Friedman:”Türkiye bir istikrar adası!”

Ortadoğu’da olan bitene akıl sır erdirmek mümkün değil!

Bu laf olsun diye söylenmiyor. New York Times bunlar için ‘topsy-turvy, defy logic’ diyor. Yani hiçbir zaman öngörülemeyen ve akla meydan okuyan ilişkiler...

Dini rejimler, laikleri savunuyor. Müstebit yönetimler demokrasiyi teşvik ediyor. İslamcılar, Batılı askeri rejimlerini davet ediyor.

                                                                              ***

Arap’ların milliyetçi olanları yıllardan beni savaştıkları rejimlerin yanında yer alırken liberalleri de sonradan birbirine girecekleri İslamcıların yanında yer alıyorlar.

Suudi Arabistan, Müslüman Kardeşler’e karşın laikleri arka çıkıyor. Selefileri de laiklere karşı destekliyor.

                                                               ***

Amerika ile Irak müttefikler. İran’da Irak’ın sarsılmaz ve önemli müttefiki. Irak ve İran, Suriye’yi destekliyor. Amerika, İran’ın büyük düşmanı. Amerika Suriye’deki rejime karşı.

Katar ile Amerika müttefikler. Katar, Suudi Arabistan’la birlikte Hamas’ı madden ve manen destekliyor. Amerika Hamas’ı terörist olarak tanımlıyor.

Suudi Arabistan fonları Selefilere maddi destek sağlayarak cihatçıları Amerikalılar’ı buldukları yerde öldürmeleri için ilham veriyor!

                                                               ***

Ne anladınız?

İşte bunun içindir ki, New York Times, akla zarar, akla meydan okuyan ilişkiler, diyor...

Bize gelince...

Türkiye’nin de çizdiği o kadar çok zikzaklar var ki, onların nasıl yaptıklarından bir anlam çıkmıyorsa, bizim de bazı ilişki ve eylemlerimizin açıklamasını yapmak çok zor!

                                                               ***

Peki bu işi Osmanlı nasıl yapmış?

Osmanlı bölgeyi 600 yıl yönetmiş ama Arapların aralarındaki sorunlara karışmayarak, bölgeye yeni düzen vermeye çalışmayarak…

Şimdi siz Suriye ile İsrail’in arasını bulmaya, Müslüman Kardeşler’i iktidara getirmeye, ülkeleri kimin yöneteceğine karar vermeye, Hamas ve Meşal’i desteklemeye kalkışırsanız siz de bu ölümcül oyunun bir parçası haline gelirsiniz!

                                                                              ***

‘Angajman kuralları’na göre sınırımıza 5 km’den fazla yaklaşmaması gereken Suriye jetleri bu kuralı ihlal ederek sınır köylerimizi tehdit ediyor. Türkiye sürekli nota vermekle yetiniyor.

Kürt sorunu acil ve tehlikeli bir safhaya büründü. Açlık grevleri ölümcül duruma gelirken, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Mardin’in Kızıltepe ilçesinde düzenlediği mitingde sürpriz bir çıkış yapıp “Kürtler'in katili Kenan Evren'in heykellerinin dikilmesine, okullara adının vermesinden rahatsızlık duymayanlara sesleniyorum. Öcalan'ın posterini Kürdistan'da asmayacaklar da nerede asacaklar, daha heykelini dikeceğiz. Bunu kafanıza yazın" demesine karşılık, Babakan Erdoğan, “Ölümlü şantaja boyun eğmeyiz. Bu tuzağa biz düşmeyiz. Gerilimi arttırmak için yapılan oyunlara pabuç bırakmayız” diyerek geri adım atmayacağının sinyallerini verdi.

İşte sürekli şehit cenazeleri kaldıran, gerilim içinde yaşayan böyle Bir Türkiye’nin dışarıdan görünümü ise, şaşıracaksınız ama, çok başka!

New York Times gazetesinin ünlü analisti Thomas Friedman, Washington’da Pınar Ersoy’a verdiği röportajda, “Türkiye dalgalı sularda bir istikrar adası gibi…” deyince, Pınar Ersoy, elinde olmadan gülerek,

“Nasıl yani?” diyor.

                                                               **2

Friedman’ın verdiği yanıt çok ilginç:
“Tabii bunu bir Türk’e söylediğinizde garipsiyor. Ne diyor bu adam? Ne içmiş? Türkiye’de olup bitenden hiç mi haberi yok, diye düşünebilirsiniz. Ama şunu unutmamak lazım, bu söylediklerim hep göreceli. ABD şöyle düşünüyor: Türkiye’yi aradığımda telefonu açan biri var. Suriye’de telefona kim bakıyor? İran’da açıyorlar ama biz onlarla konuşmak istemiyoruz. Mısır’da telefonu açan adamı doğru dürüst tanımıyoruz bile. Ama Türkiye’de telefonu; ekonomisi güçlü, Batı’ya bağlı bir ülkenin demokratik olarak seçilmiş lideri açıyor. Türkler kendi ülkelerinde karmaşa görüyor, belki bize baktıklarında çok istikrarlı olduğumuzu düşünüyorlar. Ama Washington’u gördünüz. Bizim buralar da hiç sakin değil. Şu anda uzaya çıkabilseydik, bir tarafta çöküşün eşiğinde bir süper devlet Avrupa Birliği, diğer tarafta çöküşün eşiğinde bir Arap ulus devleti görecektik. İkisinin tam ortasında ise Türkiye var! Size gıpta etmiyorum. Eskiden iki bölge arasında köprüydünüz, şimdi iki çöken gücün arasında bir istikrar adası haline geldiniz.”