Ya Fettah ya Rezzak*

YAYINLAMA: 07 Şubat 2013 / 18.00 | GÜNCELLEME: 07 Şubat 2013 / 18.00

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, bir süredir gazeteleri dolaşıyor. Yarım elma, gönül elma!..

Konuşmalarını okuyorum da, söyledikleri şeyler hep aynı. Türkçeyi 1500 kelime ile konuştuğu için, kurduğu cümleler hemen aynı!..

Vermek istediği bir mesaj var, gerisi dolgu malzemesi, boş verin!

Birileri Asım Bey’in kulağına kar suyu kaçırmış olmalı ki, plağı ters koydu, “Seçimlere daha bir sene bir ay var, henüz kesinleşmiş bir durum yok, susma hakkımı kullanıyorum, aday olup olmayacağım konusunda net bir şey söylemem, çok erken. Seçimlere kısa bir süre kala bu konuda kararımı vereceğim” diyor...

 

Arşivim, Asım Bey’in “Kesinlikle aday olmayacağım” demeçleri ile dolu. Hatta, yemin bile ettiği (Artık bu sorunun sorulmasından sıkıldım, dediği bir anda, belki de kızgınlıkla edilmiş bir yemin!) demeçleri var.

Bunları geçin, görsel ve ıslak imzalı bir sürü belge var.

 

İnsan beşer, kuldur şaşar” deyip geçmeyeceğim.

Bu atasözü naif insanlar için kullanılır ama bizimki hem seytana papucunu ters giydirecek kadar mahir, hem de Allah vergisi çok zekidir! Akıllı demiyorum!

Oyunu kurallarına göre oynadığını” zannediyor ama yanılıp yanılmadığını zaman gösterecek!

 

Bütün dost meclislerinde bu konu mutlaka gündeme geliyor. Benim de fikrim sorulduğunda şimdiye kadar hep, “Ben de uyandırdığı izlenim, gözlemlerim, galiba aday olmayacak” dedim. Ama, inanır mısınız, hep yalnız kaldım! Müstehzi bakışlara muhatap oldum.

Tahmazoğlu’nu eleştirmesini, hatta çatmasını çok manidar buluyorum! Neymiş, tek başına hareket ediyormuş, söz dinlemiyormuş, Kentsel Dönüşüm Projeleri ipe sapa gelmezmiş, beceremiyormuş, hoş değilmiş!..

Çünkü, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu çok başarılı, Başbakan Erdoğan’ın birçok kez methiyesine mazhar olmuş ve de büyükşehir adaylığı sözkonusu.

Şahinbey’in nereden nereye geldiğini yazacağım, o ayrı bir yazı konusu.

Dervişin fikrini anladınız, değil mi? Potansiyel tehlikeyi bertaraf etmeye çabalıyor.

 

Bir potansiyel tehlikeye daha değiniyor. Ama bu ‘deveden büyük fil var’ cinsinden!..

“Birileri, yıkılacak Kamil Ocak Stadı’nın yerine cami yaptıracakmış. Hatta, Başbakan Erdoğan Gaziantep’e geldiğinde maketini bile gösterdiler. Ben camiye karşı bir insan değilim ama oraya yapılacak bir cami şehri boğar. Orası meydan olmalı” demiş, Asım Bey.

Şimdi, o ‘birisi’ dediği ama ismini söylemeye cesaret edemediği insanın adını ben söyleyeyim: Abdülkadir Konukoğlu.

 

Meydan işine gelince...

Asım Bey, 10 senedir ağzına pelesenk ettiği meydan konusunda hiç ama hiçbir şey yapmadı. O güzelim Maarif Kavşağı’nı, Doğumevi Kavşağı’nı mahvetti, trilyonlar, trilyonlar harcadı! Bizi de, “Kentler meydanları ile ünlüdür, Doğumevi Kavşağı’na meydan yapacağım” diye kandırdı! Biz de kandık! Ne için, kimin için yapıldığını bilmiyormuşuz gibi!..

Siz Allah’ın şu işine bakın, kentin tek meydanı olan ‘Demokrasi Meydanı’nı kasaba belediye başkanı Celal Doğan yaptırdı!

Hadi bakalım, Marka Kentin Büyükşehir Belediye Başkanı da bir meydan yaptırsın da görelim.

 

Not: Başkan’ın ‘Fıstık heykeli’ ile ‘Susma hakkımı kullanıyorum’ deyişleri üzerine söyleyeceklerim daha sonra...

 

*İşi bozulan darlıga düşenler ve haceti olanlar için dua

Ya Fettah ya Rezzak*