Aykut: In memoriam
İnsanın aklına, 11 yaşında yatılı okulda sınıf sıralarını, yatakhanesini, üç öğün aşını, kıvanç ve kederini paylaşarak başlayan 60 yıllık bir dostu anısına yazı yazacağı gelmez. Neredeyse yarım asır yüz yüze görüşmeyip, ama ilk temasta sanki dün ayrılmış gibi samimiyet göreceğiniz kaç arkadaşınız vardır? Aykut bu seçkinlerden biri idi benim için.
Geçenlerde diğer sevdiği dostlarıyla da paylaştım. Aykut bize veda bile etmedi, bizi anılarımızla baş başa bıraktı. Bir konuşmamızda ortaokulda bir ders için yaptığımız taş koleksiyonunu projesini hatırlatarak yaptığı titiz çalışmanın aklıma kazındığını söylemiştim. Gülümseyerek “Nereden hatırladın?” demişti. Mezuniyet yıllığında baş editör görevini üstlenmiş ve unutulmaz bir anı kitabını başarıyla ortaya çıkarmıştı.
Aykut’u sıfatlarla tarif edemiyorum. Aykut’un asıl değeri, sevecen, yardımsever, kadirşinas, sportmen, vatansever, barışçıl, yapıcı, nükteli, girişimci, önder gibi sıra gözetmeksizin söylenebilecek çok önemli vasıfları yanında kaleme aldığı yazılar. Ben onun kısa, öz yazılarının her birinde bir seçkin incelik, süzgeçten geçmiş derin malumat ve ince bir espri anlayışı dolu satırları hep keyifle zaman zaman her seferinde bir başka şey keşfederek defalarca okurdum. Kendisine de söyleme fırsatı bulmuştum. Ben onun yazılarının bazılarını yeri geldikçe yönetim ve strateji derslerimde yüksek lisans öğrencilerine kısa vaka olarak okuturum. Umarım onun yazıları konulara göre kategorize edilerek hiç olmazsa e-ortamda yayınlanarak umuma açık, yakın popüler tarihe ışık tutacak bir bir tamamlayıcı referans belge oluşur.
Gözleri hep parlayan, güler yüzlü Sevgili Aykut’umun kaybı beni derinden üzdü. Tek tesellim ardında bıraktığı eserleri, başarılı sosyal girişimleri, sağlam kişiliği ve tatlı anıları ile simgeleşen ve süslenen iyi bir yaşantı geçirmiş olmasıdır.
Işıklar içinde uyu kardeşim. Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.