Ege’nin Saklı Köyleri – 3
Ege Bölgesi, her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlayan, tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle göz kamaştıran köylerle dolu. Şehrin karmaşasından uzaklaşmak, sakin bir atmosferde tatil yapmak isteyenler için vazgeçilmez rotasyonlar sunuyor.
Ege’nin saklı köyleri, doğal güzellikleri ve kültürel miraslarıyla sizi bekliyor. Huzurlu bir tatil arayışında olanlar için bu köylerde kaybolmak hiç de fena bir fikir değildir.
Ege’de Görmeden Dönmeyin
Kapısında Çat Kapı Evi yazan yerlerde ücret karşılığında sofralarına misafir olabildiğiniz, köyün girişinde yer alan anıtta Çanakkale Savaşı’nda şehit olan 36 insanın isimlerinin bulunduğu, tarımsal, kültürel ve geleneksel değerleri korumaya dikkat çekmek için ilk olarak Haziran 2016 yılında yapılan ve her yıl düzenlenen Oyuk (Korkuluk) Festivali, Yörüklerin yaşadığı ve Kalbim Ege’de Kaldı gibi birçok televizyon dizisinin çekildiği İzmir’in Urla ilçesine bağlı Barbaros’un sokaklarında dolaşmadan,
Geçmişi M.Ö. 800’lere dayanan, Bafa Gölü’nün kenarında yer alan, küçük kayıklarla göl turu yapabileceğiniz, göl üzerindeki İkiz Adalar üzerinde bulunan Meryem Ana Manastırı ve kaleyi gezebileceğiniz, Heraklia antik kentine ve Yediler Manastırına ev sahipliği yapan, antik çağdaki adı ile Latmos Dağı, günümüzdeki adı ile Beşparmak Dağları’nın eteklerinde bulunana Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kapıkırı’nı ziyaret etmeden,
1923 Nüfus Mübadelesi sonucu terk edilen Terk edilen Rum evlerinin bulunduğu, pek çok yapı zarar görmüş olsa bile iki kilise, dokuz şapel, hastane ve okullar, kütüphane ve sanat atölyelerinin bulunduğu ve Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kayaköy’ü görmeden,
Adını Kütahya merkezli kurulan Germiyanoğulları’nda alan, Roma'da açılan McDonald's karşı 1986'da başlatılan uluslararası bir harekete (“İyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla kurulan slow food akımı sağlıklı beslenmeyi savunan bir girişimi) Türkiye’de Slow Food (Yavaş Yemek) akımına katılan ilk yerleşim yeri olma özelliği taşıyan İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Germiyan’a uğramadan,
Gökova Körfezi’nde, küçük, sakin, hayatın telaşında yorulanların durup dinlenmek isteyenler için bir kaçış yeri olan, denizi, güneşi, tarihi, doğası ve derinliği 8 metreyi bulan suyunun sıcaklığı, yaz kış 10 derece olan Azmak Deresi’ne ev sahipliği yapan Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka’ya gitmeden,
Osmanlı Dönemi’nde Midilli adasının alınması sonrası 1400’lerde çıkan isyanları bastırmak için yeniçerilerin yerleşim yeri olan, önce Rumların 1923 Nüfus Mübadelesi’ne kadar yaşadığı ‘Yeniçarohori’, Balkanlardan getirilen Boşnakların yerleşim yeri olan, büyükşehirlerde sanatçıların bölgeye yerleşmeleriyle sanat köyü haline gelen, birçok galeri, otel ve müzeye ev sahipliği yapan Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı. Küçükköy (Yeniçarohori) sokaklarında yorgunluk çayı/kahvesi içmeden dönmeyin.