Bülent Uygun’lu bir maç yazısı…

YAYINLAMA: 07 Mart 2013 / 18.00 | GÜNCELLEME: 07 Mart 2013 / 18.00

Gaziantepspor teknik direktörü Bülent Uygun’u Sivasspor’daki başarısından hatırlıyorum. 2008-9 sezonunu ikincilikle bitirmiş, futbolseverlerin dikkatini çekmiş, kariyerinin en parlak dönemini yaşıyordu. Sonra galiba Bucaspor’a, Eskişehir’e ve Elazığ’a gitti.

 

Beni şaşırtan olay, 3 Temmuz 2011'de "Şike Yapmak" ve "Teşvik Primi vermek" iddialarıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanmasıydı.

7 ay Metris Cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi ama İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Temmuz 2012 tarihinde Bülent Uygun'un "Teşvik Primi vermek" suçunu işlediğine hükmetti ve hapis cezası verdi.

Mahkeme, Bülent Uygun hakkında ayrıca "Spor kulüplerinde ve federasyonlarda görev yapmaktan yasaklama" ve "Stadyumlara giriş yasağı" kararları verdi. Eğer bu kararlar Yargıtay tarafından onanıp kesinleşirse, Bülent Uygun bir daha teknik direktörlük yapamayacak.

Ancak, Yargıtay henüz kararını vermedi.

 

Bülent Uygun, son çalıştırdığı kulüp Elazığspor’dan ayrılırken şunları söylemişti:

'Gönül isterdi ki, uzun süreli çalışıp başarı elde edelim. Ama maalesef yönetimin yalnız bırakılması ve ekonomik sıkıntılar, kısıtlı bütçe ile yapılan transferlerle birlikte stadyumumuzun ve tesisimizin yetişmemesi sonucunda, yeni takım olma noktasında alınan başarısızlık, görevimden ayrılmam gerektiğini göstermiştir.”

Elazığspor yönetiminin yaptığı açıklamada ise, “Uygun’un ayrılması iyi oldu, hoca değişikliği takıma çok iyi yansıdı” denildi. 

Bülent Uygun’un; yönetim, ekonomik sıkıntılar, kısıtlı bütçe ve yetersiz tesisle suçladığı Elazığspor’un şu anda 27, bu sıkıntıların bulunmadığı Gaziantepspor’un ise 28 puanı var!

 

Uygun beni şaşırtmaya devam ediyor…

Geçen hafta 5 gol yediği Antalyaspor maçı için maazeretine bakın: “İlk 15 dakikada 5-1 öne geçebilirdik! Önümüzü hakem Süleyman Abay kesti! Neden, niçin bilmiyorum ama aleyhimize verdiği penaltı ile sahadan 5-2 mağlup ayrılmamızı sağladı.”

Hızını alamıyor, devam ediyor: “Yardımcı hakemlerin bir an önce ata binme sevdası var. Dördüncü hakemlerin kendini kanıtlama aşkı var. Bunu da anlamış değilim. Bir an önce bu sıkıntıları atmamız lazım.”

Yani…

 

Gaziantep’i herhalde atış poligonuna benzetmiş olmalı ki, diline Jose Mourinho’yu dolamış!

Mourinho anlatıla anlatıla bitirilemedi. Götürün verin bakayım Anadolu takımlarından birini çalıştırsın. Antrenmanda futbolculara bir şeyler göstermeye çalışsın. Öyle bir dünyası yok. Avrupa ve dünya şampiyonluğu yaşamış hocalar, sistemsizliğin sistem olduğu ortamda mantarlıyorlar!” diyor.

Bir de tersinden düşünsek, Bülent Uygun’u Real Madrid’e teknik direktör yapsak!

Masa başında, mikrofon arkasında konuşacağına sahada konuşsa herkes için daha hayırlı olacak!

 

Bir de ilk geldiğinde garip bir açıklaması olmuştu.

Belki iyi niyetle söyledi ama lafın nereye varacağını tartamadı!

Kasımpaşa galibiyetinin ardından mangalın başına geçip, külleri savurduktan sonra, “Delikanlı adamın tuttuğu takım nüfus kağıdında yazar” demişti!

Bu kelamı Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl’ın nüfus kağıdına baktıktan sonra mı, bakmadan mı etti?

Bu durumda Bülent Uygun da Sakaryasporlu mu oluyor?

 

Neyse, biz Bülent Hoca’nın, “Dün dünde kalmıştır cancağızım, bugün yeni maçlara bakmak lazım. Bu da Mevlana’nın futbola versiyonu” sözüne itibar ederek, Akhisar Belediyespor maçına bakalım.

Aman dikkat!..

Bülent Hoca zaten ağzı sütten yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyor, “Akhisar Belediyespor, ligde kadrosunu çok fazla bozmadan gerekli takviyelerle çok doğru yönetilen ve saygı duyulacak bir takım. Belki de en önemli maç bizi bekliyor” diyor!

Korku dağlar bekletiyor, çünkü Elazığspor’da istifasının nedeni, 21 oyuncu transferiyle ağır eleştirilere muhatap olan Uygun, kendi sahasında Akhisar’la berabere kalınca “Hadi bana eyvallah” demek zorunda kalmıştı.

Siz kadere bakın, yine Akhisar çıktı karşısına!

Şimdi anladınız mı, Hoca neden 22 puanlı Akhisar’a bu kadar saygı duyuyor?

 

Benim kanaatım odur ki, Bülent Uygun ne yapıp edip, bu maçtan puan çıkaracaktır. Yoksa, Mevlananın sözünü tekrar etmek gerekir ki, o da kimseyi memnun etmeyecektir.

Rast gele…

 

 


 

 

Bülent Uygun’lu bir maç yazısı…