Gaziantep *olayı * (1973-84)

Gaziantep’te ilk günler
Ankara’dan yola çıkıp Adana-Tarsus üzerinden Antep’e yaklaştığımızda uzaktan ilk görüntü; yeşillik alanı olmayan, kesme taş yapılardan oluşan ve yabancı kaynaklı filimlerde gördüğümüz çöl ortamındaki yerleşim merkezlerini andıran bir şehir manzarası idi. Bu görüntünün altında muhteşem bir toplumun, çok eskilere dayanan derin bir alemin yattığını nereden bilebilirdik?
Kaleli Oteli’ne yerleştik. Antep mutfağı ile ilk defa tanışmaya başladık. Kaleli’de iken bir gün oğlumuzun keyfi yoktu, biraz kırıklığı da vardı. Otelden civarda çocuk doktoru sorduk. Hemen yanı başında Dr. Muhittin Kersanlıoğlu’nu5 önerdiler. Biz muayene odasına girdiğimiz sırada Antepli bir hanım çocuğunu muayene ettirmiş çıkıyordu. Doktor Bey hanıma hitaben ve hiç telaş içermeyen bir ses tonunda, “Cumartesiye kadar ölmezse getir bir daha göreyim” diye seslendi. Biz, özellikle eşim bu söylem üzerine donup kalmıştık. Doktor Bey sonradan bize bu hanımın 13üncüçocuğu olduğunu izah etti, söyleminin bizi fazla etkilememesi yolunda telkinlerde bulundu.
Gaziantep Zirai Araştırma Enstitüsü6 Binasında ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü
Mütevelli Heyeti kararı ile eğitimin başlaması arasında çok dar bir zaman aralığı olduğundan geçici olarak, halkın kısaca *Fidanlık* dediği Zirai Araştırma Enstitüsü’nün Gıda Laboratuarı olarak inşa edilen bir binasında işe başladık. İlk açılış dersini verme görevi bana düştü. Dersi, açılış törenine katılan zevat ile ilk öğrencilerimiz birlikte izledi. Konu *taksi geometrisi* idi. Öklid geometrisi dışında başka geometrilerin varlığı ve her zaman yuvarlak olduğu düşünülen*daire* nin bu geometride *kare* şeklini alıyor olması sanıyorum bazı öğrencileri bir hayli şaşırtmıştı.
Calculus dersinde ders kitabı olarak Ankara’da okutulan ve ODTÜ kitaplığından getirilen ABD basımı bir kitabı kullanmaya başladık. Kitabın öğrenciye maliyeti, yanlış hatırlamıyorsam 40 dolar civarında idi. Bu meblagtek bir dersin kitabı olarak bizim öğrencilerimiz için kabul edilemeyecek derecede yüksekti.
İlk yıl bu kitabı kullanırken kendi portatif daktilomda mumlu kağıt şablonlara İngilizce bir Calculus kitabı yazmaya koyuldum. Kitap sokaktan geçen adamın anlayabileceği üslupta olacaktı. İkinci yılın başından itibaren kitap saman kağıt baskısı halinde, bölüm bölüm öğrencilere dağıtılmaya başlandı. Bölümler tamamlandığında basit bir karton kapak geçirilmek suretiyle biraz kitaba benzemeğe başladı. Öğrenciye maliyeti 2.87 dolara düşmüştü.
Müteakip yıllar zarfında kitabı kullanan öğrencilerimden gelen çok değerli eleştiri ve önerilerin de katkısıyla evrim geçirdi ve 1984 yılında son şekli ile Suzan Menetli Hanım’ın maharetli ellerinde, toplu IBM yazı makinesinde matbaa kalıplarına aktarıldı. Kitap aynı yıl içersinde Ankara’da Meteksan
5 Hayatta ise selam olsun. Geçindi ise Tanrıdan rahmet diliyoruz. Sonradan dünyaya gelen Gaziantepli kızımız dahil her iki çocuğumuzu son derece isabetli kararlarla tedavi ettiler.
6 Bu yazıda geçen yer ve şahıs isimleri, tarihler vb. bilgi konusunda hafızam beni yanıltıyor olabilir. Muhtemel yanılgılar için peşinen özür diliyorum. Düzeltme lütfunda bulunacak okuyucular çıkarsa şimdiden teşekkür ederim. Bana iletirlerse bu belge hatalardan, kısmen olsun arınmış olacak.