AK Parti Kongresi’nin Gaziantep yansımaları

AK Parti’nin 4. Olağan Kongresi fiziki olarak mükemmeldi.

Davet edilen ve daveti kabul ederek gelen önemli misafirler, organizayon, disiplin gerçekten çok iyiydi.

Taşkınlık olamadan böyle büyük organizasyonları geçekleştirmek kolay değildir.

                                                               ***

Ancak asıl beklenti, Başbakan Erdoğan’ın yapacağı konuşmada söyleyecekleriydi.

Dağ fare doğurdu demeyelim de, Suriye konusu, dokunulmazlıklar ve Kürt sorunuyla ilgili büyük beklenti vardı. Başbakan Erdoğan’ın çözüme giden yolda önemli vurgular yapması bekleniyordu. Olmadı!

                                                               ***

Doğrusu ben Erdoğan’ın çıraklık, kalfalık ve ustalık aşamalarından sonra yapacağı ‘ustabaşı’ konuşmasıyla ortaya koyacağı yeni vizyonun ülkeyi rahatlatacağını umuyordum. Olmadı! O, dinleyenleri okuduğu şiirlerle, duygusallıkla ağlatmayı tercih etti! AK Partililer bazen sevinçlerini, mutluluklarını ağlayarak ifade ediyorlar.

                                                               ***

Başbakanın bilinen performansı yerindeydi. Her zaman yaptığı gibi öfkeli konuştu ve CHP’ye karşı yine agresifdi!

Camdan bakarak konuşurken daha ılımlı, metnin dışına çıkıp irticalen konuşurken dayanamıyor, sertleşiyor. Ama bütün bunlar biliniyor, söylediklerinde hiç yeni bir mesaj yoktu.

                                                               ***

Beni asıl ilgilendiren konuşmanın Gaziantep yansımalarıydı.

Barzani’nin davet edilmesi, gelmesi ve konuşma yapması, Gaziantep’in ihracattaki en büyük partneri, Irak Kürt Bölgesi’nin lideri olması açısından önemliydi.

Erdoğan, Mısır ve Kırgızistan Cumhurbaşkanları’nın konuşmalarının ardından salondan ayrılmıştı. Ancak Barzani konuşmaya başlamadan hemen önce salona döndü.

Barzani, salonu inleten “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganı ile kürsüye geldi, “sorunlar silahla çözülmez” mesajını ve AK Parti iktidarının yaptığı Kürt açılımına yönelik övgülerini ifade ettikten sonra Suriye politikasını destekler sözleriyle Erdoğan’ı memnun etti: “'Kendi özgürlükleri için mücadele eden tüm güçleri destekliyoruz.”

                                                               ***

Irak’a ihracatımızı engelleyen bir sorunun olmadığı, geçen haftaki o ihracatçıyı korkutan haberin de  asılsız olduğu böylece belli oldu. Yoksa Türkiye Barzani ile neden gurur duysun !..

                                                               ***

Başbakan’ın Suriye sorununa değinmemesi, bunu eleştiren CHP’yi de 1945’lere giderek faşist Mussolini ile ilişkilendirip, “CHP böyledir işte!” demesi, anlaşılıyor ki Suriye projesinden taviz verilmeyecek.

İşte bu Gaziantep için kötü bir haber.

Savaş tehlikesi bir yana, Gaziantep’in sosyal ve ticari hayatı bu işten çok olumsuz etkileniyor.

Gelişmelerin çok tehlikeli olduğunu belirtmeliyim.

Şehirde kiralık ev kalmadı. Bunu yerel gazeteler sürekli yazıyor. Bir apartmanın zemin katında, ancak kapıcı dairesi olabilecek yere 850 lira kira istenmesi, artık bu kentin insanlarını isyan noktasına getiriyor.

                                                               ***

Suriye sorunu nasıl ve ne zaman halledilir bilmiyorum, ama bozulan sosyal ve ticari dengelerinin kolay kolay tekrar normale dönemeyeceğini biliyorum. Yazık oluyor! Gelenlerin kim olduğunu bilmiyoruz.

Erdoğan’ın dünkü açıklamasına göre, kamplarda 90 bin kişi var. New York Times’da Türkiye’de en az 60 bin kayıtdışı Suriyeli var diye yazdı.

Savaş halindeki bir ülkeden pasaportlu, pasaportsuz insanlar geliyor. İçlerinde öğrenciler de var. Hepsini kabul ediyoruz, bağrımıza basıyoruz, üniversitelerimizin kapılarını sonuna kadar açıyoruz.

Bu insanların tümünün Suriyeli olduğunu zannetmiyorum. Kimbilir ileride ne sorunlar çıkacak?

                                                               ***

AK Parti 4. Olağan Kongresi’nden bir kazancımız ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in MKYK’ya seçilmiş olması. Çok önemli.