LGS ağlattı
Eğitim öğretimi 2020 yılı Mart ayından sonra aç kapa ile sürdürmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı 6 Haziran tarihinde yapılan Liselere Giriş Sınavı ile bir sürpriz daha yapmıştır.
Hayatının çocukluktan ergenliğe geçiş sürecini sınav stresi ile geçiren çocuklarımıza fırsat eşitliğinden uzak, ezbere ve sınava dayalı eğitim sistemimiz yanında bir darbeyi de salgın vurmuştur.
Ezbere ve sınava dayalı eğitim sisteminden kaynaklı nedenlerden dolayı çocuklarımız okulla tanıştığı günden başlayarak yarış atı gibi koştururken, salgınla birlikte ya dört duvar arasına ya da evinin bir köşesine kapanmak zorunda kalmıştır. Okula gittiğinde arkadaşlarıyla iletişim fırsatı bulan teneffüste stres atan öğrenci evin içerisinde nefes almaya dahi fırsat bulamaz hale gelmiştir. Sınav baskısı yetmiyormuş gibi birde üzerine sürekli ebeveynlerle karşı karşıya olmak eklenmiştir.
Maddi durumu iyi olan veliler kendi çocukları için her türlü fırsatı yaratabilmek amacıyla çaba sarf ederken dar gelirli ailelerin çocukları EBA TV’ye mecbur olmuş, çoğu zaman canlı derslerden bile faydalanamamıştır. Bir tarafta harıl harıl özel ders aldıran veliler, bir tarafta vızır vızır çalışan etüt merkezleri, özel okullar varken devlet okulları neredeyse kapalı kalmıştır. Koşulları farklı bu öğrencilerin hepsi aynı sınava tabi tutulmuştur.
Sınav sürelerinin kısa tutulması, sayısal ve sözel derslerin sınavları arasında ara uygulaması, öğrencinin kendi okulunda sınava girmesi öğrenciler için ciddi avantajlar sağlasa da uygulama her yıl bazı şaibeleri de beraberinde getirmiştir. Bu yıl, bu şaibelere bir de bir yayınevinin soruları paralelinde soruların sorulmuş olduğu iddiası kafaları iyice karıştırmıştır.
Sınavın Sözel bölümünde öğrencilerin fazla zorlanmamış olması hepsine olumlu yönde katkı sağlamış, öğrencinin kendine güvenini artırmıştır. Sınavın Sayısal bölümüne başlayan öğrenciler Fen Bilimlerinde oldukça zorlanırken, Matematikte ise dersin öğretmenlerinin bile çözmekte zorlandıkları soruları karşılarında görünce hayatının şokunu yaşamıştır. Sınav esnasında zorlanan bu öğrenciler sınav sonunda göz yaşları içinde aileleri ile buluşmuşlardır. Yıllardır matematik derslerinde öğrencilerimizin zorlandığı, maddi durumu iyi olan velilerin bu açığı özel ders yoluyla kapatmaya çalıştıkları herkes tarafından bilinmektedir. Bütün bunlar bilinmesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın LGS’de seçmiş olduğu Matematik sorularının bu kadar zorlayıcı olması fırsat eşitliğini iyice ortadan kaldırmıştır.
Bir milyondan fazla öğrencinin girdiği LGS sonunda gelecekte hayali sayısal bir bölüm okumak, bilim insanı olmak olan birçok öğrencinin fikri ve geleceği bu zorluk derecesi sonunda değişmiştir. Bu öğrencilerimizin birçoğu gelecekte sayısal bir bölüm okumak istemeyecektir.
Sınav sistemini kaldırmak için çözüm üretmek, eğitimdeki koşulları her öğrenci için birbirine yakın duruma getirmek için çaba sarf etmek yerine yıllardır okul türleri ve sınav adlarını değiştiren bakanlık, bu sefer de en çok zorlanılan ve en çok özel ders aldırılan matematikle öğrenciyi ağlatmayı tercih ederek eğitime olan bakış açısını ortaya koymuştur.