Marka, ‘Marka Kent’ ve Karkamış

YAYINLAMA: 09 Ekim 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 09 Ekim 2012 / 20.00

Sözün aslı şöyle:

“Bir ülke sahip olduğu markalar kadar zengindir.”

Gaziantep Sanayi Odası, o zamanki başkanı Nejat Koçer de Gaziantep’teki bir toplantıda Faruk Atasoy’dan alıntı yaparak, Gaziantep’in önüne bir hedef koydu:

“Şehirler sahip olduğu markalar kadar zengindir.”

Gaziantep’i de bir marka kent olarak lanse ederek, heyecan ve heves yarattı.

 

Birkaç gündür arkadaşlarıma hep soruyorum: Gaziantep’in markaları nelerdir?

Cevaplar genellikle; baklavadır, fıstıktır, Sanko’dur vs gidiyor!..

Ben de bu yanıtlara sinirleniyorum, yani Fransa deyince örneğin, bu ülkenin markası parfümüdür mü diyeceğiz, diye sitem ediyorum.

 

Firma ismi olmaz!

“İSO 500, Anadolu 500, İhracatta 1000” gibi başarılı firmaların marka sayılması, ‘Marka’nın ruhuna ve taşıdığı konsepte uygun olamaz.

İşi uzatmayalım, benim için Gaziantep’te 3 ‘Marka’ var.

Zeugma, İmam Çağdaş ve Karkamış.

 

Dünyanın en büyük mozaik müzelerinden birisi Gaziantep’te. ‘Zeugma’ bir markadır ve milyonlarca kişiyi Gaziantep’e çekmekte ve çekecektir. Gaziantep’e para ve prestij kazandırmaktadır. Zeugma, medyada çok yoğun yer almaktadır.

İmam Çağdaş, ezelden baklavacı değildir. Aile baklava işine yakın denebilecek bir zamanda girmiştir. Ama, Gaziantep’in en önemli markası olmuştur.

Antepli’nin ağzının baklava tadına ambargo konulmaz! Zeki’nin bakavasını beğenenler, dünyada başkasının baklavasını beğenmezler! Ömer Güllü’nün baklavası da keza öyledir!

Ama...

Amerika’da, Avrupa’da, İstanbul’da ve diğer yerlerde, bilinen ve beğenilen en önemli baklava markası İmam Çağdaş’tır!

Ne yazık ki, Çağdaş, markasına özen göstermemekte, daha doğrusu yarattığı markanın bilincine varamamaktadır! Garip bir durum.

 

Şimdi gelelim Gaziantep’in yakın gelecekteki asıl dev markasına: Karkamış.

Ülkemizde tarih bilinci henüz uyanmaya başladığı için eşsiz zenginliğimizi yeni yeni keşfediyoruz.

Zeugma, Yesemek, Dülük derken Tilmen ve Taşlıgeçit’i arkeolojik parka dönüştüren İtalyan Profesör Nicolo Marchetti, geçen sene başladığı Karkamış’ı da 2014 yılında arkeolojik park yapacak.

 

Karkamış kazılarının sunacağı gizemAntik Dünya Tarihi’ni yeniden yazdıracak iddiaları var.

Geçen sene bulunan bir stel ‘Geç Hitit’ tarihinin karanlıkta kalmış bir bölümünü aydınlatmıştı. Bu sene de önemli objelere ulaşıldı.

Ama henüz önemli bir hedefe dokunulmadı!

Karkamış’ta bilinen bilimsel kazılardan birini gerçekleştiren Oxford Üniversitesi Arkeoloji mezunu İngiliz Casusu Yarbay Thomas Edward Lawrance’ın (Lawrance of Arabia) kazıevine henüz girilmedi.

Osmanlı askeri yarım saat sonra burada!” istihbaratını alan Lawrance, ceketini bile alamadan, arkadaşları ile son sürat toz oluyor!

Kazıevi hep askeri bölgede yer aldığı ve mayınlı sahada olduğu için hazine avcıları buraya girememiş.

Lawrance, daha sonra İngiltere’ye götüreceği son derece önemli eserleri hep burada biriktirmiş. Ama özenle hazırladığı planlar tutmayınca ancak canını kurtarabilmiş.

Kazıevinde bulunan eserler zamanı gelince tanıtımı yapılacak.

Karkamış o kadar bereketli bir yer ki, 1913’de İngiltere’ye götürülen eserlerin çoğu British Museum’da kalırken, Ashmolean, Oxford, Fitzwilliam, Cambridge ile Berlin'de bir müze arasında bölünmüştür.

Önemli bir İngliz arkeolog arkadaşımdan edindiğim bilgiye göre şimdiye kadar Karkamış’tan bin eser İngiltere’ye kaçırılmış.

Şimdi sıkı durun, yağmacılık yaptıkları için suçlanmadan korkan İngilizler, eserlerin ancak yüzde dördünü sergiliyorlarmış.

Ama biz hala yeni eserlere ulaşıyoruz, arkeologlar büyük heyecan içinde calışmalarını sürdürüyorlar.

 

İşte size kısaca özetlediğim, ‘Geç Hititler’in başkenti Karkamış, Gaziantep’in bir numaralı markası olacak.

Üç tane markamız da olsa, herkes bizi ‘markalar şehri’ olarak tanıyor ya, siz ona bakın!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Marka, ‘Marka Kent’ ve Karkamış