Çocuklarımız ve öğrencilerimiz neden mutsuz? (1)

YAYINLAMA: 24 Şubat 2021 / 19.24 | GÜNCELLEME: 24 Şubat 2021 / 19.56

Mutlu olmak bir tercih olsaydı. Koşulsuz hepimiz mutluluğun akıntısına kapılmaya can atardık.

Mutluluk ile ilgili sayısız, atasözü, özdeyiş, tespitler, öneriler, makaleler, hikaye, şiirler, efsaneler ve masalları her gün öğrenmekteyiz. Okuduğumuz, dinlediğimiz, yazdığımız, paylaştığımız, öğrendiğimiz, hayalini kurduğumuz, gözlemlediğimiz, yaşadığımız her anı mutluluk ile taçlandırmak için kurgularız. “Her şeyin başı önce sağlık, sonra mutluluk” deriz.

Acaba mutluluk aranıp bulunan bir şey mi; yahut kendiliğinden seni kollarına alır mı; doğuşla gelir mi; bir yerlerde duruyor mu; genetik yapımızla ilgili mi; mutlu olmayı toplumsal koşullar mı belirler; ya da inşa edilen bir şey mi? Mutluluğun ne olduğu ile ilgili ortaklaşmaya, ne zamanımız, ne gücümüz, ne birikimimiz, ne de ömrümüz yeteceğe benziyor.

Friedrich Nietzsche, “Mutluluk, güçle çoğalan; direncin üstesinden gelindiğinde ortaya çıkan bir duygudur” derken. Bir çok filozof ve bilge insanın mutlulukla ilgili görüşleri şöyledir:

John Stuart Mill, “Mutluluğu; isteklerimi tatmin etmek yerine, onları sınırlayarak bulmayı öğrendim.”

Socrates, “Mutluluğun sırrı; daha çok olanı aramakta değil, daha azın tadını çıkarma kapasitesine ulaşmaktır.”

Lao Tzu, “Mutsuzsan, geçmişte yaşıyorsun. Endişeliysen, gelecekte yaşıyorsun. Huzurluysan, şu anda yaşıyorsun.”

Bilge insanların, yaşam ustalarının ve yaşam rehberlerinin mutluluk görüşleri, mutluluk kavramına ve mutluluk anlayışına farklı boyutta katkıları bize rehberlik edeceğe benziyor.

Ama bir gerçek var ki her insan, her canlı mutlu olduğunda, mutlu göründüğünde daha bir güzelleşiyor; estetik, verimlilik, algı ve iyilik kapasiteleri zirve yapıyor. Yani doğaya, çiçeğe, kuşa, yaprağa, toprağa, suya, rüzgara, gökyüzüne ve canlılara mutluluk bir başka yakışıyor. Mutlu toplulukların, mutlu insanın; doğaya, yaşama, insana, geleceğe pozitivist değerlerle yaklaştığını en azından görüyoruz.

Evrendeki çabalarımızın tamamını; emeği, dayanışmayı, işbirliğini, paylaşımı, özveriyi, inançları, dinleri, mezhepleri, siyasi düşünceleri, felsefi düşünceler gibi bir çok değer veya birikimi mutluluğun aracı olarak da görebiliyoruz.

Her şey mutlu olmak içindir” sözü sıkça başvurduğumuz bir duygu. Bu duygu dilimize, bakışımıza, yüreğimize ve umudumuza perçinlenmiş vaziyette.

Sürecek

Çocuklarımız ve öğrencilerimiz neden mutsuz? (1)