Gel de çık işin içinden şimdi...
BRÜKSEL - Artık, şu hayhuy içinde kendimize gelip; durum değerlendirmesi yapmak durumundayız. Bu zorunludur da ayrıca...
Nereye gidiyoruz böyle?..
Önceleyin, nereden çıktı/zuhur etti bu dış politika kaosu? Huzursuzluğu?..
Ayrıca şunu da anımsayalım, yeridir: Geçen seçimlerden birinde; Avrupa'daki milyonlarca yurttaşımızla seçim konusunda iletişime geçmek isteyen bir siyasal partimizin; yine milyonlarca propaganda mektubunu Avusturya'dan -Niçin Türkiye'den değil? Anlaşılır değil- göndermesinin bu ülkelerde yarattığı rahatsızlığı, tepkiyi dikkate alalım, bu noktada...
Unutmuş görünüp; yeni-yeni girişimlerle gerilim yaratmak da ne?
Xxx
AB konusunda yarım yüzyıldan fazla bir süreçte Türkiye'yi oyalayan zihniyetin amacının ne olduğu konusunda fikir sahibi değilsek; o zaman ihmali/kabahati başka hiç bir kimsede aramayalım.
Türkiye'nin AB'den giriş vizesi/izni beklerken -Erbakan'nın deyimiyle- "Hrıstiyan Topluluğu" AB; Avrupa'da aynı din topluluğuna mensup ülkeleri şemsiyesi altına alma tutarsızlığını yapmadı mı?
Hala da aynı anlamsız tutumlarını sürdürmüyorlar mı?
Bunlar bizim haklılık cephesinden bakışımız...
Daha derin düşünürsek, yarım yüzyıl gerçekleşmesi beklenen bir sevdanın unuttuğumuz yanı; "Çok naz aşık usandırır" oluşu değil mi?
Türkiye ihanete uğramasına karşın usanmadı, inadına bekledi. "Bekleyen derviş, çorbayı içer"miş örneği...
Ama çorbayı hep arkadan gelen/bekleyenler içmiş bu konuda.
AB bizim gibi düşünmüyor, her seferinde, işi yokuşa vuruyor bilinçli olarak...
Xxx
Avrupa ülkelerinde bir Türk topluluğu var şimdi...
Her alanda etkili...
Türkiye'de de... Bu etki, siyasal anlamda daha da belirgin şimdilerde...
Avrupa'da gurbetin sıkıntılarını yaşayıp yurt özlemi duyan insanların kendilerini sahiplenen siyasetçilere daha sıcak bakıyor, yakın duruyor gerçeği de var ortada... Bu gerçeği bilen siyasetçiler ise; bu yurttaş topluluğuna olaylara bakışlarını anlatıp oy kapmanın peşinde koşuyorlar.
Bu tür siyasal propaganda çalışmaları öteden beri sürerek bugüne geldi. Geldi ama, son dönemde bu amaca yönelik çalışmalar ulusaldan uluslararası boyutlara taşındı.
Ve olanları birlikte yaşıyor ve üzülüyoruz.
Bu olumsuzluklar niçin yaşanıyor?
Elbette ki iç siyaset uğruna... İç siyaset de, dış siyaset de şimdi birbirine bulaştı.
Aşure çorbası oldu sanki...
Pirinç olsa taşını, tozunu seçip ayıklarsınız.
Almanya ve Hollanda -zorlanırsa, ısrar edilirse Avusturya ve diğerleri de yapacak- diplomasi dinlemeden uygulamalar yapıyor. Öyle görünüyor ki -Avrupa istiyor anlaşılan- bu olumsuzluk tırmansın, Türkiye dışlanma durumuna düşsün...
Böylece Avrupa kimi haklılıklar kazanıp bunu koz olarak Türkiye'nin önüne koysun...
Zamanla göreceğiz.
Xxx
Türkiye son Avrupa çıkışıyla iç politikasına merhem arama/bulma peşinde olduğunu gösteriyor. Bunu yasal yollardan ve yasal söylemlerle yapması gerekir elbet...
Almanya ve Hollanda'nın diplomasiyi çiğneyen uygulaması ise çirkinlik olarak sırıtıyor ortada...
Bu tırmanışta/gerginlikte iki tarafın da yararı olmadığını düşünebiliriz.