Yeni Şükran Oteli / Kemeraltı
Birkaç ay önce televizyonda kanallar arasında gezinirken gördüm Yeni Şükran Oteli’ni. Otel hakkında hazırlanan belgeseli ilgiyle izledim. Yeni Şükran Oteli bildiğimiz klasik otel işlevi görüyor, ama otel değil ev gibi.
Televizyonda izlediğim bu belgeselden sonra içime bir merak düştü. Burayı görmeliydim. Zaman geçtikçe kendime kızmaya başladım; defalarca İzmir’e gittiğim ve Kemeraltı Çarşısı’nda bulunduğum halde buradan niye haberim olmamıştı. Olsa olsa benim bilgisizliğim, cahilliğim olsa gerek.
İnsanoğlu gündelik yaşam telaşı içinde ne kadar çok şeyi gözden kaçırıyor, fark etmiyor. Yanı başımızda görmeden yürüyüp gidiyor. Hepimizin başına geliyor bu.
Kemeraltı Çarşısı: “Tarih boyu, doğu ve batı pazarlarının İstanbul’dan sonra en önemli bağlantı noktası olan Tarihî Kemeraltı Çarşısı, dünyanın en büyük açık hava alış-veriş merkezidir. İzmir’in kalbi, Türkiye’nin en eski çarşılarından olan Kemeraltı, Konak’tan Mezarlıkbaşı’na kadar olan yaklaşık 5 km2 genişliğindeki ve yaklaşık 15.000 iş yerini kapsayan bir alan olup İzmir’de gezilip görülmesi gereken yerlerin başında gelir.
Antik Dönem’den beri var olduğu bilinen Tarihî Kemeraltı Çarşısı, kendi gibi birçok tarihî yapıyı da barındırır içinde. Tarihi 16.-17. yüzyıla kadar uzanan çeşmeler, hanlar, hamamlar, camiler, şadırvanlar ve mescitler, iç içe girmiş dükkânlar arasında selamlar ziyaretçilerini.”
İzmir’in Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı bilmeyen ya da adını duymayan yoktur, ama bu tarihi çarşının içinde bulunan ve içinde nice sıra dışı hayatların saklı bulunduğu Yeni Şükran Oteli bilenimiz çok azdır.
Merak edenler için, görmek isteyenler için; Konak Meydanı’nda Saat Kulesi’ni arkanıza alıp Anafartalar Caddesi’nden çarşıya girdiğinizde yürüdükten kısa bir süre sonra Kemeraltı Karakolu‘nun hemen yanı başında…
Otelin kapısından içeri girince zamanın yüzyıldan fazla bir zaman önce durduğunu fark ediyorsunuz. Zemindeki resepsiyonun dışında, odaların bulunduğu üst kat var. Otel resepsiyon görevlisi dışında 2 temizlik görevlisi var. Otel işletmecisi o an orada yok. Otel ile ilgili bilgi almak istiyorum. Resepsiyondaki görevli, işletmecinin zaman zaman gazete veya başka kişilerle görüşmeler yaptığını, internetten bunları bulabileceğimi ifade ediyor. Ayrıca çok farklı şeylerin olmadığını, aşağı yukarı bütün bilgilerin aynı olduğunu belirtiyor. Kendisine teşekkür ederek, binayı gezmek istediğimizi söylüyorum. Oldukça babacan bir tavırla isteğimi kabul ediyor. Üst kata çıkan merdivenleri göstererek, “Merdivenlerden yukarı çıkın, hep sola gidin ve yine buraya gelirsiniz” diyor. Binanın içerisi görülmeye değer. İnce uzun bir koridor, koridorun sağ yanı odalara açılan kapılar, sol yanı dışarı açılan pencerelerden oluşuyor. Duvarlarda sergilen fotoğraflar var. Koridor aralarında oturma salonları bulunuyor. Salonlarda bir evin oda ya da misafir odasında bulunması gereken her şey mevcut. Pencere önü saksılar, büyük duvar aynaları, koltuklar, divanlar, masalar, etejerler gibi, her şey çok renkli. Otel tepeden tırnağa ahşap kokuyor.
Yeni Şükran Oteli basit sıradan bir oteldir. Burada “her şey dahil” ya da “ oda-kahvaltı” seçeneği bulunmamaktadır. Sıradan bir tabelaya ve çalışanlara sahiptir. Bu otelin yıldızları yoktur. Otelin duvarlarında da belirtildiği gibi 2. sınıf bir oteldir. Alışık olmadığımız bir oteldir. Otel, ama otel değil ev gibidir.
Zamanında Galatasaraylı Turgay, Fenerbahçeli Lefter, Cemil Şükran Lokantası’nın en ünlü müdavimlerindenmiş. Onları görmek isteyenlerle bayram yerine dönermiş buraları.
Otelin koridor duvarları Fotoğraf Sanatçısı Emin Aydoğan’ın fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Fotoğraflar çekildiği yeri anlatıyor ve çekildiği yerde sergileniyor.
Bu ülkede var olan yeni ve beton merakı genelde Kemeraltı, özelde Yeni Şükran Oteli için gelecekte bir tehdit unsurudur. Yüzyıldan fazla bir geçmişe sahip olan, asırlık tarihi anıları içinde barındıran 2. sınıf bir otel olan Yeni Şükran Oteli’nin yarın ne olacağı meçhuldür. İçerisinde müşteri gibi değil, ev sahibi gibi birbirinden hüzünlü, güzel, sıradan bazen de sıra dışı hayatlar barındıran bu otelin yok olma / yıkılma / yakılma ya da çökme ihtimali var. Bilinmez, burası Türkiye.
Yolunuz İzmir’e düşerse, gidin görün, kesinlikle pişman olmazsınız.