Başbakan enteresan bir adam!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan, “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” misali çok enteresan bir adam.

Mesela kendisi aradan bir yıl geçtiği halde Uludere’deki katliamın hesabını verememiş, ama Paris’te PKK’lı üç kadın militanının öldürülmesi ile ilgili olarak, “Fransa devleti suçluları derhal bulmalı” diye fetva buyuruyor.

Kendisi komşu ülkenin içişlerine müdahale etmek ve muhalif grupları desteklemek yüzünden ülkeyi komşu ile savaşın eşiğine getirmiş, ama öldürülen 3 PKK’lı kadınla arada görüştüklerini söyleyen Fransa Devlet Başkanı’nı, “AB’nin terör örgütü ilan ettiği bu insanlar, sizinle nasıl düzenle görüşebilir” diye zavırlıyor.

İşte bu “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” meselesini biz anlıyoruz da Fransızlar biraz Fransız kalıyor …

                                                              ***

Biz Fransız devletinden bu olayı derhal aydınlatmasını, suçluları derhal bulmasını, soru işaretlerini en hızlı şekilde ortadan kaldırmasını bekliyoruz. Burada şunu da açıkça şunu da söylemek durumundayız. Terör örgütünün kurucuları arasında yer alan, Paris’te suikast sonucu öldürülen ve İnterpol tarafından da kırmızı bültenle arananlar var bunların içinde. Düşünebiliyor musunuz?” diyor Başbakan Erdoğan.

                                                               ***

Yaa böyle işte!

Türkiye halkı tam bir yıldan beri senden Uludere olayını aydınlatmanı, 34 tane gencin kimin emriyle bombalandığını, bir devletin kendi sınırları içinde kendi vatandaşını bombalamasının hesabının verilmesini istiyor ama, sen hiç oralı olmuyorsun.

Fransız da kalkıp sana, “Sen neden 34 kişinin katliamını aydınlatmadın? Neden suçluları derhal bulup, soru işaretlerini ortadan kaldırmadın  dese, ne cevap vereceksin?

“Onlar benim vatandaşımdı, öldürdüm, kimseye hesap vermek zorunda değilim.  Oysa bunlar sizin ülkenizin vatandaşı değil mi” diyeceksin?

                                                               ***

Bu süreçte herkesi “soğukkanlı” olmaya davet eden ve herkesten “sağduyulu” olmasını isteyen Erdoğan’da, ne yazık ki soğukkanlılığın ve sağduyunun eseri yok.

Fransa devlet başkanı, bu terör örgütü mensupları ile neden görüştüğünü, ne görüştüğünü, hangi tasarım dahilinde bu teröristlerle iletişim halinde olduğunu da derhal Fransız, Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklamalıdır” diyen Başbakan Erdoğan, Suriyeli muhaliflerin sabah sınırı geçip, Suriye devletine karşı savaşıp, geceleri Türkiye’de konaklamasını nasıl açıklayacak?

                                                               ***

Suriye’deki muhalif üst düzey askerlere Türkiye’de hem de özel bir kampta, hem de muhalefet partisinin milletvekillerinin bile sokulmadığı ve özel eğitim verildiği söylenen bir kampta barınmıyor mu?

Sonra, Afyonkarahisar’daki cephanelikteki patlamanın aslı astarı da açıklanamadı.

Gecenin bir saati o kadar askerin cephanelikte ne işi vardı, makul ve mantıklı yanıt alınamadı, Buradan Suriyeli muhaliflere silah sevkiyatı mı yapılıyordu soruları da cevap bulamadı.

İşte, Fransa’ya PKK hesabı sormadan önce Recep Tayyip Bey’in bu sorulara bir açıklık getirmesi gerekir ki, Fransızlar kendisine gerçekten Fransız kalmasın.

                                                                              ***

Yoksa Hollande de seni ciddiye alıp, “Suriyeli muhalifleri eğittiğin kamplara milletvekilleri bile giremiyor. Sen önce kendine bak” dese verecek cevabın var mı?

Başkalarına hesap sorma hakkını kendinde görebilmen için, önce senin kendi halkına bazı şeylerin hesabını vermen lazım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başbakan enteresan bir adam!