Ege’nin Saklı Köyleri – 2
Ege Bölgesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, doğal güzellikleri, sağlıklı mutfağı, samimi insanları ve birbirinden güzel köyleriyle dikkat çeker. Geçmişten günümüze kalan antik kentleri, masmavi denizi, yemyeşil ormanları ve etkileyici doğasıyla Ege, her zaman ilgi çeker.
Ege Bölgesi, yurt içi ve yurt dışından binlerce insana ev sahipliği yaparken, aynı zamanda çok az bilinen, keşfedilmeyi bekleyen köylere de sahiptir. Eğer bu bölgeyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız, bu köylere uğramayı sakın unutmayın.
Ege’de Görmeden Dönmeyin
Osmanlı döneminden kalma tarihi yapılarıyla geçmişe ışık tutan, camileri, hamamları, çeşmeleri, geleneksel el işçiliğiyle dikkat çeken çarşısı, asırlık çınar ağacı, doğa yürüyüşleriyle ziyaretçilerin dikkatini çeken ve bölgede çekilen sinema film ve dizileriyle halka arasında “Güzelköy” olarak bilinen Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Bozüyük’ü görmeden,
Narlıdere’nin ilk yerleşim yeri olarak 300 yıl önce Tahtacı Türkmen Alevilerinin kurduğu, belediyenin 10800 metrekarelik alanda, Cemevi, otantik dükkanlar, el sanatları atölyeleri, kahvehaneler, çeşme, fırın, hamam, okul, köy odası gibi tarihi yapılar, köyün sokakları, duvarları kapıları, pencereleri, çatıları, bahçeleri, kaldırımları ve aydınlatmaları 3 yıl süren restorasyon sonrası tarihi dokusuna uygun düzenlenerek ziyarete açılan İzmir’in Narlıdere ilçesinin ortasında yer alan tarihi Yukarıköy‘ün sokaklarında dolaşmadan,
Çeşme ile Mordoğan arasındaki sahil yolunun ortasında sessiz sakin balıkçı bölgesi olan, bir dönemin ünlü dizilerinden Fatmagül’ün Suçu Ne? Dizisinin çekildiği, M.Ö. 1200 yıllarında kurulan on iki İyon devletinden önemli kentlerinden biri olan Erythrai antik kentine de ev sahipliği yapan İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı ve ziyaretçilerin Ildır olarak bildiği Ildırı‘yı ziyaret etmeden,
Üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerine kurulmuş olan geçmişi M.Ö. 3000 yılına dayanan İasos antik kentine ev sahipliği yapan, 19. yüzyılda geçim kaynağı balıkçılık ve zeytinlik olan bir Rum yerleşimi olan, balık restoranları, kafeleri ve sahilleriyle sessiz sakin bir balıkçı yerleşimi olarak ziyaretçilerin ilgisini üzerine çeken Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık (İosas)‘ı görmeden,
Bozdağ çevresinde bulunan, denizden 1050 metre yükseklikte yer alan, halk arasında yayla olarak da adlandırılan, adını yanı başındaki 0.84 km2 gölden alan, çevresindeki yerleşimlere göre yaz-kış sıcaklık değeri düşük olan, ekoturizm için uygun olması sebebiyle bölge sakinlerinin kış aylarında 4-5 km ötedeki ovaya taşınan ülkemizin tek köyü olan İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Gölcük ve göl kenarında bulunan kafelerinde yorgunluk çayı/kahvesi içmeden,
Geçimini balıkçılıkla sağlayan, Meksika’nın Saragossa Körfezi’nde üreyip, atalarının suları olan Bafa Gölü’ne yolculuk serüveni yaşayan Yılanbalığı ile ünlü, bölgede bulunan ekoturizm faaliyetlerine, doğa yürüyüşleri, kampçılık ve kuş gözlemciliğine uygun, Bizans Dönemi’ne ait yapıların olduğu gibi ve Bafa Gölü Tabiat Parkı güzergâhının sonunda yer alan Kışla mezrasında 7. Koğuştaki Mucize sinema filminin bir bölümü burada çekildiği Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Serçin‘de yılan balığı yemeden dönmeyin.