CHP’nin adayı kim olmalı?
***
Seçim kaybetmiş politikacılar aday olmamalı, ama seçimin kazanılması için aday olmuşcasına var gücü ile çalışmalı. Böylece muhalefetin gerçek gücü ortaya çıkar ki ülke için son derece yararlı olur.
***
Devam etmeden geçen seçim sonuçlarına bir bakalım.
2009 yılında Dr. Güzelbey, yüzde 52.5’un karşılığı 323 bin 12 oyla başkan saçilmiş.
CHP adayı Mustafa Yılmaz yüzde 30’un karşılığı 184 bin 299 oy almış.
***
İki sene sonra, 2011 genel seçimlerinde AK Parti şehrimizde 519 bin 179 (yüzde 61.85) oy alarak 9 milletvekili çıkarmış.
CHP ise 163 bin 127 oy ve yüzde 19.43 ile ancak iki milletvekili çıkarabilmiş.
***
Tablo gayet net, adayın kariyeri çok önemli.
Mustafa Yılmaz, partisinden yüzde 50 daha fazla oy toplayabilmiş.
Bunun için diyorum ki adayın kariyeri çok ama çok önemli.
‘Aç kapa Artema’ gibi aynı adamlar aday yapılırsa, sonucun hüsran olacağı apaçık meydanda.
***
CHP’nin Gaziantepliler’e, ‘İşte adayımız’ diye sunacağı politikacının her şeyden önce ağzının laf yapması elzemdir.
Altyapısının çok güçlü, kentin bütün sorunlarına vakıf, ekonomiyi sular seller gibi bilen, çok iyi sosyal geçmişi olan, derinden gelen, herkesin oyunu alabilecek potansiyeli olan bir aday bulmalıdır, CHP.
Güzel konuşamayan, sorulara anında cevap veremeyen, tartışma yeteneği olmayan, kalibresi düşük adayların hiçbir şansının olmadığını bilmem söylemeye gerek var mı?
***
CHP’nin adayının AK Parti adayından daha iyi olması lazım. Çünkü yarışa geriden başlıyor! 323 bine karşı 184 bin oy. Arada epey fark var. İşte bu farkı kapatacak adayın, çatır çatır konuşabilmesi için bilgi dağarcığının dolu ve engin kürsü tecrübesi olması gerekir.
***
Lütfen, böyle bir adayı ‘harattan mı çevirteceğiz’ diye düşünmeyin. CHP, yeter ki topluma açık olsun, herkesi kucaklamak istesin, seçim kazanmaya şartlansın. İstediği adayı bulması işten bile değil.
Gülen ve Suriye konusu
Dün gazetemizin manşetindeki Amerika mahreçli haber çok ilginçti.
Washington Post gazetesi, ABD’nin saygın gazeteleri arasında önemli bir yeri vardır.
Fetullah Gülen Hoca, düşüncelerini topluma zaman zaman bu gazete ile iletiyor.
Zirve Üniversitesi OSAM müdürü Doç. Dr. Gökhan Bacık, Amerika’daki Gülen Hoca’nın önemli toplantı, konferans ve seminerlerinde hep bulunuyor, görev alıyor.
Ben onun yaydığı bütün düşüncelerin kaynağının Gülen Hoca’dan esinlendiğini biliyorum.
Geçen gün Washington Post, Suriye ile ilgili esaslı bir haber/analiz yayınladı. Biz bu önemli haber/analizin yer darlığından ancak küçük bir bölümünü verdik. Keşke Hoca’nın Gaziantep’teki yakın işadamının sık sık kullandığı çok sayfalı gazete bu haber/analizin tümünü yayınlasa da Antepliler Suriye’de olup biteni daha iyi öğrenebilse.
Washington Post, Bacık’ın da düşüncelerini sütunlarına almış.
Dr. Bacık Suriye ile ilgili çok net konuşuyor:
“Türkiye’nin bırakın bölgeyi, Suriye’yi bile dönüştürmeye gücünün yetmediği görüldü. Onun için ABD’den yardım istiyor ama gelmiyor.”
Yapılan bir sürü ankette halkımızın çok önemli bir yüzdesi Suriye konusunda Başbakan Erdoğan gibi düşünmüyor.
Daha dün örneğin, Habertürk Gazetesi’nde yayınlanan ankette halkın yüzde 82’sinin Suriye’ye yapılması muhtemel bir müdahalenin karşında olduğu anlaşıldı.
Demek ki, Fetullah Gülen Hoca’da Suriye projesini tasvip etmiyor. Bunu çok önemsiyorum.
Dr. Bacık hatta konuyu biraz da espri ile ifade ediyor, “Türkiye’nin gücü Suriye’ye yetmez, yardım alacağı dağlara da kar yağıyor!” demeye getiriyor.
RSS