BU BİR AZİZ NESİN ÖYKÜSÜ GİBİ
25 Aralık Pazar günü Gaziantep’imizin kurtuluşunun 101. yılını, gururla kutladık… Yılın bu ilk günlerinde sizi biraz eğlendirmek, biraz da değer yargılarımız konusunda düşündürmek için, başımdan geçen bir olaylar zincirini paylaşmak istedim.
Bundan tam 38 yıl önce, 1985 yılında rahmetli Aykut Tuzcu’nun önerisiyle , tüm okullara Gaziantep Kurtuluş Savaşı destanını anlatan bir broşür hazırlayıp dağıtma kararı aldık. Amacımız öğrencilerimize kurtuluş savaşımızın o muhteşem öyküsünü derli toplu bir broşürde sunup, hem kolayca öğrenmelerini sağlamak hem de bu şahane özveriyi yaratan gerçek vatan sevgisini ölümsüzleştirmekti. Metni büyük bir coşkuyla ben yazdım, baskısı ve okullara dağıtma işinin sponsorluğunu rahmetli Aykut Tuzcu üstlendi. Gaziantep Rotary Kulübü’nün bir kültür hizmeti olarak tüm okullara dağıtıldı. İşin eğlenceli kısmı burada başlıyor.
Yazının önsözü, “Antep Savunması yürekleri yurt sevgisi ile dopdolu bir avuç Anteplinin inanılmazı efsaneleştirmesidir” cümlesiyle başlıyordu ve Antep’in kurtuluşunu çok iyi anlattığını düşündüğüm destansı bir çalışmaydı.
Yıllar sonra Gaziantep Büyükşehir belediyesi başkanı 25 Aralık’ta yapacağı konuşma için bir yazı yazmamı rica etti. Ben de bu çalışmanın ön sözünü ona açılış konuşması olarak hazırladım ve yolladım. Basın, konuşmaya büyük ilgi gösterdi, manşetlerde yer aldı. Ertesi sene aynı konuşma yine yapıldı, bir sonraki sene, diğer sene derken on sene üst üste aynı konuşma yapıldı.
Biz CHP olarak büyükşehir belediyesini kaybedince artık konuşma yapılmaz diye düşündüm. Ama o da ne, yeni gelen belediye başkanı da aynı konuşmayı yapmaya başladı, bir sonraki başkan da ilçe başkanları da derken tüm Gaziantep kurtuluşuyla ilgili açılışlarda bu konuşmanın yapılması tören gereği gibi oldu. Şaka gibi değil mi?
Adımı vererek kullanmalarından büyük mutluluk ve onur duyacaktım elbette. Ama, isim vermeden okulların piyeslerinde, müdürlerin açılış konuşmalarında, milletvekillerinin kutlama mesajlarında yıllarca kullanıldı. Doçent doktorlardan bazıları bile konuşmadan bölümleri birebir kopyalayıp konferanslarında kullandılar ve elbette isim vermeden… Bazıları yazının tamamını kendi çalışması gibi yayınladı. Bir yerel gazetede bu çalışmam tam sayfa başkasının adıyla çıkınca artık pes dedim. O gazetenin yazı işlerine belgeleriyle durumu anlatınca bu kez ertesi yıl tam sayfa bu çalışmayı benim adımla yayınlayarak gönlüm alındı ..
Şimdi hala bu yazıyı konuşmalarda, basında görüp eğleniyorum. İtiraf edeyim bundan sonraki 25 Aralık’ta, 8 Şubat’ta göremeyince de şaşırır, üzülürüm herhalde, 38 senedir popülaritesini kaybetmeyen bu anlatım neden bu aralar unutuldu diye.
Neyse sözün özü bakalım bu aralar kimler “Antep savunması yürekleri yurt sevgisiyle dopdolu bir avuç Anteplinin inanılmazı efsaneleştirmesidir” diyecek.. Son söz: İsterseniz siz de benim gibi eğlenmek için google’a bu cümleyi girip alıntılara bakın… Çok keyifli...