Gaziantep *olayı* (1973-84) (5)

YAYINLAMA: 06 Temmuz 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 06 Temmuz 2017 / 20.00

Kavgaya tutuşmadan, sakin sakin konuşup fikir alışverişinde bulunabilecekleri bir ortam oluşturulduğu taktirde ülke sorunlarını çözme yolunda aceleci (bir gecede çözülmesi gibi) delikanlı erkek ve kızların bir nebze rahatlayıp, sükunetle düşünebilme konumuna ulaşabileceklerini* düşünüyordum, umuyordum. Aklımca gergin ortamı bir nebze olsun kırabilirmiyim diye çareler arıyordum. Kayda değer bir farkındalık oluştu mu bilemiyorum.
Olaylar iyice tırmadığında, Robert Kolej’den eski hocamın anlayışlı yaklaşımı sayesinde bir kaç arkadaşı Boğaziçi Üniversitesi’ne aktarma olanağını bulduk. Ancak, büyük kitle gergin, huzursuz ve son derece sıkıntılı günler geçiriyordu.
Bir sabah Amerikan Hastahanesi15 başhekimi telefonla okuldan beni aradı. Sabahleyin bir öğrencimizin yaralı olarak hastahaneye getirildiğini, durumunun tehlikeli olduğunu ve kurtarmağa çalıştıklarını bildirdi. Hemen hastahaneye gittim ve sırım gibi, yağız bir gencin yaşamının son iki saatini çaresizlik içersinde yanında geçirdim. Gencin adı *Selamettin Arslan* dı16.
Burada çok önemli iki hususu vurgulamam gerekiyor:
1. Ankara ODTÜ olsun, GODTÜ olsun olaylara karışan öğrencilerimizin ülkemizi kalkındırmanın, yüceltmenin, bağımsız bir konuma getirmenin dışında hiç bir ard niyetleri ya da emelleri olmadığından adım gibi eminim. Bu pırıl pırıl gençlerin geleceklerini, hatta hayatlarını tehlikeye atabilecek davranışları durdurabilmek, en azından yumuşatabilmek için keşke bir şeyler yapabilseydim!
2. Söz konusu çalkantılı günlerde, en aşırı militan gibi görünen arkadaşlar dahil, hiç bir ögrencimden, hiç bir zaman saygıda en ufak bir eksilme görmedim, hissetmedim. Bu asil duruş için tüm öğrencilerimi kutluyorum.
Etkinlikler
Yılın yarısı Birecik’te konuşlanan, sadece orada üreyen ve o dönemde nesli tükenmekte olan Kelaynak kuşları (Bald Ibis; mahalli adı Keçel) ilk ilgimi çeken yöresel doğa olaylarından biri oldu. Yaşlı Birecik sakinleri akşam üstü güneş batarken Keçellerin yuvaya dönüşlerini *göğün kara bulutlarla kaplanması* ifadesiyle tasvir ediyorlardı.
Mekana en yakın bilim yuvası olarak bir şeyler yapabilir miydik? Ankara’da Milli Parklar Dairesinde ornitolog (kuş biyoloğu) Tansu Gürpınar Bey ile temasa geçtim ve kuşların üreme istatistiklerini kapsayan bir takım gözlemsel görevleri, öğrencilerin ilgisini çekebilir düşüncesiyle yerleşke adına g.nüllü olarak üstlendim. Sonuçta maalesef kayda değer bir katkımız olamadı. Ancak bu tür faaliyetlerin, nesli tükenmekte olan canlı yaratıklarla ilgilenme, konu üzerinde kafa yorma, çareler arama yolunda belki bazı öğrenciler üzerinde etkisi olmuş, bir takım izler bırakmış olabileceği umudunu taşıyorum.
anlatabilirdim? Tamamen doğaçlama olarak “Halkları kurtarıyorlarmış” dedim. Tepkisi (mahalli ağız ile) şöyle oldu, “Lenniiiiii”. Hesapça *kurtarılmağa* çalışılan kesimden bir yetişkin hanımın tepkisi bu tek sözcükte yatıyordu.
15 1974-84 tarihleri arasında 10 yıl Gaziantep Amerikan Hastahanesi yönetim kurulu başkanlığını yaptım.
16 Tanrıdan rahmet diliyorum.

Gaziantep *olayı* (1973-84) (5)