük bir kulüpte, yeteneği ne olursa olsun, böyle pespaye adamların asla işi olmamalı! Sarı-Kırmızılılar herkese örnek olmalı. Adamın vukuat dosyası bir hayli kabarık. Durmadan affetmenin bir mantığı yok ki!

Engin Baytar geçen sene, kritik Fenerbahçe maçından önce Sivas’ta kaleci Borjan’a kafa attığı için kırmızı kart görüp Fatih Terim’i zorda bırakmıştı. Pazar akşamı da, Fenerbahçeli Caner o aptalca penaltıyı yapmasaydı, maç uzatmaya gider ve Galatasaray 10 kişi ile maçı kaybedebilirdi. Bunun da sebebi Engin Baytar olurdu.

       ***

Maçı yurtdışında televizyondan seyreden Galatasaray Başkanı Ünal Aysan, “Canını yakacağız onun, en ağır cezayı vereceğiz” diyor.

Raporları bekliyormuş, biz de Aysal’ı bekliyoruz. Umarım geç kalmaz!

       ***

Size bir Real Madrid hikayesi anlatayım.

Real Madrid’in efsane başkanı Santiago Bernabeu de Yeste’dir. (1895-1978)

1909-1926 arasında Real Madrid'de futbol oynadı. Futbolu bıraktıktan sonra yöneticilik yapan Bernabéu, 1943'ten ölümüne kadar Real Madrid kulübünün başkanlığını yaptı. Hukuk doktoru ve kont olan Bernabéu, Madrid'de kendi adını taşıyan Santiago Bernabéu Stadyumu'nu yaptırdı. ilk transfer ettiği yıldız oyunculardan biri olan Alfredo di Stefano'yu neredeyse transfer edecek olan Barcelona'dan önce davranarak takımına getirdi. Beyaz şimşekler adı ile Avrupa'nın 1 numaralı takımı olan ve 50'li yıllarda arka arkaya 5 kez Avrupa şampiyon Kulüpler Kupası'nı alarak, ambargo koyan Real Madrid takımının yaratılmasında büyük pay sahibiydi.

       ***

Yaşı uygup olup da di Stefano’yu hatırlayanlar, onun gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisi olduğunu bilirler.

işte bu di Stefano, Bernabeu’da bir gün bir maçta hakeme diklenir! Çok saygın ve sevilen bir şahsiyet olan Kont Bernabeu şeref locasında ayağa kalkar. Bütün stad onun ayağa kaltığını görünce şaşkınlıktan büyük bir sessizlik doğar. Oyuncular da bu olağanüstü sessizliğe önce bir anlam veremez ama daha sonra ayakta Kont Bernabeu’yu görünce durumu anlarlar.

        ***

Olay kendiliğinden çözülmüştür. Bir daha da benzer bir olay olmaz.

Eeh, işte Real Madrid böyle Real Madrid oldu…

Keşke bunu birileri Ünal Aysal’a anlatabilse…

 

Kont Bernabeu