Gölete bilimsel yorum…

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, yaptıklarına tepki gelince veya bazı kararları beğenilmeyince, hiç de zarif olmayan tepkiler veriyor.

Eleştirileri, seçim arefesinde kendisine karşı açılan yalan ve iftira kampanyası olarak yorumluyor, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diyerek de yorgun bir usun abuk sabuk performansını sergiliyor.

Dr. Güzelbey, şöyle diyor:

“Alleben Göleti’nin 7 bin 469 metresini 20 yıllığına, aylığı 500 TL’sından Zirve Üniversitesi’ne tahsis edince, bazı çevreler ‘Belediyenin malı peşkeş çekiliyor’ yalan kampanyasına  başladı. Her seçim döneminde olan bu tür karalama kampanyaları maalesef bu yıl erken başlamış bulunmaktadır.”

Gerçekten biraz ayıp oluyor!

Dr. Güzelbey, bize göre kamunun malını bal gibi birilerine peşkeş çekiyor, ama bu ona göre son derece normal, hatta marka kent Gaziantep için illa yapılması gereken zorunlu bir tahsis!

Biz de bunun normal olmadığını, daha önce fuar alanında yapılan kiralamanın da yanlış olduğunu, Özbelde A.Ş.’nin naylon bir ihale ile sattığı yerin de aslında etik olmadığını söyleyince, yalan mı söylemiş oluyoruz?

Kamu malına, beytülmala sahip çıkmanın adı ne zamandan beri yalancılık oldu?

Dr. Güzelbey, aşağıda köşeme aldığım Gereçci’nin bilimsel analizini de en kısa zamanda, yalan, iftira gibi sıfatlara başvurmadan yanıtlamalı.

Bir hukuk hatırlatması! Küçük olursa zararı yok, büyük olursa ayıp olur! (Tahsis edilen metrekareyi kastediyorum) Bu yanlış! İkisinin de cezası hemen aynı!

Önce Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Adnan Kısa’nın açıklaması:

“Başka bir il’e gitsek böyle bir şey yapacağız desek, bize para bile verirler. Bizim zaten Adana Ceyhan’da 70 dönümlük bir arazimiz var. Bu projeler için kullanmak için. Biz Antep’te suyu sevdirmek, dalgıçlık eğitimi vermek istiyoruz. İnsanlar sudan, spor yapmaktan kaymaktan korkmasın istiyoruz. Gaziantep eğitimde 81. oldu diyorsunuz, burası bir eğitim kurumu, kapısında Zirve Üniversitesi yazıyor. Gaziantep’in buna sahip çıkması gerekiyor.”

Dr. Gereçci’nin açıklaması:

Gaziantep Turizm Derneği Başkanı Dr. Müh. Kamil Gereçci, birkaç günden beri süregelen ‘Gölet’ polemiğine bilimsel yönden katılarak önemli saptamalarda bulundu:

“Alleben Göleti’nin fiziki şartları kaptan yetiştirmeye, dalış yapmaya, dalgıç indirmeye müsait değil. Çünkü burası kil tabanlı dolgu göl. Görüş mesafesi sıfır denecek noktada ve derin olmayan bir gölet. Burada sadece göl üstü kürek ve yelken sporları gibi etkinlikler yapılabilir.”

Kendisi de amatör bir dalgıç olan Gereçci, “Bazı yanlışları da düzeltmek lazım. Şimdi sayın rektör, Gaziantepliler’e suyu sevdireceğini söylüyor. Gaziantepliler’in en önemli özelliklerinden biri suya olan aşırı tutkusu ve sevgisidir. Rektörümüz Antepli olmadığı için bizi anlaması zor! Zaten bu gölet konusunda da insanların bu kadar hassas olması ve tepki vermesi suyu sevdiklerinden dolayıdır.

“Türkiye’de bazı üniversitelerin denizcilik bölümlerinin olduğunu, bunların denizcilik bölümlerini uygun yerlerde açtıklarını, ‘Deniz Bölümleri’ olan üniversitelerin tesislerini biliyoruz. Örneğin Ortadoğu Teknik Üniversitesi, böyle bir bölüm açtığında gittiler Mersin’de bir yer kiraladılar. Orada tesis kurdular. Zirve Üniversitesi’de Ceyhan’da yerleri olduğunu söylüyor, yoksa da İskenderun’da, Yumurtalık’ta Dörtyol’da bir yer edinip uygulama faaliyetlerini oraya kaydırmaları gerekiyor. Bu daha mantıklı olur” dedikten sonra kamuoyunun asıl endişe ettiği konuya açıklık getirdi:

“Göletin fiziki şartları kiralama amacına uygun değil. Korkarım ki bu yer sadece bir sosyal tesisten ibaret olacak. Benim bütün endişem buranın sosyal tesis haline dönmesi. Ve bunu önümüzdeki 4-5 yıl içinde göreceğiz. Burası, Zirve Üniversitesi’nin göl kenarındaki sosyal tesisi haline gelecek. Kuruluşların kamu arazileri üzerindeki tasarruflarına çok dikkat etmeleri gerekiyor. Zirve’nin hedefleri için de bu kiralama çözüm olmayacak. Hep beraber göreceğiz.”

Dr. Gereçci’nin final yorumu, bence herşeyi mükemmel özetliyor: “Gölet, dalış ve kaptan yetiştirmeye müsait değil, bana biraz ütopik geldi. Sosyal tesis olacaksa da, kamuya açık sosyal tesis olmasında fayda var. Belki bu tahsisi Zirve Üniversitesi, ‘burada sosyal tesis yapacağız’ diye isteseydi bence daha etik olurdu.”

İddia makamı söyleyeceklerini söyledi.

Söz savunmanın!