Kürtçenin resmi dil olması gerektiğine değinen Yazar Rodi Zinar, “Çözüm sürecinin ilerlemesi için şuan Kürtçe’nin resmi dil olması lazım” dedi. “Bir dil oluşurken kendi pisikolojisini, kendi sosyolojisini ve kendi kültürünü beraberinde oluşturur. Siz bir dili ortadan kaldırmaya niyetlendiğinizde bir halkı, bir kültürü, bir sosyolojiyi ve bir coğrafyayı kaldırmayı hedeflemişsiniz demektir. O yüzden yıllarca Kürtçe yok denildi ve yok edilmek istenirken bir çok katliam yapıldı” şeklinde açıklama yaptı.
Özel okullar için yapılan değişikliğin yeterli olmadığını vurgulayan Zinar, “Kürt halkının sosyolojik ve mali yapısına baktığımızda, evine ekmeği zor bela götüren insanlar varken, nasıl özel okullara çocuklarını göndersinler. 5 bin-10 bin TL verip çocuklarını özel okula götürecek kaç aile var? Ya da kendi ülkesinde kendi anadilindeki eğitimi para ile alan kaç halk var? Böyle şey olur mu? Dünyadaki devletler kendi dilleri dışında farklı dilleri dahi açtıkları sosyal kurumlarda öğretirken, Kürtler’in gidip anadillerini para ile öğrenmesi çok yanlış. Kürtler asli unsur değil mi ? O zaman özel okullar da bir kaç dersin Kürtçe olarak verilmesini nasıl kabul edebiliriz? İşi yokuşa sürmenin anlamı yok. Devlet bir an önce samimi olmalıdır” dedi.
Devletlerin baskısı nedeniyle anadil günü var
Zinar, UNESCO’nun dünyadaki bir çok devletin anadillere olan yaklaşımının engelleyici olduğunu ve bu çerçevede bir çok dilin yok olduğunu görmesinden kaynaklı 21 Şubat gününü Dünya Anadil Günü olarak ilan etmiştir. Hem dillerin korunması, yaşaması ve genişlemesi için yapılan bu çalışma önemlidir. Örneğin kadınlar öldürüldüğü için ve bu tüm dünyada ortak bir sorun olduğu için kadına yapılanlara dikkat çekmek için de Dünya Kadınlar Günü var. Dil de aynı şekilde ölüyor. O yüzden 1991’de Unesco aldığı karar ile 21 Şubat’ın Dünya Anadil Günü olarak ilan etmiştir. Unesco’nun bu çabası olumludur, ancak tam yeterli olduğu noktası tartışılır” dedi.
Bir dili yok etmeye çalışmak katliam yapmaktır
Zinar, “Bir dil oluşurken kendi pisikolojisini, kendi sosyolojisini ve kendi kültürünü beraberinde oluşturur. Siz bir dili ortadan kaldırmaya niyetlendiğinizde bir halkı, bir kültürü, bir sosyolojiyi ve bir coğrafyayı kaldırmayı hedeflemişsiniz demektir. O yüzden yıllarca Kürtçe yok denildi ve yok edilmek istenirken bir çok katliam yapıldı” deyip, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada anadillere olan yaklaşım pek samimi değil devletlerin oluşumu olan ‘sınıflar çelişkisi’ neticesinde olduğu için güçlü güçsüzü ezmeye çalışıyor. Yani azınlık çoğunluğun arasında kaybedilmeye çalışılıyor. Bu noktada asimilasyona karşı halkların verdiği mücadele çok önemli. Mücadele olmasa kazanım olmaz ve diller yok olup gider. Şuan Türkiye de Kürtçe’nin bir lehçesi olan Zazaki başta olmak üzere 18’e yakın dil yok olma tehlikesi yaşıyor. Dili yaşatan eğitimdir. Dili yaşatan günlük konuşmadır. Dili yaşatan kültürdür. Dil bilimsel çalışmalar ile gelişir. Dil okullarda öğretilmedikçe varlığını nasıl korur? İlkokuldan itibaren anadilde eğitimin olmayıp üniversitelerde kürsülerin açılması çok abes bir durumdur. Üniversitelerde sınırlı olan durumun yerine anaokuldan başlamak üzere anadilde eğitim sağlanmalı. Anadil de eğitim olmadan öğrenme nasıl olur?” açıklamasında bulundu.
Kürtçe eğitime yeterli bütçe ayrılmalı
Zinar, devletin Kürtçe’ye şimdi yasak koymadığını, ancak gelişmesi için gerekli desteği vermediğini söyleyip şöyle devam etti: “Herkesin ödediği vergiden bütçe ayırmıyorsunuz. Yaptığınız bir kaç çalışmayı sürekli dilendirip halkın gururunu incitiyorsunuz. Dilin önünde olan engellerin kaldırılması bir lutüf değildir. Bunu yaptığı için halklar kimseye borçlu olmuyor. Doğal olan tamamiyle her dilin eğitim ve öğretim hakkına sahip olmasıdır.”
TRT6 açıldı, ama ülke bölünmedi
Zinar, “Eskiden profesör dedikleri kişiler televizyon kanallarına çıkıp, ‘Kürtçe eğitim olurmu ya da Kürtçe televizyor kanalı radyo olurmu? Olursa vatan bölünür’ diye açıkalmalarda bulunuyorlardı. Ancak bugün Kürtçe TV’ler var devletin bölündüğü falan yok. Biz o zaman da diyorduk siz paranoyaksınız. Bir dil niye ülkeyi bölsün” diye konuştu.
Eğer kardeş isek o zaman eşit olmalıyız
Zinar, sözlerini şöyle noktaladı: “Biz emeğimizle mücadelemizle kurumlarımızla dilimizi geliştireceğiz deyip “İsviçre de üç tane resmi dil var aynı şekilde İspanya ve Amerikada da farklı resmi dil var. Türkiye’nin resmi dil paranoyosından kurtulması lazım. Eğer Kürtleri asli unsur olarak kabul ediyorsanız. O zaman Kürtler’in resmi dil talebini kabul etmeniz gerekir. Eğer kardeşlik diyorsak o zaman kardeş halkın hakkını gasp etmememiz lazım. Hani cumhuriyeti beraber kurduk? Bu ülkenin kurulmasında bu kadar emeği olan bir halka olan vefa borcunu bu şekilde mi karşılacaksınız? Size karşı bu kadar vefalı olan bir halkın temel hakları konusunda yaptığınız en ufak değişikliği verdim-aldım anlaşıyı ile yaptığınızda çok yanlış olur.”Cihan Ölmez