Bütün sorumluluk seçmen yurttaşta...

YAYINLAMA: 05 Nisan 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 05 Nisan 2017 / 20.00

Hava giderek kızışıyor. Anayasa değişikliği için yapılacak halkoylamasına şurada ne kaldı ki...
16 Nisan yaklaştıkça toplumsal tansiyon da yükseliyor. Anayasayı sahiplenme adına siyasetçilerin söylemleri de daha önceki seçimlerde olduğu gibi akortsuzca devam ediyor.
Nefret söylemleri had safhada...
Küfür, aşağılama utandırıcı noktada...
Sevgi, saygı yok ortada...
Karşılıklı diyalog kanalları tıkalı...
Toplumsal bir kriz ama kimin umurunda...
Xxx
Demokrasi tarihimizde dünden bugüne yaşana gelen olumsuzlukların hiç de ilgisi/ilintisi olmadığı halde bir Anayasa değişikliği oylamasında küfürlü/aşağılayıcı söylemlerin sahnelenmesi çok düşündürücü bir manzara olarak sırıtıyor.
"Evet" ve "Hayır" konusunda iki kutup olan kamuoyunun vereceği karar ülkede demokrasinin geleceğini belirleyecek.
Oysa, 16 Nisan'a giderken toplumsal birlikteliğin pekiştirilmesi gerekirken, bu olaya siyasal çıkarları açısından bakan kimi siyasetçiler yüzünden insanlar, "Anayasa halkoylaması" gibi çok önemli bir konuda insanlar parti saflarına çekildi. İnsanlara anayasanın içeriği anlatılacak yerde karşı tarafı karalamalar yapılıp, partisel çekişmeler yaratıldı.
Dahası, ülkede insanlar arasında siyasal kırgınlıklar başladı ne yazık ki...
Xxx
Batıda; demokrasiler oturmuş/yerleşmiş olduğu için bizdeki gibi kısır çekişmeler olmaz/yaşanmaz. Yaşanmaz ve de seçimlerde bizde olduğu gibi, hoparlörlerle dağ-taş, cadde ve sokaklarda kulak zarlarını patlatırcasına anonslar, reklamlar yapılmaz.
Batıda seçim yapılacak...
Herkes işinde, gücünde...
Siyasetçi de...
Sakin geçen bir seçim öncesi yaşanır... seçmen duru/aydınlık bir kafa ile sandığa gider oyunu kullanır.
Bizde ise, seçim öncesinin kafa şişiren, seçmene "Sen bilmezsin, ben bilirim" savı, iddiasıyla kafasının içinde davul çalıp aklını başında alan kampanyalar...
Siyasetçi herşeyi ben bilirim savıyla, iddiasıyla seçmen yurttaşa yol gösterme görevini yaparken; kendi siyasal çıkarlarını ve partisel üstünlüğünü düşünerek sonuç almanın peşine düşer her zaman.
Böyle olduğu için demokrasi geleneği oluşmayan, geri kalan bir ortamda hak/hukuk arayışı ile ömürler, yaşamlar gelir, geçer
Xxx
Özünde demokrasiyi geliştirmek/kalkındırmak olan siyasal çekişmeleri erdemli bir havaya değil, hizip, kavga, küfür, aşağılama ortamına çeken siyasetçileri toplumsal bir tasfiyeye çekmek seçmenlerin görevi.
Bu da sağduyulu, demokrat, yurtsever, bilgili ve insancıl olmayı gerektiriyor.
Bunu başardığımız gün, bu kısır çekişmelerden iz kalmayacak, seçim olsun, halkoylaması olsun yurttaşlar düğüne gider gibi sandık başına gidecekler.
Özgür olacaklar.
Bugün içine düşülen kışı çekişmelerden kurtulmamız gerekiyor

Bütün sorumluluk seçmen yurttaşta...