Tayyip Erdoğan demokrasisi!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan, “yargıya gerekeni söyledik” diyor.

Yargıya talimat verdiğini ilk kez ağzından kaçırıyor ama, biz zaten öyle olduğunu biliyorduk.

Yoksa bu kadar öğrenci, bu kadar siyasetçi, bu kadar gazeteci boşa mı hapse atıldı?

Talimatlar bizzat Başbakan Erdoğan’dan gidiyor.

Peki son talimat nedir?

BDP milletvekilleri için dava açılacak.

Başbakan’ın partisi, mecliste dokunulmazlıkları kaldıracak, yargı da aldığı talimat üzre, BDP’lileri hapse atacak.

Tayyip Erdoğan’ın demokrasisi böyle birşey işte.

***

CHP’li vekiller, hani şu Suriyeli muhalif askerlerin eğitildiği Apaydın Kampı ile ilgili iddiaları incelemek için bir süre önce kampa gitmişti hatırlarsanız.

Ama kamptan içeri sokulmadılar. Hükümet, Suriyeli askerlerin barındığı kampa CHP’lileri sokmadı.

Sonra baktılar ki iş uzayacak, hemen kampta bir düzenleme yapıp, güya TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı’nın gözetiminde siyasi parti temsilcilerinden oluşan ekibi, arkalarına da devletin resmi ajansını takıp, göstermelik olarak kampa gönderdiler.

AKP’li komisyon başkanı çocukcağız, zavallı, Valla biz gezdik, kampta bir şey yok. Diğer kamplara benziyor” diye kamuoyunu kandırdı aklı sıra.

CHP, AKP’nin bu oyununa gelmedi. MHP’li komisyon üyesi de gördüklerinden pek memnun olmadığını ifade eden şeyler söyledi.

                                               ***

O kampta Suriyeli askerlerin eğitildiği, bu askerlerin gündüz Suriye’de savaşıp, akşam kampa döndüğü dünyanın gözü önünde cereyan eden bir gerçekken, Başbakan Erdoğan ve şürekası, bizleri, Türkiye kamuoyunu aptal yerine koymaya devam ediyor.

Efendim, CHP neden komisyon ziyaretinde yer almamış, Başbakan Kılıçdaroğlu’na zavırlıyor, “Tek gidersen gidersin, Yoksa şov yapmana izin vermeyiz. Bu kamplar şov yeri değildir” diye gürlüyor.

Ortaya biri çıksa da o anda, “Behey gafil adam! O kamplar senin babanın çiftliği mi de ana muhalefet partisi genel başkanını sokmayacaksın? Sonra sen ne hakla bizim topraklarımız üzerinde başka bir ülkenin savaşını yönetmeye kalkışıp, topraklarımız üzerinde her gün onlarca insanın ölmesine neden olacak olaylara zemin hazırlarsın” dese, yüreğim soğuyacak.

Ama ortama Tayyip Erdoğan demokrasisi hakim!

Karşısına çıkıp söz söylemek, hesap sormak ne mümkün!

                                               ***

BDP’lilere esip, yağıyor. “Eğer orada kameralar olmasa o terörist efendilerinin ellerini de öperlerdi, efendilerinden üç kuruş da harçlık alırlardı” diye ateş püskürüyor.

Önceki akşam CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kanal D’nin ana haber bültenindeydi ve kucaklaşma meselesi ile ilgili olarak, “BDP’liler oradaydı, PKK’lılar oradaydı, gazeteciler ve kameralar da oradaydı, peki devlet neredeydi?” diye bir soru sordu.

Başbakan Erdoğan’ın, olayı el-etek öpme ve harçlık kadar küçültmeden önce bu soruya bir yanıt vermesi lazım.

Devlet neredeydi o fotoğraflar çekilirken?

Yoksa söylendiği gibi, oralara devlet giremiyor mu?

Memekette demokrasi var ya güya, biz nerede, hangi kamp var, hangi kamplarda hangi ülkenin askerleri eğitilir, ülkenin iliğini kemiğini sömüren savaşta gerçek durum nedir, hangi bölgelere girilip, hangi bölgelere girilememektedir, savaş gerçekte kimin kontrolündedir, tüm bunları bilme şansına sahip değiliz.

Tayyip Bey ne kadar söylerse, o kadarla yetinmek mecrubiyetimiz var.

                                               ***

Tayyip Erdoğan demokrasisi böyle birşey işte..

Yerseniz!

Yemezseniz de, “yargıya” gereken söylenecektir.

Siz bilirsiniz!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tayyip Erdoğan demokrasisi!