Akyaka’dan Olimpos’a, Aşkla Mavi ve Yeşil Yollar (2)
Kekova Batıkşehir
Kekova Hamidiye Koyu
Kekova Üçaağız
Kelebekler Vadisi
Köyceğiz
-Yuvarlakçay’dan Dalyan’a ulaşmak için iki yol var. Birincisi yol üzerindeki tabela takip edilirse, Yuvarlakçay-Dalyan arasındaki mesafe ise 28 kilometre. Diğeri ise Yuvarlakçay- Ortaca-Dalyan arasındaki uzaklık ise 35 kilometre. Akdeniz ile kanal arasında yer alan Dalyan’ın günün her saatinde ortaya çıkan manzarası olağanüstü, görülmeyi fazlasıyla hak ediyor. Kaya mezarları, Kaunos Antik Kenti, deniz kaplumbağaları Carette Carette’lara ev sahipliği yapan İztuzu Plajı ve sadece bölgenin değil ülkemizin en güzel manzarasına sahip Radar Gökbel Tepesi’ne zaman ayırmalısınız.
Letoon
Likya Uygarlıklar Müzesi
Myra Demre
Noel Baba Kilisesi
_Yolumuz Ortaca ve Dalaman üzerinden devam ediyor. Dalyan-Göcek arasındaki uzaklık 34 kilometre. Türkiye’nin en lüks marinalarına sahip ve mavi yolculuk denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri olan Göcek, 6 adet marinası, birbirinden güzel koyları, mavi ve yeşilin birbirine karıştığı ve şehrin karmaşasında kaçmak isteyenlerin hayallerini süslüyor. Göcek’in içinde denize girilmiyor.
-Göcek’ten (30 kilometre) sonraki durak Fethiye. Fethiye’nin Likya dönemindeki adı Telmessos’tur. Yunan Mitolojisindeki Apollon’un oğlu Telmessos’tan aldığı rivayet ediliyor. Osmanlı döneminde Meğri adını taşıyan kentin adı, 1914 yılında uçağı düşen Fethi Bey’in anısına Fethiye olarak değiştirilmiştir. Fethiye’ye gelmeden önce Yanıklar Köyü’nde Yeşil Vadi kamp alanı dağların arasında içinden geçen ırmağın ve ağaç dalları üstünde kurulan kamp çadırlarıyla farklı bir tatil olanağı sunmaktadır. Fethiye’de Amintas Kaya Mezarları, Ölüdeniz, Kayaköy, Gemile Koyu, Kelebekler Vadisi, Saklıkent, Tlos Antik Kenti ve doğal ortamı, buz gibi suyu ve şelalesiyle Yakapark’ı görmeden ayrılmamak gerekiyor.
Patara Plajı
Patara
Xanthos
Yuvarlakçay
-Fethiye’den sonra 63 kilometre Likya Yürüyüş Yolu rotasında ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Xanthos ve Letoon antik kentlerini görmeden bölgeden ayrılmamak lazım.
-Xanthos ve Letoon antik kentlerinden 17 kilometre sonra Patara Antik Kenti ve Plajı yolumuz üzerindedir. Caretta Caretta’ların önemli yumurtlama alanlarından biri olan plajın toplam uzunluğu 14 kilometredir. Plaj 08.00-20.00 saatleri insanlara ve 20.00-08.00 arası Caretta Caretta’lara ayrılmıştır. Türk filmlerinde görünen çöl sahnelerinin çekildiği plajdır aynı zamanda.
-Patara’dan sonra 19 kilometre sonra varış noktamız Kalkan. Kalkan Limanı ve kıyıdaki restoranlarda keyifli zaman geçirmek için ideal bir bölge.
-Kalkan’dan 11 kilometre sonraki hedefimiz Kaputaş Plajı olacaktır. Altın sarısı kumu, turkuaz rengi içinde barında plaja 193 basamakla inilmektedir. Muhteşem manzarası ve denizi ile yerli ve yabancıların ilgisini çekmeye devam eden bölgeden ayrılmak kolay olmayacaktır.
-Kaputaş Plajı’ndan ayrıldıktan sonra 21 kilometre Kaş’ın tepeden görünümü inanılmaz. Ayrıca çarşısı, liman çevresi, dokusu korunarak restore edilen cumbalı evleri, rengarenk çiçekli, sevimli kafeleri, sokaklarındaki lahitleri, hediyelik satış yapan dükkanları ve sayısız pansiyonlarıyla gidenin dönmek istemediği bir ilçe özelliğini korumaktadır.
-Kaş’tan ayrıldıktan sonra 36 kilometre sonra, bence Türkiye’nin en güzel tatil bölgesi Kekova Üçağız ve Kaleköy (Simena)’e ulaşıyoruz. Bölge “Kekova Özel çevre Koruma Alanı” ilan edilmiştir. Burada yapacağınız bir tekne turunda Akvaryum Koyu, Batık Şehir, Karanlık Mağara, Hamidiye Koyu, Karanlık Mağara gibi birçok güzelliği görmek mümkündür. Bölge mavi yolculuğu ve Likya Yürüyüş Yolu’nun önemli duraklarından biridir.
-Kekova’dan 23 kilometre Noel Baba olarak bilinen St. Nikolas’ın memleketi Demre’deyiz. Noel Baba Kilisesi, Myra Antik Kenti ve ülkemizin en güzel müzelerinden birisi olan Likya Uygarlıklar Müzesi görülmeye değerdir. İlçe merkezinde Kekova turlarına katılmak mümkündür.
-Demre’den yola çıkınca, Kumluca’ya varınca yoldan çıkıp Gelidonya Feneri’ni görmek gerekir. Fenerin denizden yüksekliği 237 metredir. Aracınızı belli bir noktada park edip uzunca bir patika yolu yürümeniz gerekiyor. Yolun sonundaki manzara Türkiye’nin en güzel manzarasına sahip bölgelerinden biridir. Likya Yürüyüş Yolu’nun önemli rotalarındandır. Gelidonya Feneri, Beydağları Sahil Millî Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Fenerin inşaatına 1936 yılında başlamış, 1936 yılında hizmet başlamıştır. Gelidonya Feneri’ne elektrik ulaştırılamadığı için elle kurulma suretiyle 1976 yılına kadar gazyağı, 2004 yılına kadar bütangazı, günümüzde ise güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi sayesinde ilk kurulduğu hali ile çalışmasını sürdürmektedir.
-Gelidonya Feneri’nin muhteşem manzarasından ayrıldıktan yaklaşık 20 kilometre sonra Adrasan ve Olimpos’a ulaşıyoruz. Doğanın bu güzel bölgelerine ulaşmak için yoldan zaman zaman yola çıkmak ve yoldan çıkmak gerekiyor.
Yolun devamında bambaşka güzellikler var.
Güzellikleri görmek için yola çıkmanız, yoldan çıkmanız dileğiyle…