Corona

Başka bir ülkede yaşayamam.

Dünyanın hangi ülkesinde, bu kadar tehlikeli bir virüs bu kadar alaya alınmıştır ki?

Virüs için başka hangi ülkede şarkı yazılmıştır ki?

Aha da buraya yazıyorum, eğer 3 güne kadar “corona” şarkısı yazılmazsa, ben de bu işi bilmiyorum demektir.

Göreceksiniz, corona isimli dükkanlar açılacak.

Hatta çok sevimli corona oyuncakları ve çizgi filmleri yapılacak.

Her gün, onlarca “corona” karikatürü, sesli ve görüntülü şakalar alıyorum.

Ama beni en çok şaşırtan şey, el yıkama mevzusunda aşılmaz bir direnç gösteren halkımızın, “corona” söz konusu olunca bir anda el yıkama fetişi olduğunu görmek oldu.

Affedersiniz, elleriyle burnunu sümkürüp, sonra da o çiçek kokulu ellerini üzerine silen bazı insanların, bugün eczaneme girerken kapıyı açmak için peçete kullandıklarını, bazılarının da dirsekleriyle kapıyı açmaya çalıştıklarını görmek beni çok duygulandırdı. Nasıl duygulanmayayım, ben yıllardır temizliğin önemini anlatma konusunda bir adım bile mesafe alamamışken, bu corona denen yeni yetmenin, bunu iki günde başarmış olması beni derinden yaraladı.

Corona gibi şöyle bir iki “virüs abi” daha gelirse,  sıraya girme, sırada öndekine sürtünmeden 2 metre geride bekleme, yere tükürmeme ve yere çöp atmama, toplu taşıma araçlarında hapşırırken elimizle ağzımızı kapatma gibi yıllarca çözemediğimiz sorunlarımızı da bu vesileyle çözmüş oluruz.

İnsanoğlunun yasaklanan şeylere ilgisi artar ya, laf aramızda, normalde öpüşmeyi, tokalaşmayı pek sevmeyen bendeniz, niyeyse, herkese sarılmak ve öpmek istiyorum. Corona bende de beklenmeyen bir advers etki yarattı yani.

Duydunuz mu bilmem, alkolün corona’ya etkisini yanlış anlayan bazı İranlılar, etil alkol yerine, öldürücü olan metil alkol içerek, virüsten değil alkolden öldüler iyi mi. İşte, böyle bir dünyada yaşıyor olmanın dayanılmaz ağırlığını taşıyorum.

İran ve alkol arasındaki bu garip çelişki de olayın bir başka trajikomik yönü aslında.

Ama dünyada hiçbir ülke bu konuda elimize su dökemez.

Şu dizeler başka hangi ülkede yazılabilir ki?

Wuhan’dan çıktı yola/Tahran’da verdi mola/Yayıldı sağa sola/

Yaktın bizi corona!

Farkında mısınız, ne savaş kaldı, ne Suriye. Ne mültecilerin dramını konuşan var, ne de vatan için canını veren şehitleri!

Varsa yoksa corona.

“Bazıları ne kadar şanslı” diyesim geliyor ama demeyeyim gene de, ne olur olmaz, durduk yerde başımı belaya sokmayayım şimdi.