Hep aynı siyaset anlayışı...

YAYINLAMA: 02 Ekim 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Ekim 2017 / 20.00

1960 öncesini çok iyi anımsıyorum.
İktidar ile muhalefet "köprüleri atmış", küskünleri oynuyor.
Ama, yurttaş önünde birbirlerini karalama yarışındalar.
İktidar seçmen kaybetmemek için hücum yapıp gol atma peşinde, muhalefet ise savunma pozisyonunda... İktidarın bariz yanlışlarını eleştirme çabasında.
İktidardaki kimilerine göre İsmet İnönü "asker kaçağı..."
***
O dönem; iktidarda DP, muhalefette ise CHP...
Siyaset sahnesinde DP "Vatan Cephesi"ni, CHP ile Hürriyet Partisi de "Güçbirliği"ni oluşturmuşlar 1957 seçimlerine giderken.
O zamanlar iktidar yanlısı gazetelere "Besleme Basın" adı verilmiş... İthal olsun, yerli üretim olsun, gazetelere kağıt tahsisi iktidar tarafından yapılıyor. Tabii ki, iktidara yakın gazetelere daha çok kağıt verilirken, muhaliflere bu dağıtımdan yeterince yararlanamıyordu.
Kağıt yanında, "resmi ilan" dağıtımında da "Besleme Basın"a öncelik tanınıyordu.
Hürriyet gazetesi bile yeterli sayıda gazete basmak için kağıt bulamadığı zaman oldu.
AKİS, KİM, ULUS gibi muhalif dergi ve gazeteler karaborsadan gazete kağıdı almak durumunda kaldılar.
Pek çok gazeteci hapse girip-çıktı o dönem...
Metin Toker, Ülkü Arman, Beyhan Cenkçi, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Emin Yalman, Naim Tirali, Selami Akpınar, Ratip Tahir Burak, Halim Büyükbulut gibi ünlü gazetecilerin yolu hapishaneden geçti.
***
31 Ekim 1957 tarihli Zafer gazetesinin manşeti: "Vatandaşlar akın akın DP'ye kaydoluyorlar."
Bir başka başlık: "İsmet İnönü hesap sorma hakkını nereden alıyor?" "O, ben Garp Cephesi kumandanı iken Ordunun hesabını verdim diyor. Pekala, ya Başvekil iken, ya Reisicumhur iken efalinin hesabını kime verdi."
1 Kasım 1957 tarihli Zafer gazetesinin manşeti: "CHP liderleri vatan sathına fesat ateşi yaymak istiyorlar."
19 Ekim 1957 - Zafer gazetesinin manşeti: Menders " Allah Milleti O'nun (İnönü'nün) Kin ve Gazabından Korusun."
Daha pek çok karalayıcı, siyasetin seviyesini düşüren böylesi söylemler var gazete arşivlerinde.
Niçin mi bunu gündeme getirdim. Dün ile bugünü karşılaştırmak ve bir ders çıkarmak için...
***
Bir devri karalamak için yazmıyorum. Yaşanmış ve ders alınması gerek nice -uzak/yakın- olay varken bugün de siyaset sahnesindeki söylemlere üzülüyorum.
İktidar ve muhalefet görevini üstlenen partilerin/siyasetçilerin, ülkenin var olan sorunlarını aşmada ortak bir noktada buluşup anlaşmalarının zorunluğu her zamankinden daha fazla yaşanıyor bugün.

Hep aynı siyaset anlayışı...