Herşey ihracat rakamları demek midir?

TİM, Mart ayı ihracat rakamlarını açıkladı.

Her ne kadar sıradan vatandaşlar olarak bizim bulunduğumuz yerden manzara hiç de içaçıcı değilse de, rakamlara göre maşallah gümbür gümbür gidiyor işler.

Türkiye ihracat artışı yüzde 8.1, Gaziantep’in ihracat artışı yüzde 32.

Mart ayında Türkiye ihracatı 12 milyar 608.2 milyon dolara yükselmiş. Gaziantep’in ihracatı, Suriye’deki sıkıntıya rağmen, 504 milyon 270 bin dolara ulaşmış.

Peki tüm bu rakamlar herşey ve herşeyin iyiye gittiğinin bir göstergesi midir?

Ne münasebet efendim, ne münasebet!

                            ***

Herşey ihracat rakamları demek midir?

Tüm bu ihracat rakamları, ne yazık ki herşeyin iyiye ve güzele gittiğinin göstergesi değil, hem de hiç değil.

Türkiye’de bugün gerçekçi gözle baktığınızda ne yazık ki öyle gümbür gümbür iyiye giden hiçbir şey yoktur, buna en başta ihracat rakamları dahildir.

                                      ***

Bakın!

Türkiye 2012’nin ilk iki ayında 22 milyar 137 milyonluk ihracat yapmış, yani mal satmış. Aynı dönemde 26.5 milyar dolarlık hammadde satın almış. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83.5.

Yani, sattığı malın bedeli, aldığı malın ancak yüzde 83.5’ini karşılayabilmiş.

O zaman biz bu ihracat raklamlarının nesi için çalıp oynuyoruz?

Siz her ay evinize giren paradan daha fazlasını harcayacaksınız ve ekonominiz iyiye gidecek öyle mi?

Bunun için ekonomist olmaya gerek var mı?

                                      ***

Şimdi, Avrupa’da çok ciddi anlamda ekonomik sıkıntı var.

Aylardan beri komşumuz Yunanistan’da yer yerinden oynuyor.

Ama, Türkiye maşallah taş gibi yerinde duruyor, ihracatı yükseliyor, ekonomisi iyiye gidiyor.

Böyle bir gerçek olabilir mi?

                                      ***

AKP, tutturulan bir takım dengelerle, bu rakamları da önüne katıp, halkı müthiş şekilde aldatıp, yanıltıyor.

Bu pamuk ipliğine bağlı dengenin gümbürdeyeceği kesin kesin olmasına da ne zaman gümbürdeyeceği belli değil!

Şimdilik yutuyor görünmek vatandaşın da işine mi geliyor nedir?

                                      ***

Kaç zamandır, dikkatimi çeken birşey var.

Küçücük bir alış-veriş için 20 lira uzattığınız esnaf, paranın üzerini veremiyor.

Bir kısmı bozuk yok diye yalan söylerken, bir kısmı kasamda o kadar para yok diyebiliyor.

Adamın iyi-kötü bir işyeri var, ama kasasına gün boyunca 20 liranın üzerini bozacak para girmemiş olması, bence ekonominin gerçek yüzünün en iyi göstergesi.

Zaten alınan tüketici kredilerindeki artış ve kredi kartı batakları da bu gerçeği destekliyor.

                                      ***

AKP iktidarı ve bazı tuzu kurulardan başka hiçkimse için olumlu bir anlamı olmayan ihracat rakamları hiçbir şeyimiz olmadığı halde, sanki her şeyimizmiş gibi lanse ediliyor.

Hele o garibim Zafer Çağlayan, rakamları açıklarken halkın gözünün içine baka baka neredeyse ağlayacak!

Çünkü halkın ithalat rakamlarından haberi yok. İhracatın ithalatı karşılama oranının ne durumda olduğunu bilen yok.

Bilen olsa, karşısına dikilip, “Be gafil adam bu ne kepazelik” diyecek ama, dediğim gibi halkın cehaleti ve bilinçsizliği AKP için bir fırsat, hem de bulunmaz bir fırsat!

Ne desen boş tenekeye taş atmış gibi tın tın gidiyor.

Ne yazık ki bu eğitim ve kültür seviyesi ile gitmeye de devam edecek

                                      ***

Türkiye, Çin'den sonra Japonya ile birlikte ekonomisi en hızlı büyüyen ikinci ülke ya dünyada, herhalde birçok şeyimizi izah etmeye çalışırken, Japonya ile mukayese etmemiz gerekir değil mi?

O zaman edelim!

Mesela bir Japon yılda 25 tane kitap okuyormuş.

Türk insanı 10 yılda bir kitap!

Yani büyüyoruz, gelişiyoruz derken, bu iş yalnızca ekonomi ile olmaz.

Hele hele böyle aldatmaca bir ekonomiyle hiç olacak iş değil.

Sen paranın içini eğitimle, kültürle doldurmazsan çökemeye, yok olmaya mahkumsun!

İyi eğitim alamayan, okumayan insanların ülkesinin ihracatı artsa ne oluur, artmasa ne olur?

Halk, gençlik bu kadar cahil bırakılmış ve bilinçsizken, okumuyorken, ekonomi büyüse ne oluur, büyümese ne olur?

Tüm bu aldatmacalar ne daha ne kadar sürecek sanıyorsunuz tanrı aşkına!