Yabancı sporcuların cari açığa etkisi
Özellikle son yıllarda Türkiye yabancı sporcuların cenneti oldu.
Futbolda yabancı futbolcu sınırının da 14 futbolcuya çıkması ile adeta sınırsız hale geldi. Peki bu sporculara ödenen dövizlerin maliyeti nedir? Gerekli midir?
Aslında önceleri hedef futbolcu ithali yerine Brezilya örneğinde olduğu gibi futbolcu ihracı hedeflenmekteydi.
Bu konuda 2008 yılında Futbol Federasyonu Başkanı Rahmetli Hasan Doğan’ın Hürriyet Gazetesine beyanatı şöyleydi:
“SÜPER Lig kulüplerinde yaklaşık 100 yabancı futbolcunun bulunduğunu anlatan Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni Başkanı Hasan Doğan, "Bu futbolculara ödenen bonservis ücreti yaklaşık 75 milyon dolar. Bu para Türk futbol ekonomisinden çıkıyor, yabancı ülkeye gidiyor. Bu bizim yayın gelirimizin yarısı. Ekonomik durumumuz iyi değil. Brezilya milyarlarca dolarlık futbolcu ihraç ediyor. Dünyada 300 bin kulüp, 800 bin hakem, 25 milyon lisanslı futbolcu var. Futbolcu fabrikası olmamız lazım. Federasyon’un en büyük projesi bu olacak.”
Peki geçen zaman içinde ne oldu? Tam tersine Türkiye yabancı sporcuların cenneti oldu.
Bu yabancı futbolcu transferinin esas gerekçesi ne idi?
Avrupa’daki kulüplerde yabancı sınırlaması yok. O yüzden eşit şartlarda mücadele edemediğimiz için Avrupa’da başarılı olamıyoruz.
Yabancı sınırlaması olduğunda Türk futbolcuların ücreti çok yükseklerde oluyor.
Diyorlardı.
Şimdi bu gerekçelere baktığımızda sonuçların öyle olmadığını görüyoruz.
2000 yılında Galatasaray UEFA ŞAMPİYONU olduğunda yabancı sayısı 4 idi.
Yine 2001 de Türk Milli Takımı DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ olduğunda yine yabancı sınırı 4 idi.
Yine Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa’da Çeyrek Finale çıktıklarında da hep yabancı sınırlaması vardı.
Şimdi yabancı sınırı neredeyse yok iken Avrupa’da başarı SIFIR.
Ayrıca, Milli Takım Teknik Direktörleri (önce Lucescu sonra da Şenol GÜNEŞ) Yabancı sınırlamasının Türk Milli Takımına olumsuz etkisi olduğunu defalarca açıkladılar. Ancak Futbol Kulüpleri buna duyarsız kalmaya devam ediyorlar.
Ve bu transfer yarışı yüzünden birçok kulüp (Gaziantepspor, Karabükspor, Mersin İdmanyurdu v.b.) battı veya batma noktasına (Bursaspor, Eskişehirspor gibi) geldiler.
Zaten Dört büyükler dediğimiz Futbol takımları da aslında batmış durumda. İşte bu konuda 13.10.2020 Günkü Fotomaç Gazetesinde çıkan haber:
“Türk futbolunda Dört büyüklerin borçları her geçen sezon katlanarak artıyor. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un toplam borcu son sekiz yılda yüzde 534 oranında artış gösterdi. Fenerbahçe'nin 5,2, Beşiktaş'ın 3,33, Galatasaray'ın 3,3 ve Trabzonspor'un 1,25 milyar liralık borcu bulunuyor.
Türk futbolunda "Dört büyükler" olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un borçları her geçen sezon katlanarak artıyor.
Türk futbolunun lokomotifleri olarak nitelenen söz konusu kulüpler, 2012 yılında sadece 2 milyar lira borçla yükümlüyken bu rakam 8 sezon sonunda 13 milyar lirayı geçti.
Böylece salt 8 yılda 4 kulübün borçlarındaki artış oranı yüzde 534 oldu.”
Bundan da anlaşılıyor ki bu sistem böyle devam ederse Türk futbolu tamamen batacak.
VERGİ DE VERMİYORLAR
Türkiye’de oynayan yabancı futbolcular, kimler yok ki? Yunanlılar, Afrikalılar, Faslı, Cezayirli, Brezilyalılar, Arjantinliler, İngilizi, Fransızı, Belçikalısı hasılı tüm dünyadan futbolcular.
Basketbolda da yabancı bolluğu var. Takıma bakıyorsun tek tük Türk oyuncu var. Hemen hepsi yabancı. Voleybolda da aynı şeyler.
Peki dünyaca ünlü oyuncular Türkiye’ye neden geliyor. Çünkü Türkiye yabancı oyuncular için vergi cenneti. Avrupa’da vergi oranları çok yüksek ve bizdeki gibi sporcular için bir ayrı uygulama yok. Bizde ise Yabancı sporcular Net ücret anlaşması yaptıkları için düşük oranlı vergilerini de stopaj yoluyla Kulüpler ödüyor. Gerçi bu konuda bir düzenleme yapıldı, ancak eski mukaveleler için eski uygulama devam ediyor.
Yabancı futbolcuların maliyeti
Bu konuda da yine Bir gazete haberine, 4.8.2020 tarihli Fotomaç Gazetesi haberine bakalım:
“Bonservis, kiralama bedelleri, yıllık ücretler, maç başılar ve bonuslarla birlikte 3 büyüklerin kasasından yabancılara servet çıktı. Son 5 sezonda yabancılara; Fenerbahçe 215 milyon euro, Galatasaray 209 milyon euro, Beşiktaş 178 milyon euro ödedi. Bu süreçte transfer edilen tam 110 yabancı futbolcu arasında hiç süre almadan milyon eurolar ödenen isimler de listede yer aldı.”
Yukarıdaki açıklama ve diğer verilere baktığımızda yabancı sporcuların yıllık maliyetinin Bir Milyar Dolar cıvarında olduğu sonucu çıkmaktadır. Bu da halen CARİ AÇIK’la boğuşmakta ve Türkiye’ye Döviz sağlamak için mücadele eden İhracatçılarımızın ve Ekonomi Bakanlığının çabalarını baltalamaktadır.
Yani şimdi sizde olmayanı ithal edersiniz. Yani bir Üretim Tesisi veya sizde olmayan bir ürünü ithal edersiniz. Bizde futbolcu yok mu ? Var. Üstelik iyi eğitirseniz Yurtdışına ihraç da edersiniz. (İşte, Çağlar Söyücü, Merih Demiral, Yusuf Yazıcı, Burak Yılmaz v.s.)
Onun için Bu Yabancı sporcu sayılarının en fazla 4-5 cıvarında sınırlamakta fayda var. Ayrıca şu anda 1. Ligde de 5 yabancı uygulaması var. Bunun ise tamamen kalkması lazım.
Belediyelerin spor kulüpleri
Bir başka konu Belediyelerin Spor Kulüpleri kurmaları ve Spor kulüplerine yardımları.
Birçok ilçenin dahi profesyonel kulübü var. Veya bu kulüplere kaynak sağlıyor belediyeler. Voleybolda ilçe takımları en üst ligde mücadele ediyor. Ve Belediyeler bunlara kaynak sağlıyor. Burada ne oluyor ? Vatandaştan alınan Belediye vergileri bir bakıma yabancı oyunculara aktarılmış oluyor.
Peki Belediyelerin bu eylemi yasalara uygun mu ?
Belediyeler Kanunu’na bakıyoruz:
“Belediyenin görev ve sorumlulukları
Madde 14 - Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;
a)……
- b) …… Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir.
Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik etmek amacıyla yapacakları nakdi yardım, bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın; büyükşehir belediyeleri için binde yedisini, diğer belediyeler için binde on ikisini geçemez.”
Belediyeler Kanunu ancak amatör sporlara yardımı öngörüyor. Onu da sınırlamış. Ancak uygulamaya bakıyoruz. Çoğu yabancı oyuncu oynatan profesyonel kulüplere milletten topladıkları vergileri akıtıyorlar.
Bunu da tasvip etmek mümkün değil.
SONUÇ
Yukarıdaki açıklamalara baktığımızda ülkemiz CARİ AÇIK vermemek için kıt kaynaklarla mücadele ederken, yabancı oyunculara yıllık neredeyse BİR MİLYAR DOLARA varan ödemelerin, ülkemize faydalı olmadığı ve Ülkemiz gençlerinin önünü de tıkadıkları görülmektedir.
Bu nedenle bir an önce kulüplerin çoğunluğu Yerli oyuncu olacak şekilde Yabancı oyuncu sınırlamasına ve hatta ücret sınırlamasına gitmesi, hem Türk Sporunun gelişmesine yardımcı olacak, hem de CARİ AÇIĞIN azalmasına yardımcı olacaktır. Ve böylece 2008 yılında belirlenen Oyuncu İHRACI hedefine de yaklaşılabilecektir.
Ayriyeten Belediyelerin de Profesyonel Kulüplere kaynak aktarımını durdurması ve yalnızca AMATÖR SPORLARA destek vermesi sağlanmalıdır.