GÜNÜN HABERİ

YAYINLAMA: 09 Nisan 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 08 Nisan 2025 / 12.40

Hemen hemen her gün gazetelerin manşetlerinde şu ifadeleri görmekteyiz. ‘Dahiliye Nazırlığından bildirilmiştir, 9 ayrı suç şebekesi eş zamanlı operasyonla çökertilmiş, örgüt mensupları 146 şüpheli yakalanmıştır.’ Bu gazete haberlerini yıl içinde toplayın, yakalanan şüphelilerin yıllık toplamı yaklaşık 5000 şaibeli suç makinesi etmekte. Bu kadar organize suç şebekeleri 1 günde meydana gelmedi. Kimin Dahiliye Nazırlığında bu şebekelerin organize olduğunu hiç düşündünüz mü? Bir saatte veya 1 günde bu çeteler, bu uyuşturucu baronları, ülkemiz içinde teşkilatlanamazlar. En az 5 veya 10 sene içinde örgütlenirler. Peki, bu konunun hesabını kimden sormamız gerekir? Tamam bildiniz, bir evvelki görevliden sormanız gerekir. 

Her gün olmasa da her ay birkaç kez Hazineden sorumlu bir vekilin gazetelere beyanat vererek, ülkemizdeki ekonominin rayına oturmasına birkaç ay kaldığına dair beyanat vermesine artık alıştık. Mayıs’ın, Nisan’dan daha iyi olacağı, Haziran’ın ise bir önceki aydan çok daha iyi olacağı konusunda beyanat vermesini artık okumak istememekteyiz. 

Bu kaçıncı değişen Maliyeden sorumlu Bakan ki son on senedir aynı teraneyi dinlemekteyiz. Ocak’ın, Şubat’tan daha iyi, Mart’ın ise Şubat’tan çok daha iyi olacağını söyleyen bu kaçıncı yetkili pek sayamadım. İnsanların gerçek dışı bir söylemde bulunması sırasında yüzü kızarır ya, bu sadece “ar”lı insanlarda olur. Bu makamda oturan insanların yüzleri, bu cümleleri kullanırken hiç kızarmamakta. Kendi söyledikleri sözlere, kendilerinin bile kanmadıklarına adım gibi inanmaktayım. Bu nasıl bir karakterdir böyle, hani hepimiz bir uyuyup, 6 ay sonra uyanınca, gözlerimiz ışıl ışıl olacaktı ya işte aynı tarımsal gözlerin içindeki ışıltılar gibi, ülkemin her gün daha fakirleştiğini seyretmek, toplumda bir gerginlik yaratmakta. 

Biliyor musunuz: son 10 sene içinde, bu gerginlik, toplumsal yaşamı, olumsuz etkileyerek evlenmelerin azaldığını, boşanmaların artmasına sebep olmakta. Bu gerçek içinde neler yattığını hiç merak ettiniz mi? İnsanlar artık gelecekten ümitlerini yitirmekte, görmediği istikbalde başkalarının da sorumluluğunu almak istememekte. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı reddetmekteler. Ülkemin ortalama yaş çıtası gittikçe yükselmekte. Çocuklara istikbal vaat edebilecek bir idareyi, yıllardır özlemekteyiz. 

16 Mart 2022 tarihinde çıkartılan Kamuoyunda ‘DEZENFORMASYON’ yasası olarak bilinen yanlış veya yalan bilgi yaymak suçu, 18 Ekim 2022 tarihinde Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanuna uymayan bazı basın mensupları, yayın evleri sahipleri, gazeteciler hakkında hukuksal işlemler yapıldı. Ancak DEVLET’in bu kanuna aykırı bilgi yayması halinde kimin denetleyeceği yasanın dışında tutulmuş. Halka yanlış veya saptırılmış bilgi yaymaları halinde, Devleti kimin murakabe edeceği konusunda bir hüküm olmadığı nedeni ile Devletin istediği bilgiyi yaymakta serbest davranmasını, halk olarak kabul etmiyoruz.   

Ülkeyi yönetmeye talip olan insanların mutlaka hukuk tahsilli veya ekonomist olmak mecburiyeti yoktur. Ancak bu konuda değerli insanlarla beraber çalışmak mecburiyetinde olmanız, olmazsa olmaz konulardan biridir. Her insan kendi evinin ekonomisini ve aile hukukunu yönetmek mecburiyetinde. Yoksa her geçen gün hayat daha da çekilmez hale gelir. 

Haa sarayda oturuyorsanız ve de sarayın giderlerini halkın sırtına yüklemiş iseniz, işte o zaman ekonomi konusunda bir söz söylemek abes olur. Sarayın bir günlük ülkeye maliyeti 33.6 milyon TÜRK lirası olarak bilinmekte. Burada örtülü ödenekten ne kadar saray için harcandığı, kayıtlarda olmadığı için, yıllık gideri konusunda kesin bir bilgi bulunmamakta. Saray dakikada 23 bin lira para harcamakta. Bu bile bir asgari ücretlinin 1 aylık maaşından fazla. Bir saatte saray 1.4 milyon lira para harcamakta.

Sarayda 1150 oda olduğunu okumuştum, ayrıca bir müştemilatta 330 oda daha olduğu söylenmekte. Türkiye gibi kalkınmaya çalışan ama her 5 veya 10 senede bir tökezleyen bir ülkenin, bu kadar büyük bir oturma gurubuna ihtiyacı var mı bilmiyorum. 

Sarayda çalışan 2500’ün üzerinde görevli olduğu söylenmekte. Koruma olarak kaç kişi çalıştığı ise verilerde yer almamakta. Ancak saraydan bir bayraklı araç çıkarken, koruma olarak yüzlerce motosikletli polis, pencereleri açık yüzlerce polis araçlarından sarkan polislerin, bir konvoy olarak yol aldığını izliyoruz. 

Çocukluğumdan beri siyasilerin içinde oldum, 1950’li seneleri, 1960’lı seneleri, 1970’li seneleri, hatta 1980’li seneleri çok iyi hatırlarım. O yıllarda birçok Millet Vekilini yakından tanıdım, çocuklarına özel ders verdim. Rüzgarlı Sokak’taki ULUS Gazetesi ve Cumhuriyet Halk Partisi merkezini çok defa ziyaret ettim. Rahmetli İsmet İnönü’yü yakinen tanıdım. Ayten Sokak’taki evinde ziyarette bulunmuştum. Rahmetli Demirel’i de çok yakın tanıdım. GÜNİZ Sokak’taki evde de Çankaya’da Pembe Köşk’te de ziyarette bulundum. Hiçbir dönemde, son 20 sene içinde şahit olduğum zenginlik gösterisine şahit olmadım. Hele HİÇBİR dönemde ‘KONVOY’ özlemi olmadığına şahit oldum.

Bir ülkede eğer adalet, hak ve hukuk tartışılır hale gelirse, iki konu artmaya başlar. Birincisi enflasyon dediğimiz canavar, diğeri ise yoksulluk, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

GÜNÜN HABERİ
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *