İkinci bir Atatürk yok çünkü...
Cumhuriyetimizin kurucu Mustafa Kemal Atatürk; ne büyük uz görüşlü öndermiş bilenler için... Onuncu yıl kutlamaları sırasında tüm dünyaya haykırarak söylediği "Türk milleti çalışkandır" sözünü doğrulayan yönetimi döneminde neler yapmadı, ne başarılara imza atmadı ki...
Fabrikalar, limanlar... Yollar... Hastaneler...
Ve "demir ağlar"la ördüğü bir yurt coğrafyası...
Yapacaktı/yaptıracaktı tabii ki...
Çünkü arkasında "Çalışkan" olarak tanımladığı ulusu vardı. İşte dönemde kurulan sosyal, kültürel, ticari/ekonomik, sanatsal hasılı yaşamın her alanına hitap eden, hizmet getiren kurumlar üzerinde yükselen Cumhuriyetin nimetlerini yaşayarak bu günlere geldik.
Geldik ama kimileri bu gelişmeyi görmeyi, idrak edip ifade etmeyi kendilerine yediremiyor, aşağılık sayıyorlar nedense...
Ama bu ulus, bu topluluk yapar...
Yeter ki, önündeki kişiye; muhtarına, belediye başkanına, kaymakamına, valisine, vekiline, başbakanına, cumhurbaşkanına inansın.
İşte bu ulus, o zaman inandığı insanla/kişiyle çok iş yaptı, başardı.
Önder Atatürk, elbette "Türk milleti çalışkandır" derken ulusuna güvenini ifade ediyordu en başta. Bu güven duygusunun çok kısa zamanda ülkeye ve bu topluma neler kandırdığını bilmeyenler Atatürk dönemi Cumhuriyet tarihini kimi sapkınların yazdığı kaynaklardan değil; Türk Tarih Kurumu kaynaklarından okuyup yurttaşlık bilincini kazanmalılar.
Ucuz akılla ahkam kesip; bilisiz topluluklara kendilerini "sütten çıkmış ak kaşık" gibi gösterenlerin amacının; hep Atatürk ve dönemi devrimlerini, O'nun arkadaşlarını karalayıp Cumhuriyet'in köküne kibrit suyu dökme heveslerinin yarım yüzyıldan bu yana sürdüğünü bilinçli Cumhuriyetçi gençlik elbette biliyor.
Ve çok şükür; "Atatürk ilke devrimleri"ni sahiplenen Türk ulusu, dış kaynaklı bu hain çabaların her seferinde önünü kesmeyi biliyor.
Geriye gidiş için çırpınanlara haddini bildiriyor.
***
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; nice kanlı vuruşmalarda vatan evlatlarımızın şehit olma ve nice gazimizin kanlarını akıtma pahasına kuruldu. Bu kutsal toprakları bizlere emanet ettiklerinin bilincinde olan; ulusunu, ülkesini, insanını seven "Atatürk Gençliği" yetiştirme sorumluluğumuz olduğunu en başta siyaset yapanlar bilmeliler.
İkinci bir Atatürk ve ikinci bir Türkiye yok çünkü...