10 AĞUSTOS DÜNYA TEMBELLİK GÜNÜ
Bugün, “10 Ağustos Dünya Tembellik Günü“ imiş.
İnsanların günlük yaşamın sorunlarından kaçması, nefes alıp yaşamanın tadını çıkarması, güzelliklerin farkına varması için, gelişmiş ülkeler "Dünya Tembellik Günü" gibi esprili ve eğlenceli günler icat ediyorlar. Onlar için bireylerin kendilerine, hak ettikleri zamanı ayırmaları çok önemli.
Oysa bizim gibi gelişmeye niyeti olmayan ülkelerde bu ne zorlama bir gün değil mi?
Tembellik veya üretkenlik gibi kavramlar, kişisel tercihlere, yaşam tarzına, davranış biçimlerine, kültürel etkenlere, hatta yaşadığı coğrafyaya, ülkeyi idare etmeye talip insanların performansına göre bile değişir elbette.
Üstelik toplumların tembellikle ilgili görüşleri; zaman içinde, değerleri, beklentileri ve yaşam tarzlarına bağlı olarak değişim de gösterir.
Çok değişmeyen bir gerçek var ama: Böyle günler, sadece sosyal devlet koşulları oturmuş, adalet kurumları çalışan, sağlıklı, eğitimli, huzurlu ülkelerde anlam kazanıyor. Bu ülkelerde böyle günler insanların yüzüne kocaman bir tebessüm yerleştiriyor. Bizim gibi, bu saydığım koşullara hasret ülkelerde genellikle “abesle iştigal” olarak kabul görülüp , bir de bizi içten içe sinirlendiriyor.
Bizde tembellik kültürel anlamda da hiç hoş görülmüyor. Çalışmadığı düşünülen insanlar “Tembel teneke” diye aşağılanıyor, onlara “Ağustos Böceği ile karınca” masalı bıkıp usanmadan anlatılıyor.
Oysa örneğin Güney Amerika ülkesi Kolombiya’nın sakin şehri Medellin’in sokakları, bu 10 Ağustos’ta yine tembellik yarışına sahne olacak. Onlar için böyle bir gün sadece dumanı tüten mis gibi bir fincan kahve, güzel bir kurvasan ve tembel tembel uzanıp ağustos böceklerini, kuş cıvıltılarını dinlemeyi ifade ediyor.
Keyifli bir şekerleme fırsatı, tembel bir günde öğleden sonra siesta, Meksika, İspanya gibi birçok ülkenin geleneğinde ülke ile özdeşleşecek kadar da popüler üstelik. Aslında tembel bir günü tanımlayan sadece faaliyetler ya da bunların eksikliği değil diye düşünüyorum. Tembel bir günü yaşamanın temel büyüsü sürekli üretken olmak zorunda olduğumuz dürtüsünü serbest bırakmak, suçluluk duymadan veya yargılanmadan hiçbir şey yapmamanın güzelliğini yaşamak olmalı. İşte bu aslında zor elde edilecek bir ayrıcalık. Tembel bir gün gelişmiş ülke vatandaşları için bir sığınak, o anda var olmanın basit sevincini hatırlatan bir soluklanma. Keşke biz de bu özgürlüğe erişebilecek kadar koşullarımızı düzeltebilsek değil mi?
Ez cümle: Yine de bugün, politikayı, zamları, ters giden, sizi sinirlendiren tüm kabiliyetsizlikleri görmezden gelin ve bu tembellik gününün tadını çıkarın. Çoğu zaman çok şey talep eden bir dünyada, tembellik yapacağınız bu günün, dinlenmenin ve huzurun anlık bile olsa iyi yaşanmış bir varoluş armağanı olduğunu düşünün.