Gülsüm Gedikli, Fitnat Sözmen, Serpil Doğangün, Hira Yılmaz, Pınar Cansız, M.Nazif Demirkol, Yağmur Fakı, Esma Sağlam, Songül Vural'ın resimleri sergileniyor.
Atölye eğitmeni Şaban Pala sergi açılış konuşmasında “Dünyanın ve canlı yaşamın sürdürülebilirliği daha çok kazanç ve daha çok kâr hırsının tehdidi altında zorlanırken,ülkemizi ve bizi çok yakından ilgilendiren Ortadoğu coğrafyasında din ve mezhep çatışması sahte görüntüsüyle gerçekte ise enerji ve su kaynaklarının yeniden paylaşım savaşında insanın diğer türdeşi insanın göğüs kafesini parçalayıp kalbini ve ciğerini çiğ, çiğ yerken öldürenin de ölenin de Allaha ekber nara attığı iğrenç bir zamandan geçiyoruz” dedi.
“Ülkemizin çok büyüdüğü söyleniyor. Ne kadar çalarsak o kadar büyüyeceğiz deniliyor. Ne kadar biber gazı o kadar kalkınma,ne kadar işçi ölümü o kadar istikrar, yani yalanın ve zorbalığın hükümranlığı ile kirlenmiş bir zaman aralığındayız” diyen Pala, “Bütün bu olumsuz koşullarda birileri resim diyor,fotoğraf diyor, şiir,öykü, roman şarkı, sinema diyor.Yani dünyayı güzellik kurtaracak diyorSanat üretiyor..Savaşa yalana ve zorbalığa engel olamıyoruz, ama başka bir dünyayı gösteriyor sanat ve sanatçılar” dedi
Pala, “Yeryüzü Sanat Atölyesi”nde 6 aylık uygulamalı sanat eğitimini tamamlayan öğrencilerimin dönem sonu sergilerinin açmanın sevinci yalanın ve zorbalığın bedenimize ve ruhumuza verdiği acıyı bir nebze olsa da azaltabilir belki..” diye konuştu..
Pala, “8 kadın ve bir de Nazifin katılımıyla oluşan sergi yağlı boya ve akrilik 45 çalışmadan oluşuyor..Çalışma konuları genellikle arkadaşların kendi seçimi..Konuların insan ağırlıklı olması bize
“sorun insanla başlar insanla çözülür “ mesajını veriyor..” şeklinde konuştu.
Atölye eğitmeni Şaban Pala sergi açılış konuşmasında “Dünyanın ve canlı yaşamın sürdürülebilirliği daha çok kazanç ve daha çok kâr hırsının tehdidi altında zorlanırken,ülkemizi ve bizi çok yakından ilgilendiren Ortadoğu coğrafyasında din ve mezhep çatışması sahte görüntüsüyle gerçekte ise enerji ve su kaynaklarının yeniden paylaşım savaşında insanın diğer türdeşi insanın göğüs kafesini parçalayıp kalbini ve ciğerini çiğ, çiğ yerken öldürenin de ölenin de Allaha ekber nara attığı iğrenç bir zamandan geçiyoruz” dedi.
“Ülkemizin çok büyüdüğü söyleniyor. Ne kadar çalarsak o kadar büyüyeceğiz deniliyor. Ne kadar biber gazı o kadar kalkınma,ne kadar işçi ölümü o kadar istikrar, yani yalanın ve zorbalığın hükümranlığı ile kirlenmiş bir zaman aralığındayız” diyen Pala, “Bütün bu olumsuz koşullarda birileri resim diyor,fotoğraf diyor, şiir,öykü, roman şarkı, sinema diyor.Yani dünyayı güzellik kurtaracak diyorSanat üretiyor..Savaşa yalana ve zorbalığa engel olamıyoruz, ama başka bir dünyayı gösteriyor sanat ve sanatçılar” dedi
Pala, “Yeryüzü Sanat Atölyesi”nde 6 aylık uygulamalı sanat eğitimini tamamlayan öğrencilerimin dönem sonu sergilerinin açmanın sevinci yalanın ve zorbalığın bedenimize ve ruhumuza verdiği acıyı bir nebze olsa da azaltabilir belki..” diye konuştu..
Pala, “8 kadın ve bir de Nazifin katılımıyla oluşan sergi yağlı boya ve akrilik 45 çalışmadan oluşuyor..Çalışma konuları genellikle arkadaşların kendi seçimi..Konuların insan ağırlıklı olması bize
“sorun insanla başlar insanla çözülür “ mesajını veriyor..” şeklinde konuştu.