İnsan yakmanın zaman aşımı olur mu?

Sivas Madımak’ta, 2 Temmuz 1993 tarihinde bir insanlık dramı yaşandı. Gözü dönmüş ve gerici bir güruh devlet gözetiminde 35 genç, aydın ve yazarı yakarak katletti. Ana davadan ayrılan ve yıllar sonra bulunan sanıkların yargılandığı ikinci dava için 13 Mart’ta karar duruşmasında “zaman aşımı” istenmesi ailelerin canını yakıyor. Aileler “İnsan yakmanın zaman aşımı olur mu?” diye soruyor.

2 Temmuz 1993’te 33’ü kültürel etkinlik için giden aydın, yazar ve genç; 2’si otel görevlisi 35 kişinin yakılarak katledildiği Sivas Katliamı davasında zaman aşımı tehlikesi, tepkileri, öfkeleri, acıları büyütüyor. Dava ikiye ayrılmış, yakalanan sanıkların davası sonuçlanırken, katliamın en önemli azmettiricilerinden Cafer Erçakmak’ın da bulunduğu 7 sanık için süren davanın karar duruşması 13 Martta yapılacak. Cafer Erçakmak’ın aranmasına rağmen yıllar sonra evinde öldüğü için hakkındaki davanın düşürülmesi, diğer sanıklar için de “zaman aşımı” kararı verilmesi bekleniyor.

‘NEREDE BU ADALET?’

12 yaşındaki Koray Kaya ile 16 yaşındaki Menekşe Kaya’nın annesi Hüsne Kaya, “zaman aşımı” çıkma ihtimaline karşı tepkili. Sözleri boğazına düğümlenen anne Hüsne Kaya, “Yıllardır anlata anlata ... artık anlatamıyorum, tıkanıyorum. Öyle çok söyledik ki, biz bu ülkenin insanı değil miyiz? Ne yaptık, suçumuz ne de bize bu acıları yaşatıyorlar. Nerede adalet, nerede insanlık?” diye sordu.

İki çocuğu katledilmiş bir anne olarak acısının büyüklüğünü tarif etmekte zorlanan Hüsne Kaya, “İnsan yakmanın zaman aşımı olur mu? Türkiye’de oluyor. İki çocuğunu kaybetmiş bir anne olarak her gün, her saniye o acıyı yeniden yeniden yaşıyorum. 19-20 yıldır bu acıyı yaşıyoruz, unutmak mümkün değil” dedi.

BAKANLA GÖRÜŞEMEDİ

19 yıldır katillerin ellerini kollarını sallayarak dolaştığını, korunup kollandıklarını belirten Hüsne Kaya, Adalet Bakanlığına bakan ile görüşmeye gittiklerini ama değil Bakanla görüşmek, polisin bina önünde iki dakika durmalarına bile izin vermediğini söylüyor. Hüsne Kaya soruyor: “Bu nasıl devlet, bu nasıl ülke, bu nasıl adalet?” Kaya şunları ifade ediyor: “O kadar çok canım yanıyor ki; adalet yerini bulsun istiyoruz, herkes yaptığının cezasını çeksin.”

MECLİS GÖREVİNİ YAPMADI

Şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan da Meclis görevini yapsaydı Kemal Türkler davasının da zaman aşımına uğramayacağını söyledi. Siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybeden ailelerin oluşturduğu Toplumsal Bellek Platformu olarak iki kez Meclise gittiklerini, ancak CHP ve BDP’lilerin verdiği önergelerin AKP tarafından 18 kez reddedildiğini söyledi. Aysan, “Eğer taleplerimiz kabul edilip, gerekli düzenleme yapılsaydı Kemal Türkler davası zaman aşımına uğramazdı. Şimdi sıra Sivas davasında” dedi.

BAŞKALARININ DA CANINI YAKARLAR

Sivas’ta katledilenlerden Muammer Çiçek’in Tokat’ın Zile ilçesi Yayınyazı köyünde yaşayan babası Hüseyin Çiçek de olayı ancak uzaktan takip edebiliyor. “Zaman aşımı” kararı verilecek olmasına üzgün. “Yarın başkalarının canının yanmasına nasıl engel olunacak. Bu tür oyunları teşvik etmeyecek mi?” diye soruyor. Kamuoyunu da uyanık olmaya çağıran baba Hüseyin Çiçek, “Bizler bedelini ödedik, başkaları ödemesin” dedi.

Sivas’ta katledilen gençlerden Mehmet Atay’ın ablası Aynur Atay Turan da öfkeli, tepkili... “Bu tür davalarda zaman aşımı olmamalı, suçlular cezalarını çekmeli” dedi. Yargının gecikmesinin kendi hataları olmadığını hatırlatan abla Turan, devletin bu ayıptan kurtulması ve davayı zaman aşımına uğratmadan sonuçlandırmasını istedi.
(Ankara/EVRENSEL)


--------------------------------------------------------------------------------

PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

5 Aralıkta tekrar gittikleri Mecliste İnsan Hakları Komisyonu ve Meclis Başkanı ile görüştüklerini, Komisyon Başkanı AKP’li Ayhan Sefer Üstün’ün kendilerine, “Peki Başbağlar katliamının yasını da tutuyor musunuz?” diye sorduğunu anlatan Şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, “Resmi yetkili, görevli birisiniz. İkisi arasında bir bağlantı varsa çözmek sizin işiniz” dediklerini söyledi.

“Zaman aşımı” kararı verilse bile davanın peşini bırakmayacaklarının altını çizen Aysan, “AİHM’ye kadar götüreceğiz” dedi. Aysan, “Ama siyasi cinayetlerde tetikçiler ön plana çıkartılıp, gerçek katillere hiç ulaşılmadı” diye konuştu.
Toplumsal Bellek Platformu olarak “Bu geniş ailemize yeni katılımlar olmasın” dediklerini aktaran Aysan, “Sivas’ta yakılarak öldürülen bir aydın, edebiyatçı, bilim insanının kızı olarak, isyanımı haykırıyorum. Ben çocuğuma senin deden edebiyatçı, aydın bir bilim adamıydı nasıl diyeceğim. Bu ülkede insanların yakılmayacağını nasıl garanti edeceğim. 13 Martta duruşmaya gelmeden önce insanlar bunu vicdanlarında tartsınlar” dedi.

evrensel.net - Bu sayfa 634 kere görüntülendi.