Yaban kazları

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Kaz gibi mi?

İki # - “Çalışmalarını nasıl daha verimli hale getiririz?”

Bir # - “Kaz gibi davranarak...”

İki # - “Nasıl yani?”

Takım çalışmasının nasıl sinerji yarattığına dair çok güzel bir örnek[i] ele geçirdim. Ama insanları kızdırmadan, kırmadan, üzmeden, süzmeden kaz gibi davranmanın faydalarını nasıl satacağımı kestiremiyorum.

Bölüm yöneticilerini toplayıp onlara anlattım. “Yaban kazlarının insanlardan tek farkı kendi imkânları ile uçmaları değil, takım çalışmasını insanlardan daha iyi becermeleridir,” dedim.

Nasıl olduğunu sordular, ben de bir güzel anlattım...

Performansı birliktelikle artırırlar... Yaban kazı kanadını çırparken onun takip eden yaban kazlarına “kaldırma gücü” sağlar. “V” şeklinde uçarak bütün sürü, tek başlarına gidebilecekleri mesafenin yüzde 71’i oranında daha ileri götürür. Ortak yön ve topluluk duygusunu paylaşan insanlar gidecekleri yere daha kolay ve çabuk ulaşırlar çünkü birbirlerini itme gücü vererek yolculuk yaparlar.

Katılımcıdırlar… Bir yaban kazı uçuş düzeninden ayrılırsa, tek başına uçmanın verdiği sürtünme ve karşı koymayı derhal hissederek, hızla uçuş düzenine katılır ve önündeki kazın çekme gücünden yararlanır. Yaban kazı kadar his gücümüz varsa gideceğimiz yere giden insanlarla beraber düzen içinde yolculuk yaparız. Onların yardımını kabul eder, onlara yardımcı olmaya istekli oluruz.

Sıraya bindirirler… Sürünün başını çeken yaban kazı yorulunca, uçuş düzeninde arka sıraya girer ve bir sonraki yaban kazı başa geçer.  Zor işleri yapmayı sıraya bindirmenin ve liderliği paylaşmanın getirisi büyüktür. Yaban kazlarını olduğu insanların da birbirlerinin beceri, kapasite, özgün yetenekleri ve kaynaklarına karşılıklı bağımlılıkları vardır. “Benden başkası yapamaz, ben istikrar unsuruyum!” diyenlere ithaf olunur.

Birbirlerini gayrete getirirler… Uçuş düzeninde uçan yaban kazları, öndekilerin hızını koruması için bağırırlar. Bağırtının yıkıcı olmadan, çatlak ses haline dönüşmeden teşvik edici olmasından emin olmalıyız. Teşvik edilen gruplarda üretim daha fazla olur. Vicdanımız, temel değerlerimize sahip çıkmak, diğerlerinin vicdan ve temel değerlerini teşvik etmek aranan bağırtının kalitesini geliştirir.

Zor zamanlarda yardıma koşarlar… Bir yaban kazı hastalanınca, yararlanınca veya vurulunca, iki kaz uçuş düzeninden ayrılıp ona yardım etmek ve korumak üzere yere inene kadar onu izler. Yeniden sağlığına kavuşuncaya veya ölene kadar onunla beraber kalırlar. Sonra kendi sürülerine yetişmeye çalışırlar veya bir sonraki sürüye katılırlar. Kazlar kadar hissimiz varsa, güçlü olduğumuz zamanlarda birbirimize destek olmalıyız.

Kaz hikâyesi çok hoşlarına gitti. Kendi bölümlerinde çalışanları toplayıp öyküyü onlarla paylaşmaya karar verdiler. Sonucu göreceğiz…

 

Yenileme

Yenileme sihirli bir sözcük. Arabayı yenileme, mobilyayı yenileme, halıyı yenileme, bilgisayarı yenileme, ofisi yenileme, sekreteri, kılık kıyafeti yenileme... Durmadan, nefes almadan yenileme. Ya zihniyeti yenileme? O ne olacak? Çoğumuzun o tarakta bezi yok. Gözle görünen eskilik göze battığı için öyle veya böyle yenileniyor ama gözden ırak olan paradigma nadiren yenileniyor.

Nasıl işlediği bilinmeyen bir şey iyileştirilemiyor. Doğru. Ama iyileştirme için kullanılacak araçları bilinmiyorsa neyin iyileştireceği bile bulunamıyor. O halde yenilemeye başlamak için önce iyileştirme araçlarını bulmak, sonra kusursuzluğu ve şikâyeti anlamak gerekli. Tabii bunların hepsini zaman çerçevesine oturtmak da ayrı bir iş. Bu son bölümde bu konuları ele alıyorum.   

Dere tepe kullanabilecek bazı yöntemler veriyorum. Bu yöntemlerin sistematik ve disiplinli olarak uygulanması ihtiyacına değinmeye gerek yok. Özellikle yazılı şekilde yapılması çok önemli. Yoksa bir kaç kişinin tesadüfen veya zorlama ile bir araya gelerek, hiç bir hazırlık yapmadan ortadan ve lafın gelişine göre konuşarak, herkesin teke tek söyleyemediğini bu fırsat iyi fırsat diye bilerek birbirine yüklenmesi ve sonunda “Yanlış yaparsak nasılsa değiştiririz!” mantığı ile zaman baskısı altında acele ile yalan yanlış bir karar varması bu yöntemlerin yerini tutmuyor.

Avadanlık

Ne zaman yeni bir arabayı acenteden teslim alsam, araç teslim edilirken imzalatılan teslim – tesellüm listesinde bir avadanlık lafı yazar. Avadanlık, alet çantası demek. Ama bu avadanlık hiç bir zaman araba ile birlikte verilmez. Kimsenin de istediğini görmedim. İstense de verildiğini sanmıyorum.

Yönetimde de işe girişirken de bir avadanlığa ihtiyaç var. Bu avadanlık okullarda önemsenmiyor Belki de yeni yeni öğretilmeye başlıyor ama aslı hayatta öğreniliyor. Yöneticiler için bu çantaya girecek gereç çok sayıda. Bir avadanlık kitabında yaklaşık 220 adet değişik araçtan bahsedildiğini okumuştum. Kitabın fiyatı $22 idi. Bu kitabı alınca araç başına 10 sentlik bir yatırım işe başlamak için yeterli görünüyor.

Avadanlıkta bulundurulacak alet edevat için ben daha ucuz ve basit bir formül olduğunu öğreniyorum[ii] -  

Veri lazımsa çetele tut. Nedenleri önem sırasına koymak için boy sırasına diz. Olumluları olumsuzlardan ayırt etmek için destek-köstek şeması çiz. Benzerlikleri tespit etmek ve benzerleri bir araya toplamak için elma-armut-kiraz yöntemini kullan. İlişkiler belirlemek için bağlama yöntemini kullan. Önem ile gösterilen performans arasındaki ilişkiyi tespit için isabet-ıska yöntemine başvur. Kontrol altında olup olmadığını anlamak için asayiş berkemal yöntemini kullan. Katkıda bulunan nedenleri sınıflandırmak için balık kılçığı hazırla. Sonuca varma aşamalarını görmek için beş niçin sorgulaması yap. Çözüm üretmek için beyin fırtınası-yazması kullan.

Çok basit olmakla beraber doğru kullanıldığında çok yararlı olan bu yöntemleri açıklayan birer yazıyı bölüm yöneticilerine bizzat dağıttım. Bir kısmı çekmecesine koydu, kimisi dosyasına koydu, kimisi evine görüldü, kimisi duvardaki panosuna astı, kimisi çocuğuna vermiş.

Kimisinin meşum akıbetini temizlikçi kadın bir takım buruşuk kâğıtlar getirerek “Bunları çalışanların çöp tenekelerinde buldum. Acaba yanlışlıkla mı atılmış? Bir tanesini ben alabilir miyim? ” diye duyarlılık gösterince öğrendim.

 



[i] Bu öykü ülkemizdeki yayınlarda herhangi bir kaynak gösterilmeden verilmektedir. Özgün hali, Milton Olson’a ait bir çalışmanın Angele Arrien tarafından, 1991 yılında düzenlenen Organizational Development Network toplantısında yapılan takdiminde yer alır.  

[ii] Nancy R. Tague, The Quality Toolbox, Milwaukee, Wisconsin, ASQC Quality Press, 1995.

Yaban kazları