Aydın Öğretmen Gibi Olmak Var ya…

YAYINLAMA: 12 Nisan 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 12 Nisan 2015 / 20.00

Gazetedeki haberi görünce gönlümde bir ılık ırmak akar oldu. Yarım yüzyıl öncesinin gençlik heyecanı döndü geldi benliğime. Neden, niçin diyorsanız anlatayım:

       Gazete haberi şöyle: “ Şırnak’a bağlı Silopi ilçesinin  Ceylan köyündeki  ilkokulda müdürlük yapan  Yozgatlı Aydın Vural, çabalarıyla  takdir topluyor.Köy okulunu adeta özel koleje çeviren  Vural, Silopi’ye de 3 kütüphane ve 20 bin kitap kazandırdı.

Aydın  Vural öğretmen dört  ayrı köyden  140 öğrencisi bulunan  okulu dönüştürmek için sosyal paylaşım sitesi üzerinden çağrılar yapıp kampanya  düzenledi.  Gelen desteklerle okuluna bilişim sınıfı yaptı. Öğrencileri teleskop, mikroskop ve deney malzemeleri ile tanıştırdı.

Kütüphane kurarak öğrencileri kitaplarla arkadaş yaptı. Maddi durumu iyi olmayan öğrencileri için  kışlık giysi ve oyuncaklar topladı.”

Nice olumsuzlukların yaşandığı bir dönemde insanın içine bahar çiçekleri açtıran böylesi bir haberi okumak… Benim mutluluğum  - Belki sizin de-  işte bu…

Bir dağ köyünde… Yalnız başına… İçinizde  “bir şeyler, örnek şeyler yapmak” dürtüsü. 

Böylesi duyguları tam yarım yüzyıl önce yaşamıştım Simav’ın Pazarlar (şimdi ilçe oldu) köyünde. Gazetecilikten kopup vatani görev için eline “yedeksubay öğretmen” belgesi  verilen bir genç  ne bilir eğitim psikolojisini, sosyolojisini ya da pedagojisini…  Ama içinizde “bir şeyler yapma dürtüsü” varsa önünüze  tercih edeceğiniz çok yol çıkarır  “hizmet etme heyecanı”nız olursa…    Bir dağ köyünde  çaresiz oturup duramazsınız, beyninizin ışığa açılan kapıları sizi   “yararlı olma” yoluna doğru iter.  Cebinizde devletin verdiği paranın yetip-yetmeyeceği hiç umurunuzda olmaz. En azından –yapmak/başarmaktan önce- düşünmüş olmanın mutluluğu/güzelliği/huzuru sarar benliğinizi…

                                                   x    xx

Silopi’deki örnek de böyle… Gazete haberinden, “örnek/idealist öğretmen”  Aydın Vural’ın   başardığı, köyünde yaktığı meşalenin güzelliğini öğreniyoruz sadece.  Peki, ya daha ötesi…  Aydın Vural öğretmen başarısını bu noktaya getirirken ne gibi engellerle/zorluklarla karşılaştığını bir bilebilsek.   Tabii ki bilemiyoruz. Gazete bunu yazmadı çünkü…

Ben anlatayım yaşadığımı:  Gazetecilikten iki yıl için kopmuş, köy çocuklarını eğitmekle görevlendirilmişim. Gönlümde hep  Pazarlar’a, halkına, çocuklara bir şeyler  anlatmak/öğretmek heyecanı…  Evet,  kara tahta  -şimdilerde ak tahta oldu-  önüne   geçip öğrencilere ders programları gereği  bilgiler aşılayacak/verecektim ama  ya köylüler? Bana göre asıl sorun bu saf/temiz topluluğun aydınlatılmasındaydı.  Köylük yer… Gazete ulaşmıyor. Kahvehanelerden sadece birinde radyo var. Onun da sesi bir geliyor, bir gidiyor.  Sanki dünyadan kopmuş gibi bir durum…

Hadi, okulda öğrencilere bilgi veriyoruz ama, kafamdak soru/n  onların velileri, bu güzel insanları dünyadan nasıl haberdar edeceğimdi. Sonunda kararımı verdim: Pazarlar’da gazete çıkaracak, köylüye bedava dağıtacaktım.   “Köy Raporu” böyle doğdu.  Doğdu ama nasıl? Aylığım ne ki?  Köy Raporu’nun basımı ve diğer masrafları için aylığımın yarısı gidiyor. Umuruma değil. Çünkü,  gazetenin çıkışı bir-iki gün gecikse  “Reci Hasan” ve diğer köylüler; “-Hekmet  Hocam, KövIraporu ne oldu?” sorusunu yöneltiyorlar.  Pazarlar’da “Kitap Kulübü”, tiyatro, meyve ağacı dikimi, fakir öğrencilere giysi, köyde Atatürk gazeteleri sergisi ve daha nice sosyal gelişmeler. Köylü ile elele olduktan sonra neler başarılmıyor ki?

Sözün özü: Bugün Pazarlar bir ilçe… Gelişmiş… Hem de Türkiye’nin en kaliteli/iyi vişnesinin yetiştiği bir ilçe… Öğrencilerim var, dostlarım var, zaman zaman telefonla konuşuyoruz.. Beynimde, benliğimde bahar çiçekleri açıyor böyle anlarda… Daha bir yaşar olduğumu anlıyorum böylece.                   

                                                                  x    xx
Yarım yüzyıl önce yaşadığım  sorunların  -belki de daha zorunu-  güzel yurdumun Silopi ilçesinde göğüsleyen  -gerçek aydın- öğretmen  Aydın Vural’ı  tarifsiz sevgi heyecanla kutluyorum.

İnanınız  Aydın öğretmenimle birlikte olmak/çalışmak isterdim.

 

Aydın Öğretmen Gibi Olmak Var ya…