Boşa harcanan zaman önce ruhunuzu öldürür

YAYINLAMA: 18 Ağustos 2022 / 14.31 | GÜNCELLEME: 18 Ağustos 2022 / 15.10

Toplum olarak, eğitim ortalamasının ilkokul 3. sınıf olduğu göz önüne alınırsa, mesleksiz bir yığın olduğumuz gibi aynı zamanda doğal olarak hobilerimiz de yok.

Kadınlar bu konuda biraz şanslı, onlar ev işleri ile kendilerini olabildiğince oyalayabiliyorlar. Ama mesela bizim toplumda 60-65 yaşında emekli olan erkekler boşluktan son derece erken çöküyorlar.

Bir insanın sabahtan akşama kadar yiyip, içip boş boş oturmasının korkunçluğunu düşümek bile istemiyorum. İnsanlar kendine sürekli bir meşgale bulmalı, okumalı, araştırmalı, herhangi bir enstrüman çalmalı, spor yapmalı, resim yapmalı…. Yapacak o kadar şey varken boşboş oturmak yalnızca oturan insana değil, topluma da zarar veriyor. Ortak kaynaklarımızı, çalışanları ürettiğini paylaşarak, toplumsal gelişmemizi engelliyorlar. Geçenlerde sosyal medyada gördüğüm şu yazıyı sizinle paylaşmak istedi. Ev hanımı dediğimiz bir kadını anlatıyor. Başlığı da “Erkekler neden erken ölür”

***

Akşam annemle babam televizyon seyrediyorlardı.

Annem, 'Geç oldu,' dedi, 'zaten yorgunum, ben yatıyorum.'

Annem kalktı, mutfağa gitti.

Çerez-meyve tabaklarını çalkaladı kaldırdı.

Sabaha hazır olsun diye çaydanlığı doldurdu, demliğe çay koydu.

Şekerliğe baktı, dibinde az kalmış, üstüne ekledi.

Kahvaltı için buzluktan ekmek çıkardı, akşam yemeği için çözülsün diye de eti aşağıya koydu.

Kahvaltı masasını hazırlamak için masanın üstündekileri topladı.

Telefonu şarja koydu, telefon defterini kapatıp yerine koydu.

Sonra çamaşır makinesinden ıslak çamaşırları çıkarıp astı ve makineyi tekrar doldurdu.

Banyodaki çöp sepetini boşalttı.

Islak bir havluyu kurusun diye duş perdesinin borusuna astı.

Bir gömlek ütüledi, kopuk düğmesini dikti. Çiçekleri suladı.

Esneyerek gerindi ve yatak odasının yolunu tuttu.

Çalışma masasının yanından geçerken durdu, öğretmene tezkere yazdı, okul gezisi için para sayıp ayırdı, eğildi, sandalyenin altına girmiş ders kitabını aldı, masanın üstüne koydu.

Kek tarifleri defterini çıkardı, arkadaşına söz verdiği tarifi bir kağıda yazdı, çantasına koydu.

Bakkaldan alınacakları not etti, notu da çantasına koydu.

Sonra gitti, 3'ü 1 arada temizleme losyonuyla yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı.

Gece kremini ve kırışık önleyici nemlendiricisini sürdü.

Tırnaklarına baktı, törpüledi.

İçeriden 'sen yatmaya gitmemiş mıydın' diye seslenen babama 'şimdi gidiyorum' deyip köpeğin su kabını doldurdu.

Kapıları pencereleri kontrol etti, holdeki lambayı yaktı.

Kardeşimin odasına gitti, oğlan uyumuş diyerek, lambasını söndürdü, bilgisayarını kapattı, gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları toplayıp sepete attı.

Bana geldi, 'haydi yat artık, biraz da yarın çalışırsın,' dedi.

Kendi odasına gitti, saati kurdu, ertesi gün giyeceklerini hazırladı.

6 maddelik acil işler listesine 3 madde daha ekledi.

Kendi kendine iyi geceler diledi, hayallerinin gerçekleştiğini gözünün önüne getirdi.

İşte o sırada babam televizyonu kapattı, ortaya öylece bir 'ben yatıyorum' dedi ve gitti yattı.

Sizce bu işte bir gariplik yok mu?

Kadınların neden daha uzun yaşadığını merak etmiyor musunuz?

ÇÜNKÜ BİZİM YAPIMIZ UZUN ÇEKİŞLİ

(ve işimizi bitirmeden öyle çabuk çabuk ölemeyiz)!

***

Şurası bir gerçek ki boş durmak bedeninizi geç öldürse bile ruhunuzu erken öldürür.

Boşa harcanan zaman önce ruhunuzu öldürür