Ve Oda seçimleri yüksek huzurunuzda…

YAYINLAMA: 13 Ocak 2013 / 18.00 | GÜNCELLEME: 13 Ocak 2013 / 18.00

Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Sanayi Odası ve diğer TOBB’a bağlı meslek odalarımız Mart ayı sonuna kadar yeni meclis üyelerini, yönetim kurulu ve meclis başkanlarını, TOBB delegelerini ve diğer organlarını seçecekler.

Türkiye’deki Ticaret ve Sanayi odalarının konumu, gücü, itibarı, mali olanakları, işleyiş biçimi ve de etkisi dünyanın hiçbir ülkesinde benzeri olmayan şekilde dizayn edilmiş, öyle de gidiyor.

 

Etkisi ve gücü olmasa bu kadar tantana olur mu? Mazallah, aradan iki dönem geçmeden yıllanmış yöneticiler aday olamaz dendi, yer gök inledi, Anayasa Mahkemesi göreve davet edildi ve eski düzene dönüldü.

(Burada ‘yıllanmış’ kelimesini kullanırken, çok değerli ‘yıllanmış şarap’ misali kıymetli yöneticileri anlatmak istiyorum.)

Gaziantep’in en güzel, en görkemli, en göze batan iki binası hangisidir diye birisi bana sorsa, yeni yapılan ve hemen göze batan tasarımı ile Gaziantep Sanayi Odası binası ve klasik yapısı ile, 100. Yıl Parkı’na bakan konumu ve saraya benzeyen asaletiyle Gaziantep Ticaret Odası binası derim.

Bu kadar güzel binaların içinde oturan, etkisi ve gücü olağanüstü olan bu saygın kurumların meclisine girebilmek için büyük mücadele verilmesi çok doğal.

 

365 Odanın üst kuruluşu, Ankara’daki TOBB ise bir başka alem; devlet içinde devlet!.. 1 milyon 200 bin üye, bankada birkaç milyar dolar nakit para, 81 il ve bilmem kaç ilçe ile network! Büyük bir güç daha nasıl anlatılabilir ki?..

 

TOBB Başanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konu ile ilgilenenler hemen hatırlayacaktır, bir sürçi lisanda bulunmuş, Başbakan Erdoğan’ı fena halde kızdırmıştı. Kendini affettirinceye kadar ne üzüntülü günler, ne heyecanlı haftalar geçirdiği unutulmadı. Neyse ki, Gül’ün hemşerisi, Kayserili olması nedeniyle huzura kabul edildi de, ağzına acı biber konup iş tatlıya bağlandı! Şimdi tekrar aday olacak mı bilmiyorum. Herhalde kendisi de bilmiyor! Gerçi o zamandan beri (acı biberden) çok uyumlu davrandı, hükümetin aldığı her ekonomik kararı alkışladı, nezaket gösterip hükümete hiç alternatif sunmadı, özel sektörün sesi olmayı da korkusundan değil, kibarlığından olsa gerek, hiç denemedi.

Eh, artık bu durumda tekrar aday olmasında bir mahsur mu var, diye sorabilirsiniz. Tereddütüm, konu Anayasa Mahkemesi’ne giderken, Başbakan Erdoğan çıkardıkları kanunun arkasında durup, gazetecilerin sorularına da hep “Yeter artık! Benim partimde bile süre kısıtlaması var, bu iş ilanihaye olmaz ki” gibilerinden bir cevap vermişti. Dur bakalım nasıl olacak?

 

Neyse, biz yerel odalarımıza dönelim. Daha yazacak çok şey var ama bugün bir serzenişle konuyu bağlayalım.

Gaziantep Sanayi Odası’nın meclisinde Allah için bir tek kadın üye yok! Herşeyin en iyisini yalnız erkekler mi bilir, Gazikent’in iş dünyasında!

Gaziantep Ticaret Odası da eh işte, durumu idare etmiş, bir çiçekle yaz getirmeye çalışıyor! Ayıp oluyor. Üstelik, girin GTO’nun sitesine, yönetim kurulunu tıklayın, açılıyor. Ama meclis üyelerini tıklayınca ‘açılmıyor’! Nedenini ben size sonra söylerim, yani yazarım.

 


Tarkan Kadoğlu

TOBB’dan bu kadar söz ederken TÜSİAD’ı unutmamak lazım! Çünkü orada da önemli gelişmeler var.

TÜSİAD haliyle TOBB’dan daha bağımsız bir kurum ve aynı işleve sahip değil. TÜSİAD, bir baskı gurubu, ama çok önemli bir kurum. TÜSİAD’ın birkaç yüz üyesi, milli gelirin yaklaşık yüzde 35’ini yaratıyor.

 

TÜSİAD’da birkaç gün sonra, 17 Ocak’ta seçime gidiyor. Yeni başkan, yeni yönetim kurulu geliyor. Gerçi başkan belli. Sütaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın adı haftalar önce belirlenmişti. Orada bu işler demokratik yöntemlerle değil de, geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Nasıl yani, demeyin, aslında hepimiz demokrasi aşığıyız ama işte istiyoruz ki bizim dediğimiz olsun! ‘Bizim’ derken de sefil fareleri değil, güçlü ve etkili para babalarını kastediyorum.

 

Neyse, asıl söylemek istediğim, kulislerde yönetime Tarkan Kadoğlu’nun girmesi ihtimalinin çok yüksek olduğu söyleniyor. Tarkan Kadoğlu’na babasının, Cemal Kadoğlu’nun oğlu gözüyle bakarsanız, yanılırsınız!

Tarkan Kadoğlu, bir sürü etkin STK’nın üye olduğu ‘Dogünsifed’in başkanı. En üst kuruluş Türkonfed’in de (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) Yönetim Kurulu 1. Başkan Yardımcısı. Kadoğlu bütün bu kuruluşlara Diyarbakır mahreçli olarak katılıyor.

TÜSİAD, milli birlik ve/veya anadolu sermayesinin temsili açısından bu kuruluşlara çok önem veriyor ve bünyesine alıyor.

 

Tarkan Kadoğlu, yönetime girerse, Ali Koç, Memduh Boydak (Kayseri’nin Konukoğlu’su Boydaklar’ın oğlu), Murat Özyeğin (Türkiye’nin en zengin adamı Hüsnü Özyeğin’in oğlu), Sabancı Holding’ten Haluk Dinçer, Volkan Vural, Cansen Başaran, Osman Boyner ile aynı masanın etrafında oturacak. Bence çok önemli.

 


İtibar borsası!..

Gaziantep Doğuş Gazetesi’nde Bayazhan ile ilgili bir haber okudum. (07 Ocak 2013)

“Gaziantep’te 115 yıllık tarihi Bayazhan yılların yorgunluğuna rağmen ihtişamlı duruşu ve sağlam yapısı ile dimdik ayakta durmayı başarıyor” diyor.

 

Aceleyle yapılmış ısmarlama bir habere benziyor! 1909 yılında yapımına başlanan hanın 6 senede bitirildiği anlatılıyor.

Yani, 1915 yılında tamamlandığına göre, 98 sene olmuş, 115 değil! Bir anlamda hanın hem itibarına, hem ihtişamlı duruşuna, hem sağlamlığına, hem de dimdik ayakta durmasına 17 yıl zam yapmışlar!

Ne dersiniz, aradaki farkı Doğuş Gazetesi vermiş olmasın!..

 

Ve Oda seçimleri yüksek huzurunuzda…