Yeni "Büyükşehir"lerden "Büyük Türkiye'ye...
Büyükşehir sayısı artırılıyor. TV haberlerinde izlemedim, ama gazetelerin verdiği habere göre nüfusu 500 bin kişiyi bulan iller bu uygulama ile "Büyükşehir" olacaklar.
Bildiğim kadarıyla ilk önce merkez nüfusu 750 bini aşan iller "Büyükşehir" yapıldı. Ardından bu rakam daha sonra ilin tüm nüfusu dikkate alınarak uygulandı.
Şimdi uygulama tıkandı görünüyor ki; tüm il nüfusu 500 bin olan 12 kent "Büyükşehir" olacak...
Bize "hayırlı olsun" demek düşer...
"Büyükşehir" uygulamasında Karadeniz Bölgesinin özellikleri dikkate alınması zorunlu bir durum kazandı. Kazandı ama, kimse bunu dikkate almadan dağı/taşı bu uygulamanın sınırları içine aldı nedense... . Örneğin; Ordu ve Trabzon kentleri böyle bir kimlik kazanması için; Allah'ın dağı, taşı, kırsalı "Büyükşehir" sınırları içine alındı, nüfus yeterliliği sağlandı ve böylece uygulamaya geçildi.
Doğru mu?
Bize göre yanlış... Niçin derseniz açıklayalım: Yasa yapıcı böyle bir uygulamayı ilk önce başlatırken; kentsel nüfusun yoğunluğunu dikkate alıp, konulan kriterleri olan illeri "Büyükşehir" yaptı. Yani sadece kent merkez nüfusu dikkate alındı...
Doğrusu da bu zaten..
Sonra ne yapıldı? İşin içine siyaset ve de seçim kazanmak heyecanı/hırsı girince uygulama da doğal/zorunlu olarak değiştirildi.
Ne oldu? Yukarıda sözünü ettiğimiz kent ve kırsal nüfusu birleştirilip dağ/taş "Büyükşehir" sınırları içine alındı.
Önce kentsel hizmetler açısından bakalım: İyi mi oldu? Ona kararı yurttaş seçimde karar verecek... Görünürde kent merkezlerine yetmeyen belediyecilik hizmetlerini dağa/taşa yaymanın bir göstermecilik olduğu kanısındayız. Özellikle de Karadeniz Bölgesinin kırsaldaki dağınık yerleşimi nedeniyle hızlı ve daha toplu belediyecilik hizmeti getirme şansı, diğer bölgelere göre az olması bunu gösteriyor.
Görüşümüz o ki; böylesi hizmetleri siyasetin kazanma hırsına tutsak ederseniz bundan siyaset de, yurttaş da zarar görür. Bunu uygulamalarda görüyoruz.
Gelelim yeni yapılacak "Büyükşehir"lere...
Afyonkarahisar, Adıyaman, Sivas, Tokat, Zonguldak, Elazığ, Batman, Kütahya, Ağrı, Çorum, Osmaniye ve Çanakkale...
Bu iller için 500 bin nüfus koşulu gerekiyor. Kimileri bu 500 bin nüfus koşulunu 300 bin olsun; Şırnak, Giresun, Isparta, Yozgat, Muş, Edirne, Aksaray, Kastamonu, Düzce, Uşak, KIRKLARELİ, Niğde, Bitlis, Rize, Amasya ve Siirt de "Büyükşehir" statüsüne alınsın istiyor.
Vallahi siyaset görünürde öyle ya da böyle kavgalı/gürültülü devam ediyorsa da kulislerdeki ılık "Büyükşehir" rüzgarı bayıltıyor insanı... Ama gerçek başka... Geçen gün bir mahalle muhtarı isyanları oynuyordu: "Ya nasıl oluyor, ben bundan on yıl önce köyüme su getirdim. Şimdi Büyükşehir Belediyesi illada her eve su sayacı takmak istiyor?" diyordu.
Neyse, biz pişirilecek aşa su katacak değiliz. Nasıl olsa; sık sık "Büyük Türkiye!.." diye slogan atıyor siyasiler, inşallah bunu önce "Büyükşehir" yaparak tamamlarlar.