Soruyu soran kim?

Üstad Lin Chi sabah öğrencileri ile sohbet ediyordu. Kalabalığın içinden birisi aniden bir soru sordu. “Lütfen şu soruma cevap verin. Ben kimim?” dedi. Üstad Lin Chi sessizce ayağa kalktı ve soruyu soran kişinin yanına gitti. Onun karşısına geçti ve adamın gözlerinin içine baktı. Tüm salonu bir sessizlik kaplamıştı. Çıt çıkmıyordu. Üstad bu soruyu yerinden de cevaplayabilirdi ama o adamın yanına gitmişti. Üstad adamın gözlerinin içine baktıkça adam terlemeye başladı. Bakışlar sanki içine işliyordu. Sonra Lin Chi “Bu soruyu bana sorma” dedi. “Gözlerini kapa, içine git, derinlere dal. Ben kimim diye sorma. İçinde soruyu kim soruyor, soruyu soran kim? İşte soruyu soranı bul. Beni unut”. Adam gözlerini kapattı. Derinlere daldı. Yanaklarında bir tebessüm belirdi. Gülümseyerek gözlerini açtı ve Lin Chi’nin önünde saygıyla eğildi. “Şimdiye kadar bu soruyu birçok insana sordum. Bana birçok cevap verildi. Hiç biri beni tatmin etmedi. Ama siz beni cevapladınız. Teşekkür ederim” dedi.

Kendinle ilgili bilincine bakıver. Kendin hakkındaki bilincin ne kadar yüksekse merkeze o kadar yakınsın demektir. Kendinle ilgili bilincin ne kadar zayıfsa merkezden o kadar uzaksın demektir. Seni senden başka kim daha iyi tanıyabilir? Sen kendi merkezinden uzak olduğun için kendine hep başkalarının gözü ile bakmak istersin. Sen merkezden ne kadar uzaklaşırsan çepere o kadar yaklaşırsın. Bir film izlersin ve bir anda kendini filmin içinde bulursun. Bu merkezden uzaklaştığını, kendini unuttuğunu gösterir sana. Siyasetle ilgilenirsin. Bir liderin peşinden koşarsın. Kendini unutursun, Çünkü evden çok uzaklaşmışsındır.

Merkezden ne kadar çok uzaklaşırsan kendin olmaktan da o kadar uzaklaşırsın. Kendini tanımak, kendin olmak için merkeze eve dönmek zorundasın. Seni senden daha iyi kimse tanıyamaz. Bırak dışarıdan gelen alkışları, methiyeleri, övgüleri… Onlar seni merkezden uzaklaştıran sahte sebeplerdir. Ben kimim sorusuna en güzel cevabı senin özün verir. Merkeze döndüğünde gerçek kendiliği, benliği bulursun. Ama merkezden uzaklaştığında her şeyin sahte olur. Tamamen sahte kendilikle başkalarının istediği insan olursun. Hayatın yalan rüzgarına dönüşür.