Hastaneler Dingo’nun Nesidir Acaba?

YAYINLAMA: 02 Haziran 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Haziran 2015 / 20.00

Okullar ve hastaneler her ülkenin atardamarı olma özelliğini taşır. Birinde beyinsel/bedensel eğitimler/öğretimler yapılarak toplum yarınlara hazırlanır/taşınır.

Diğerinde ise, yani hastanelerde bedensel ve ruhsal sağlığı/dengeleri çeşitli etkenlerle bozulan bireylerin toplum önünde tekrar “sağlıklı” olabilmeleri için çözüm aranır.

Her iki kurum da; birlikte “sağlıklı toplum” yaratma amacını güder.  Güder ve her iki alanda çalışanlar da; geceli gündüzlü özverili çabalarıyla toplum katında saygınlık kazanırlar böylece.

Bu durum, kurumsal anlamda kazanılan bir övünç madalyası olur çalışanlar için ayrıca.

Ama ne yazık ki yaşayageldiğimiz olaylar böylesi bir durumdan toplumsal anlamda haberdar olmadığımızı gösteriyor. Gün geçmiyor ki, TV ve gazete haberlerinde bir öğretmenin veli tarafından darp edildiğini, dövüldüğünü öğrenmeyelim.. Bu acılı manzarayı kimi zaman ölümlü olaylar olarak yaşıyoruz ne yazık ki… Öğretmeni darp ederek/döverek  -kısır aklıyla-  kendisinin haklılığını göstermeye kalkan cahillerin varlığı o toplumun yüzkarası durumu değil de, başka nesi olabilir?

En acısı da öldürmeyi bir çare olarak görmek…

Hastaların “imdat kapısı” görüp başvurduğu doktorlarımızın durumu ise daha farklı değil elbet. Gidip görenler bilirler. Batı’da hangi ülkeye giderseniz gidiniz doktorlar/hekimler toplumların baş tacı olarak görülür/değerlendirilir.

Biz de ise, öğretmenlerde olduğu gibi doktorlar da dövülür, sövülür ve de  -ne acıdır ki- öldürülür oldu.

Son olarak Samsun’da yaşanan olayda içimiz kanadı, yaralandı, acıdı. Kahrolduk… Bir doktoru görevi başında öldürmenin alçaklığının anlamını nasıl tarif edersiniz? Nasıl olabilir böyle bir alçak girişim? Hangi toplumda var böylesi sık-sık yaşanan olaylar?

Bir de Batı ile yarış yapan bir toplum imişiz. Onu sen külahıma anlat. Kadın cinayetlerinin en korkuncu, en utanılası olanı da bu toplumda işlenmiyor mu?

Öğretmenler, doktorlar aynı tecavüzleri yaşamıyor mu?

 Batı’da organize edilmiş, düzenlenip programlanmış toplumsal yaşamdan kaynaklanan mesleksel saygınlıklar maalesef ülkemizde yok, oluşmadı. Bu kafalarla oluşacağı da yok. Samsun’daki son ölümlü doktor olayından sonra toplumsal tepki ne oldu? Gezide olduğum için tam izleyemedim. Siyasetçiler kapmak istedikleri koltuk kavgasından ayrılıp gerçek anlamda içleri yanarak ve bunu eyleme dönüştürmek için toplumsal anlamda ne söylemde bulundular doğrusu çok merak ettim, ediyorum. Bu,  öyle iki sözle geçiştirilecek bir durum değil ki…

Doktorların meslek onurunu kurtarmak için sokağa dökülüp hak aramaları durumuna düşürülmesi acı bir olayıdır bu ülkenin. Bu, doktorların sahipsiz kalışına birörnektir ayrıca…

Acaba ülkeyi yönetenler hiç mi gittikleri Batı ülkelerinde rahatsızlanıp doktora gitmediler. Görmediler mi o ülkelerde hastanelerin ne denli güvenli/düzenli ortamlarda insanlara hizmet sunduklarını… Sağlık Bakanı Beyefendi hiç mi bilmiyor Batıda öyle canı isteyen herkesin hastaneye giremediğini… Halkımızın güzel tanımlamasıyla soralım: Dingo’nun nesidir ki, herkes elini kolunu sallaya-sallaya hastanelerde dolaşabiliyor?

      Tıp Dünyasının aziz görev şehidi Dr. Kamil Furtun’a Allah’tan Rahmet diliyorum.

 

Hastaneler Dingo’nun Nesidir Acaba?