Sağlık güvencesi olmadan okullar açılabilir mi?
2021/2022 Eğitim ve Öğretim yılına sayılı günler kala veli, eğitimci, öğrenci, yönetici, servisçi, kantinci, kitapçı ve kırtasiyeciyi tatlı bir telaş alamadı, heyecanları ise hiç oluşmadı. Herkeste belirsizlik, kaygı daha yoğun bir duygu olarak açıktan yayılmış durumda. Bu duruma neden olan gerekçelerin temeli ise, küresel boyutta pandemiye dair ülkelerin kalıcı sonuçlara giden bir yola girmemiş olmasıdır.
Okullar ne olacak, yeniden kapanma olacak mı, esnaf yeniden kepenkleri kapatacak mı, tiyatro, sanat merkezlerini ne olacak, sorularına kimse net yanıt veremiyor. Çünkü salgın sürekli yeni varyantlarla sürüyor ve dünyada aşılma da bile zorluk yaşanıyor. İlaçlar üretilmiş değil, aşı üretiminde yetersizlikler sürüyor, evrensel boyutta kabul edilen tedavi şekli kesinleşmiş değil, aşıların yan etkilerine dair toplumlar ikna edilememiş, ülkemizde de her gün iki yüz elli can kaybediyoruz.
Aşıya, tedaviye, ilaca, sağlık sistemlerine ciddi bir güvensizlik oluşması, salgının devamlılığında önemli bir etken. Çünkü dünyada sağlık sistemlerinin aşırı ticarileşmesi ve ekonomik çıkarcı bir anlayışla özelleşmesi, tekelleşmesi ile; sağlık gruplarına, sağlık şirketlerine, ilaç üreticilerine ve sağlık sistemlerine güvensizlik pandemide etkisini gösterdi. Sağlıkta, kamusal, nitelikli, şeffaf ve toplum çıkarcı bir anlayış gelişkin olsaydı, belki de bugün pandemi de daha çok yol alınmış olabilirdi.
Bilimi, insan ve toplum ihtiyacı üzerinden var etmek esas zorunluluktur; insanlık bunun önemini pandemide bangır bangır hissediyor. Pandeminin sağlık, eğitim, yaşam, kültür sanat, işsizlik, üretim ve sosyal yaşam üzerinde yarattığı olumsuz koşullardan dersler çıkarmayan bir dünya geleceğe güvenle baktıramaz. Sağlık alanına olan güvensizlik, tedirginlik, tepkisellik, uyumsuzluk, kırılganlıklar insanı ve toplumları küresel boyutta sorunlara boğduracak.
Acilen sosyal devlet, temel haklar, kamusal alanlar, toplum esaslı değerler, insan ve doğa merkezli ekonomik planlamalar geliştirmeli; insanın ve doğanın ürettiği değerler bunlar için tüketilmelidir. Sağlık alanına ve sağlık politikalarına dair oluşan güvesizlik ve belirsizlik ancak insan ve toplum yararına, kamusal olan bir sağlık anlayışıyla aşılabilir. Toplumun sağlığı sağlandığında, sağlık uygulamaları etkili olduğunda, sağlık alanı ticarethane olmaktan çıkarılıp halk sağlığı esas alındığında ancak okullar tamamen açılabilir, anlamlı ve güvenli bir hayat büyütülebilir.
Boşuna, “her şeyin başı sağlıktır, dememiş insanlık. Sağlık olmadan; okullar açılamaz, fabrikalar çalışmaz, tarım yapılamaz, sosyal hayat sürmez, caddeler ve sokaklar şenlenmez, esnaf müşteri bulamaz, kültür ve sanat ruhumuzu iyileştiremez. Ülkelerin kendi sınırları dışında, küresel boyuttaki sorunlara kendi sorunu gibi yaklaşılmadıkça küresel ısınmadan tutalım da salgın hastalıklara cevap olunamaz.
Yaşam esas alınmalı ama eğitim de asla heba edilecek bir alan değildir. Çocuklarımızın sosyo/kültürel yapıları, psikolojik süreçleri, ruhsal ihtiyaçları, üretici yönleri, yaratıcı anlayışları, sosyal varlık olabilme imkânları okul ortamlarında bir yola girebilmekte. Okullar ülkemizde planlandığı şekilde açılmalı, pandemi koşullarına göre eğitim ortamları sağlanmalıdır. Herkes bu konuda kendine düşeni yapmalıdır.
Eğitim ve öğretim süreçlerin devamlılığı esas alınmalı ve okulların yapıları, ihtiyaçları, öğretmen ihtiyacı, derslik sayıları, okul yapımı hızla sağlanmalıdır. Bunların sağlandığına dair birçok soru işaretinin havada askıda kalması belirsizliğin başlıca gerekçesidir; İşte veliyi, öğrenciyi, öğretmeni, kırtasiyeci, kitapçı, servisçi, kantinciyi, esnafı belirsizliğe iten soruları hatırlayalım:
Eğitim ve bilim emekçileri aşılandı mı?
12 yaş üstü öğrencilerin aşılarında nasıl yol alındı?
Yeni okul ve derslikler yapıldı mı?
Öğretmen ve destekleyici personel yeterince atandı mı?
Okulların hijyen, temizlik, maske ve dezenfekten durumları nedir?
Seyreltilmiş sınıflar, okullar için yol alındı mı?
Pandemide okulların açılabilmesi, devamlılığının sağlanması için velilerin, toplumun tüm soru işaretleri en azamiye indirilmelidir.
Yaşam ve sağlık durumlarımız güvenceye kavuşmalı ve okullar açılmalı.
Sağlıklı, huzurlu, güven içinde bir eğitim ve öğretim yılı olmasını diliyoruz.