Kesintisiz yüz yüze eğitime hazır mıyız? (2)
Okulların kapalı kalma süresi uzadıkça öğrencilerin öğrenme kaybının, ilgilerinin, ruhsal sorunlarının, sosyal kültürel ihtiyaçlarının arttığı bilinmektedir. Hatta öğrenciler okullardan uzak kaldıkça okula ve eğitime ilgileri azalmakta, hayatları adeta bir belirsizliğe dönüşmektedir.
Öğrencilerimizdeki tüm bu kayıplar, eksilmeler, öğrenmede kayıplar ve uzaktan eğitime ulaşmada olanaklarındaki eşitsizlikler okulların açılmasının öğrenme açısından ne kadar önemli ve acil bir konu olduğunu bize göstermektedir.
Okulların uzun süreli kapalı kalmasının aşılama, beslenme, zihinsel sağlık ve sosyal destek gibi okul temelli hizmetlerin aksamasına sebep olurken, yüz yüze iletişimin olmaması nedeniyle çocuklarımızı ve öğrencilerimizi ciddi tehlikelerin beklediği kaygısı velilerde paniğe dönüşmüştür. Birçok veli öğrencisine psikolojik destek ihtiyacı için arayışlarını sürdürmektedir.
Yüz yüze yapılamayan eğitimin öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri ileriki yıllarda kalıcı hale gelmesini önlemek için kesintisiz, yüz yüze eğitim elzemdir.
Uzaktan eğitime ulaşmadaki olanak eşitsizliği, öğrencilerin bu eğitim uygulamasındaki mağduriyet oranı ise ülkemizde ciddi bir oran teşkil ettiği tespit edilmektedir. Eğitim-Sen raporuna göre: “Türkiye’de uygulanan uzaktan öğretme/öğrenme uygulamaları süresince ekonomik sorunlar ve teknik olanakların yokluğu nedeniyle yaklaşık 6 milyon öğrencinin bu sürece tam olarak katılamadığı bilinmektedir.”
Dezavantajlı öğrenciler; engelli öğrenciler, mülteci ve göçmen öğrenciler, dil sorunu olan öğrencilerin, okulların kapanmasının olumsuz sonuçlarından daha çok etkilendikleri ve okul terki oranının ciddi anlamda yükseldiği de, raporda belirtilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni eğitim ve öğretim yılı için yüz yüze eğitim kararı alması önemlidir; bu kararın alınmasında başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) olmak üzere, sendikaların, eğitim emekçilerinin, velilerin, veli derneklerinin ve elbette milyonlarca öğrencilerimizin beklentilerinin ve çağrılarının etkisi olduğu açıktır.
Her okulun öznel yapısına göre hijyen ve sosyal mesafe koşullarının sağlanarak, okulların bahçe, spor ve etkinlik alanlarının, sınıfların ve tuvaletlerin temizlikleri ve hijyen koşulları, öğrenci sayılarına göre okul ihtiyacı, öğrenciler arasındaki fiziksel mesafeyi korumak, öğretmenlerin ve öğrencilerin aşı durumu gibi gelişmeler, eğitim-öğretimin sağlıklı koşullarda gerçekleştirilebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu koşullar sağlandığında yüz yüze eğitimde süreklilik sağlanabilir.
Unutmayalım, sağlık tedbirleri ile uyumluluk sağlandığında yüze eğitim sürdürülebilir, gençlerimiz ve çocuklarımız geleceği bilimin, aklın, eğitimin ışığında geleceğe hazırlanabilirler.
Kaynaklar: OECD, UNICEF Raporları
Eğitim Sen Raporları