Karadeniz, mizahı ve insanı...
Mizah yazınımız/edebiyatımız alanın da şimdiye değin kaç kez sempozyum yapıldığını bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla son 20 yıl içinde 17-19 Nisan 1998 tarihleri arasında İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde Kültür Bakanlığı'nın katkılarıyla ve Karikatürcüler Derneği'nin düzenlemesiyle bir sempozyum yapıldı. O dönemde -sanıyorum- Karikatürcüler Derneği'nin Başkanlığını Tan Oral yapıyordu.
"Karikatürk 98" sergisinin de açılışı sonrasındaki "21. Yüzyılın Eşliğinde Karikatür ve Mizahın Koordinatları Sempozyumu"nda "Mizah ve Muhalefet", "Gündelik Hayatta Karikatür ve Mizah Bakışı", "Yeni Bir Yüzyılın Eşiğindeki Karikatür ve Mizahın Gücü" ve "Karikatür Tipleri Üzerine Anatomi Çalışmaları" konularında çok sayıda bildiriler sunuldu.
Sempozyumun son gününde ben de Karadeniz insanının mizah algısı ve Taka mizah kültürü sayfası üzerine bildiri sunmuştum. Çok da yararlı olmuştu bu sempozyum. Ama ne yazık ki, sempozyuma sunulan bildiriler aradan 18 yıl geçmesine karşın bugüne değin kitaplaştırılamadı.
Oysa, böyle bir kitaplaştırma yapılsaydı ve de mizah üzerine sempozyumlar yıllar itibarıyla düzenlene gelseydi, şimdi çok zengin bir mizah arşivimiz olacaktı.
***
Geçen gün "Türk Edebiyatı" dergisinin Mayıs 2016 sayısında Türk Dil Kurumu ile Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin ortaklaşa "Türk Edebiyatında Mizah Sempozyumu" düzenlendiklerini okudum. İçim ılıdı birden...
Rize'de 13-15 Mayıs 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen sempozyumda "mizah kurumları, mizahi tipler, klasik edebiyat, halk edebiyatı, yeni edebiyat ve geleneksel tiyatroda mizah geleneği konuları" ele alındığını öğrendim haberden.
Kültür ve edebiyatımızda mizahın yeri ve önemi vurgulandı ayrıca...
Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitemizin mizahımız adına çok anlamlı bulduğum bu çabasını yürekten alkışlıyorum.
***
"Türk Edebiyatı" dergisindeki haberi okuyunca mizah nabzımın daha hızlandığını ifade etmek isterim. Önceden haberim olsaydı bırakınız bildiri sunmayı, mutlaka Rize'ye değin gidip "Mizah Edebiyatı Sempozyumu"nu izlemek isterdim.
Mizah, biz Karadeniz insanının yaşamında ekmek ve su kadar önem taşıyan, vazgeçilmez olan paydalardan biri...
İnsanımız, mizahı yaşamının her anında soluğuna katık yapmayı bilen yapısıyla hep dikkat çekerek geldi bugünlere... Bunun en belirgin örneklerini "Karadeniz Fıkraları" olarak hemen herkesin dilinden düşmeyen örneklerde görüyor/yaşıyoruz.
"Karadeniz fıkraları" konusunda "atar damar" olan Trabzon'da bu konuda yaşanan hareketsizlik/durağanlık ise şaşırtıcı bir durum... Oysa bu konuda neler yapılmaz ki... Yaşanmaz ki...
Daha önceleri çok kez yazdım/çizdim, Trabzon'da önce "mizah günleri" düzenleyelim, deneyim kazanıp bu güzel eylemi "mizah festivali"ne dönüştürelim diye...
Ben söyledim, yazdım/çizdim... Yapayalnız kaldım.
Oysa, Karadeniz fıkralarının kirletilmek istendiği 1980-2000'li yıllarda bunun önlenmesi için görüş sunduğum zamanın Trabzon Valisi Rahmetli İsmet Gürbüz Civelek konuyu sahiplenmiş, "Temel'li Fıkralar" adlı kitap yayımlamış, yerel ve ulusal medyada alkış almıştık. Ardından bu konuda üç fıkra kitabı yayımladım.
Trabzon'u yönetenler bu kenti sadece üniversitenin, futbolun, ticaretin, turizmin vb. alanların soluklandırdığı kanısına; yaşamının her anında "mizahla beslenen insanlar"ın da eklesinler/görsünler, istiyorum.
İstiyorum ve 1960 yılından bu yana derlediğim yerel fıkralarla Trabzon'da yapılacak mizahi etkinliğe destek vermek istiyorum.