TALKIN

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Şehir içi veya şehirler arası yollarda hata yapan sürücülere kızdığınız hiç olur mu? Ben kimi zaman hata yapan sürücüye, yaptığı hatayı tekrar etmemesini isterim. Ancak aynı hatayı mecburen yaptığımda, kendime çok kızarım. Aslında trafik işaretlerinin bir mantığı olması gerekir. ‘Bu yola girilmez’ levhasını görerek girmekle, sadece trafik kuralını çiğnemekle kalınmadığı muhakkak. O levhanın oraya konulmasındaki önemli neden ihlal edilmektedir.
Ankara’da Çankaya’da köşkün önündeki yolda bir hız levhası bulunmakta. Rakamla 50 yazmakta. Fakat 50 neyi ifade etmekte, o belli olmamakla beraber, oradan geçen her araç 80 km hızdan aşağı gitmemekte. Ya levhayı değiştir, ya da buradan geçen her araca hız ihlalinden dolayı 90.- T.L. ceza kesilmesi gerekir. Ancak bu hız sınırına resmi araçlar, hatta belediye otobüsleri de riayet etmediğine göre, devletin itibarı her araç geçişinde zedelendiğini düşünmekteyim.
Nerede bir hukuk ihlali görsem, adalet anlayışının bozukluğunun nereden geldiğini araştırırım. Mutlaka adaletin örgüsü bir noktadan çözülmeye başladığı muhakkak, yoksa bu nasıl bir gevşeklik, nereden başlanacaksa, buna karar verilip, o noktadan gemi azıya çekmek gerekir. Hani eskiler der ya, ‘Balık her zaman baştan kokar‘ diye, bunun her zaman doğru olup, olmadığını araştırmayız. Hatta biz başkalarına öğüt verirken aynı hataya biz de düşeriz.
Geçtiğimiz senelerde bir kaç kez gittiğim İran’ın AHVAZ kentinde, otelde, değişik insanlarla tanıştım. Hepsi de İranlı değildi. Alman, Hollandalı, İngiliz, hatta Amerikalı insanlarla tanıştım. Neden oraya geldiklerini, hatta nereden geldiklerini anlattılar. Çoğunluğun Dubai’deki ofislerinden buraya geldiklerini öğrendim. Hepsi de petrol ile ilgili ekipman pazarlamak için geldiklerini söyledi. Büyük Amerikan şirketleri Dubai’de yerleşik bir Arap’la müşterek şirket kurarak, Amerikan’nın İran’a uyguladığı ambargoyu delme adına, 5 liralık malı 10 liraya pazarladıklarını anlattı. Ne kadar zekice planlanan bir senaryo, Amerika ambargo koymakta, yine Amerikan firmaları Dubai üzerinden hem ambargoyu delmekte, hem de mallarını daha yüksek fiyattan pazarlamaktalar.
Neresinden bakarsanız bakın petrol zengini İRAN’ın almaya mecbur olduğu malzemeyi katlayarak satmanın düzeni. Alırsan, mecburen o parayı ödeyip alırsın, yoksa petrol pompalarında KELLY çalışmaz. KELLY çalışmaz ise petrol çıkamaz. Amerika, Türkiye’yi, İran petrolünün satılmasında aracı olduğu için RIZA’yı bahane ederek, gözünün üzerinde kaşın var misali cezalandırmaya dava açmasını, komedi olarak nitelemekteyim.
Amerika, ‘herkese verir talkını kendi yutar salkımı’ misal önce kendi ülkesindeki şirketlerin DUBAİ’de ne yaptıklarına baksın, sonra Bharara gitsin bunları incelesin diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

TALKIN