Vicdansızlık mı? Kurnazlık mı?

O iğrenç, mide bulandırıcı, aptal film epey bir süreden beri internette vardı. Pek dikkat çekmedi. Ne zaman ki Arapça altyazı kondu, işte o zaman bomba gibi patladı! Çünkü görüntülerden ziyade aşağılayıcı konuşmalar ve haraketler önemliydi!

                                                               ***

Bu tezgah hazırlanırken olacaklar belliydi.

Bir filmi neden çekersiniz? Ticari gaye için değil mi? Sanat filmi de çekebilirsiniz, ödül falan alıp isminizi duyurup ileriye dönük yatırım yapmak için. Aslında bu da sermaye gerektirir.

Bu yapıt hiç bir kritere uymuyor. Saçma sapan böyle bir filmin piyasada iş yapması mümkün değil. Sanat filmi özelliği de yok!

O halde amaç kendiliğinden ortaya çıkıyor: Provokasyon!

                                                               ***

Amerika’da 6 Kasım’da seçimler var. Fazla bir zaman kalmadı. Anketlerde Cumhuriyetçi aday Mitt Romney geride kalmaya başladı. Bu ülkede yapılan anketler neticeyi hiç bir sapma olmadan doğru biliyor. Onun için ABD’de anketler çok ciddiye alınır.

Başlarda Romney ile Obama arasındaki fark önemsizdi. Ama son haftalarda yapılan anketlerde Obama bayağı fark yapmaya başladı.

                                                               ***

Amerikada devasa boyutta silah endüstrisi vardır. Özel sektörün de önemli bir yeri vardır. En büyük alıcı da bizzat Amerika’nın kendisidir.

Silah üreticilerinin sürekli geliştirdikleri silahlar depolarda kalmamalı, bir taraftan kullanılmalı, tüketilmelidir! Çark böyle dönmektedir. Üstelik bu adamlar çok güçlü lobilere sahip oldukları için sözleri hep dinlenir.

Halen bütün izlerinin beleklerimizde net bir şekilde durduğu Körfez ve Irak savaşının mucidi Bush, bir Cumhuriyetçiydi.

Gerçi Vietnam savaşında da Demokratlar sahnedeydi ama orada durum biraz farklıydı. Savaşa karşı çıkan Demokrat Başkan Kennedy’i derin devlet, Teksas, Dallas’ta öldürdü, yerine silah tüccarlarının adamı Başkan Yardımcısı Johnson geçti.

Konumuz bu değil, ama vurgulamak istediğim Cumhuriyetçilerin ‘şahin’ oldukları ve müdahale, savaş gibi kararları daha kolay aldıkları.

                                                               ***

En büyük ve önemli lobinin sahibi silah tüccarlarının Obama’dan rahatsız olmaları doğaldır! Şimdi bir dört sene daha Obama ile yaşamalarının zorluğunu farketmiş olmalılar ki, Obama’yı zor durumda bırakmak için böyle bir filmin siparişini verdiler! Hani, Obama için ‘gizli müslüman’ falan da deniyor ya, böylece Amerikalı seçmenlere, “Bakın bu müslümanların hiç müsamahası yok! Büyükelçimiz Chris Stevens’ı Libya’da yakarak öldürdüler. Kimbilir daha nasıl saldırılarda bulunacaklar?” mesajı verilecek ve Mitt Romney’e avantaj sağlanacak.

                                                               ***

Gelelim tepkilere…

‘Şeytan Ayetleri’ kitabında, Hz. Muhammed’in karikatürlerinin yapıldığında hep benzer tepkiler geldi. Yakıldı, yıkıldı, kelle kesildi, yüzlerce insan öldü. Tehditler ve şantajlar yıllarca sürdü ve bir ‘barış dini’ olan müslümanlık ‘korku dini’ haline geldi.

                                                               ***

Burada bir ‘samimiyetsizliğin’ üzerinde durmak istiyorum.

Yerel anketleri, geçtiğimiz günlerde Amerikan düşünce kuruluşu Marshall Fonu’nun yayınladığı ‘Transatlantik Eğilimler 2012’ araştırması teyid etti.

ABD hakkında olumlu düşünenlerin en az olduğu ülke, yüzde 34 ile Türkiye.

Gençler arasında yapılan yerel ankette çarpıcı bir soru vardı. Epey bir soru sorduktan sonra, arada bir soruya katılımcılar yüzde 80 ile şu cevabı veriyor:
“Vallaha, doğru düzgün yaşayabilmek için imkan olsa da yurt dışına, Amerika’ya gidebilsek! Bir daha da dönmeyi düşünmezdik!”

                                                               ***

ABD hakkında bu kadar olumsuz düşünülüyorsa, neden insanlar, özellikle gençler bu ülkeye kapağı atmak için her fedakarlığı göze alıyor! Gidip bu ülkeyi dönüştürmeyi mi düşünüyorlar, yoksa anketlerde olumsuz yanıt verirken samimi mi değiller?

                                                               ***

Bir Amerikan elçisi hunharca öldürülmüş.

Bu gaddarlığa sevinmek, twitter’da insan haysiyeti ile bağdaşmayan mesajlar atmak iyi müslümanlık mıdır?

Aynı şekilde, BDP’li Sırrı Sakık’ın oğlunun ölümü nedeniyle zafer çığlıkları atmak hangi insanlığa sığar?

                                                               ***

Olaylar karşısında verdiğiniz tepki sizin niteliğinizi belirler. Bu kadar net.

Bunu sırf bu olaylar için söylemiyorum, her yerde, her zaman, her vesile ile verdiğiniz tepki zihniyetinizin, ahlakınızın, zekanızın, eğitiminizin, vicdanınızın, samimiyetinizin, terbiyenizin bir yansımasıdır.