Zeka, para ve bilgelik

YAYINLAMA: 21 Kasım 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 21 Kasım 2012 / 18.00

Dünyanın en zeki insanlarından birisi olan Nobel ödüllü fizikçi Albert Einstein bu kez beyniyle gündemde.
1955 yılında hayata vedan eden Albert Einstein'in beyni, ailesinin izni ile kafatasından çıkarılmış ve çeşitli açılardan fotoğraflanmıştı. Bu fotoğrafların çoğu, 1955 yılından bu yana kayıptı.
Daha sonra bulunan fotoğraflar üzerinde inceleme yapan Florida Eyalet Üniversitesi'nden evrimsel antropolog Dean Falk, Einstein'ın beyninin büyüklük ve şekil açısından normal, ancak beynin bazı kısımlarındaki anatomik özelliklerin (kıvrımların) son derece farklı olduğunu ‘Brain’ dergisinde yayınlayınca bilimsel bir tartışma başladı.

Tartışma konusu şu: "Einstein, olağanüstü bir beyine sahip olduğu için mi fizikçi oldu, yoksa fizikle uğraşması, beyninin belirli kısımlarının olağanüstü bir biçimde değişmesine mi neden oldu?"

Ben ikinci tezin tarafındayım. Yani, Einstein’ın fizikle uğraşması, beyninin belirli kısımlarının olağanüstü bir biçimde değişmesine neden oldu.
Nereden mi biliyorum?
Bizimkilerden…
İşin başında bir şey yok! Sıradan insanlar. Ne zaman ki bir şekilde para kazandılar, beyinlerindeki kıvrımlar değişmeye başladı, çok zeki oldular, hem çok para kazandılar, hem de bilge insanlar oldular.
Durum bundan ibaret.



Akılsız, mantıksız işler mi?
Organize işler mi?


Suriye meselesini basit ve düz mantıkla düşünmeyin, işin içinden çıkamazsınız.
Yani, ABD’nin bölgemizdeki 4 müttefikinin tavır ve davranışlarını izleyip bir sonuç çıkarmaya çalışmayın.
Mantık, Ortadoğu’da geçerli değil!

Türkiye, İsrail için bir ‘Terör devleti’ diyor. Ama Hamas’la sıkı işbirliği içinde.
Oysa aynı Hamas, ABD için terörst bir kuruluş.
ABD’nin ürünü Irak şu sıralar Türkiye ile sürekli kötüye giden ilişkiler içerisinde. Irak Başbakanı Maliki, dün tanklarını Barzani-Talabani Kürt Bölgesi’ne gönderdi. O Irak ki, ABD’nin baş düşmanı İran’ın mezhepsel akrabası ve dostu!
İran-Türkiye ilişkileri limoni!

Ekonomik açıdan ABD’ye tam bağlı Mısır’ın Cumhurbaşkanı, Müslüman Kardeşler’in adayı olarak seçilen Muhammed Mursi.
Erdoğan, Mısır’ın parlamentosunda İsrail’i terrorist devlet olmakla suçladı! Yani…
Bu ve benzeri eşlemelerin sonu yok, aklı da yok, mantığı da yok!
İşte bunun için diyorum ki, Ortadoğu sorunlarına akıl ve mantıkla yaklaşmanın hiçbir anlamı yok!
O halde ne yapmak gerek?
Mümkün olduğu kadar uzak durmak. Lafın boşuna çıkmadığı bugün daha da belirgin oldu:
“Ne Şam’ın şekeri, ne Arabın yüzü!..”

CHP heyeti Şam’da Esad’a sormuş, “Bu işin esası nedir, ne oldu?” diye.
Esad’ın yanıtı bence samimi: “Vallah ben de bilmiyorum. Bana karşı çok sıcak davranıyordu. Kardeş muamelesi yapıyordu. Noldu, ben de anlamadım!”


Gelelim, İsrail’in Gazze’yi bombalamasına…
Burada da ne akıl var, ne mantık!
Hamas, İran’ın kışkırtması ile İsrail’e 800 füze gönderiyor. Tabii, karavana!
Ama, hangi aklılla bunu yapıyor, kendisini çok zora sokacağını bile bile İran’ın işini neden üstleniyor, bilinmiyor.
Bu arada Halid Meşal, İran’ın hiç hoşuna gitmeyecek şekilde Ankara’da Tayyip Erdoğan’a ‘İslam dünyasıın lideri’ diye övgüler yağdırırken İran’a vekaleten ‘ateşkesi’ ihlal ederek İsrail’in çok sert tepki göstereceği besbelli bir ‘roket saldırsı’na niye kalkıştığını mantıkla izah etmek gerçekten zor!
Bütün bunların Suriye’de Esad’ın tam köşeye sıkıştırılmakta olduğu bir sırada olması da ayrıca çok ilginç!

Bizim dağlar kadar sorunumuz varken, bütün gücümüzü ve paramızı Ortadoğu’nun çamurunda batırıyoruz!
Bütün bunlara rağmen birileri çıkıp, “İyi ki Suriye’de savaş oldu, ekonomimizi düzeltiyoruz” derse, demek ki birilerinin bir bildiği var, bizden saklıyorlar!

Zeka, para ve bilgelik